• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Gelecek için büyük tehlike

11 Mayıs 2019 Cumartesi - 02:04
Kategori: Ekoloji, Manşet

Hamdullah Kesen/Mersin-MA

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktörünün oturacağı temelde oluşan çatlağın gelecek için büyük tehlike arz ettiğine dikkat çeken avukatİsmail Hakkı Atal, zeminin dayanıksız karstik yapıya sahip olduğunu ve bunu delilerle ortaya koymalarına rağmen bilirkişi heyetinin etüt zemini için örnek dahi almadığını söyledi. Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli kasabasının Akkuyu mevkiinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) ilk reaktörünün oturacağı temel üzerinde çatlak oluştuğu ve Türkiye Atom Enerji Kurumu’nun (TAEK) olaya müdahale ettiği ortaya çıkmıştı. TAEK’in çatlak olan bölümleri yenilemesine rağmen yeniden çatlak oluştuğu ancak tekrardan temel atıldığı belirtildi. Akkuyu Nükleer A.Ş. ise konuyla ilişkin yaptığı açıklamada, santral yapımının tamamen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın güvenlik standartlarına, ulusal ve uluslararası gerekliliklere uygun olarak gerçekleştirildiğini ileri sürdü.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatıİsmail Hakkı Atal, santralin ÇED raporunun iptali için Danıştay 14. Daire’de devam eden davada santralin oturtulacağı zeminin altının boş olduğunu ve aktif fay hattının çok yakınında yer aldığını ifade ettiklerini belirtti. Atal, ancak bütün delillere rağmen mahkeme ve bilirkişi heyetinin keşif sırasından zemin etüdü yapmak için örnek dahi almadıklarını ifade etti. Atal’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise santral sahasında 1983’te zemine tonlarca çimento dökülerek bastırıldığı ve işçilerin de 150 metre ötede denizden bu çimentonun çıktığını gördüklerini aktardı.

Zemin dayanıksız

Atal, yetkili mercilere de ilettikleri kaygıları şöyle aktardı: “Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Hasan Çetin’in TÜBİTAK kongresinde sunduğu akademik çalışmaya göre de Akkuyu Nükleer Santral sahasının, ‘Aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattının bitim noktasının 30 kilometre batısında olduğunu ve burada her 10 bin yılda bir 7 şiddetinden büyük deprem olduğu’ belirtiliyor. Ancak son 17 bin yıldır deprem olmadığı için enerji birikiminin olduğunu ve bölgede her an 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceğini de ifade ettik. Santral işletildiği taktirde her an nükleer bir felakete açık durumda olacak. Zemini dayanaksız, karstik yapıdan oluşan Akkuyu Nükleer Santrali projesi tüm Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bir an önce vazgeçilmelidir.

İtirazlara rağmen yapılıyor

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Ekoloji Komisyonu Üyesi Yaşar Gökoğlu, tüm itirazlara rağmen santralin yapımına başlandığını söyledi. Santral yapımı için 50 yıl önce yapılan zemin etütlerinin yeterli sayıldığına dikkat çeken Gökoğlu, “Çok yakından geçen fay hattını görmezden geldiler. Şimdi öğreniyoruz ki, temel betonunda çatlaklar oluşmuş, kırıp tekrar beton dökmüşler, yine çatlaklar oluşmuş ve işlemi tekrar etmişler. Bu haberler yalanlanmadı, hatta yapılan açıklama ile olay doğrulandı. Düşünmesi bile ürkütücü. Bu temelin üzerinde santral binası yükselecek ve bu binanın içinde nükleer reaksiyon gerçekleşecek. Hukuk dilinde ‘taammüden cinayet’ diye bir terim vardır. Planlayarak, bilerek ve isteyerek cinayet işlemek anlamına gelir. Durum tam anlamıyla budur, bilerek ve isteyerek, planlı bir cinayet işlenmek üzeredir. ‘Kırmızı Pazartesi’ hikayesinden farkı şudur ki, bu cinayetin kurbanı hepimiz olacağız, yaşanacak olası bir felaketten milyonlarca insan ve bütün canlılar etkilenecek” dedi.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tabela derhal kaldırılmalı

Sonraki Haber

Türkiye Akdeniz’de boşa kulaç atıyor

Sonraki Haber

Türkiye Akdeniz’de boşa kulaç atıyor

SON HABERLER

Stratejik rekabet İsrail-İran çatışması

Stratejik rekabet İsrail-İran çatışması

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

Dersim’in, devrimin, demirin ustası: Fadıl Öztürk

Dersim’in, devrimin, demirin ustası: Fadıl Öztürk

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

İlkede tavizsiz, politikada esnek olma

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

Ahmet Kaya’dan Tahir Elçi’ye, Pervin Chakar’dan Amedspor’a

Ortadoğu’da yükselen gerilim ve Türkiye’nin barış arayışı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

Cin şişeden çıkınca

Vatan tehlikede mi?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

Gelenekten yararlanmak

Çok kültürlülük zenginliktir

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

Demokratik Konfederalizm ve Rojava deneyimi

Demokratik Konfederalizm ve Rojava deneyimi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır