Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazetecilik faaliyetleri suçlama olarak sunuldu
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmaları istendi. Gazeteci Akdeniz ve Tar’ın, basın açıklamaları ve gösteri yürüyüşlerini haberleştirmeye ilişkin yaptıkları telefon görüşmeleri, iddianamede delil niteliğinde sunuldu.
Yıldız Tar’ın gazetecilik faaliyetleri kriminalize edildi
İddianamede Yıldız Tar’ın gazetecilik yaptığı dönemde Etkin Haber Ajansı (ETHA)’da sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini yürüttüğü, bu bağlamda muhabirlerle yaptığı telefon görüşmeleri, haber takibi sırasında editöre bilgi verme pratikleri ve saha aktarımları suçlama konusu yapıldı. Tar ile dönemin ETHA editörü Derya Okatan arasında geçen bir telefon görüşmesi, iddianamede “örgütsel haberleşme” gibi sunuldu.
Haber aktarımı suç konusu yapıldı
Bu görüşmede Tar, DİSK binasında 1 Mayıs 2013 günü yaşanan polis müdahalesini aktararak, “DİSK’in içinde üç yaralı var, ikisinin durumu ağır” dedi. Derya Okatan ise “Kim?” diye sordu, Tar “İsimlerini öğrenemedim” yanıtını verdi. Devamında, binaya gaz bombası atıldığını, insanların üst katta sığındığını, dışarıda ise yoğun çatışmalar yaşandığını bildirdi.
Gazeteci Ercüment Akdeniz’in ise katıldığı kongre ve paneller suçlama konusu yapıldı. Akdeniz, ise ifadesinde, HDK’nin kongre ve panellerine yalnızca gazeteci olarak katıldığını, mülteci ve işçi hakları üzerine çalışan bir yazar olarak bu yapıları takip etmenin mesleğinin bir parçası olduğunu belirtti. Akdeniz, HDK’ye üye olmadığını ve herhangi bir yöneticilik görevi yürütmediğini söyledi.
HDK toplantıları suç sayıldı
İddianamede Akdeniz’in 2013’te bir HDK toplantısında yaptığı konuşma, gençlik politikaları üzerine görüş bildirmesi ve bazı muhabirlerle yaptığı telefon görüşmeleri delil olarak sunuldu. İddianamede sunulan deliller arasında yer alan faaliyetlerin büyük kısmı, kamuoyuna açık basın açıklamaları, dernek toplantıları, panel katılımları ve sosyal medya paylaşımlarından oluşuyor. İddianamede Akdeniz ve Tar’ın herhangi bir silahlı faaliyetle ilgisi olduğuna dair somut bir delil sunulmadı.
Savcılık, sanıkların Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 maddesi uyarınca “örgüt üyeliği” suçlamasıyla, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istedi. Ayrıca, TMK’nın maddeleri uyarınca da artırımlı ceza talep edildi.
Kaynak: MA