Avrupa Birliği’nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, dün dört yıl aradan sonra yapılan AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Hahn, Türkiye’nin AB üyelik süreci ile ilgili olarak “en ideal durum Türkiye’nin bu projeyi daha fazla devam ettirmemesi konusunda anlaşmak” dedi. Hahn bunun “en dürüst yaklaşım” olacağını, ancak Ankara’nın “henüz o noktada” olmadığını kaydetti. Hahn, ayrıca Türkiye ile Gümrük Birliği’nin genişletilmesi müzakerelerinin yeniden başlatılması çağrısında bulundu. Gümrük Birliği modernizasyonu müzakerelerinin başlaması için AB hükümetlerinin yetkilendirme yapmasını isteyen Hahn, Türkiye’nin “ekonomik sorunlar yaşaması ve bu nedenle istikrarsızlık faktörü” olmasının AB’nin çıkarına olmadığını kaydetti. 13 Mart’ta AP’de kabul edilen kararda, Türkiye ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi savunuluyor ancak bu güncelleme reform sürecine ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygı koşuluna bağlandı. Genişlemeden Sorumlu üye, AB’nin insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri konusunda bir “bütün olarak eleştirel” olduğunu söyledi.
Basın kartı gündemi
Hahn, Türkiye-AB ilişkilerinin en üst düzeydeki karar alma organı ABTürkiye Ortaklık Konseyi toplantısında Türkiye’de basın kartları yenilenmeyen yabancı gazeteciler konusunun da gündemde olacağını belirtti. Türkiye’nin yaklaşımının “yıllardır gördüğümüz düşünce özgürlüğünün sınırlanması resmine maalesef uyduğunu” söyleyen Hahn, yine de Gümrük Birliği güncellenmesi konusunda görüşülmesini “mantıklı” bulduğunu çünkü bunun Türkiye’yi “Avrupa’ya daha sıkı bağlayacağını” söyledi.
Tutuklamalar durdurdu
AB ve Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını 1995 yılında imzalamıştı. AB liderleri 2016 yılında mülteci krizi sırasında Türkiye’ye Gümrük Birliği’nin modernize edileceği yönünde söz vermişti. Ancak daha sonra Türkiye’deki muhalif kesime karşı iktidarın aldığı tavır ve yaşanan gözaltı ile tutuklamalar nedeniyle 2016 yılı sonundan bu yana görüşmeler durmuştu.
AP kararı etkili oldu
Hahn’ın açıklamasından iki gün önce Avrupa Parlamentosu Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin askıya alınması önerisinde bulunan kararını Strasbourg’da 13 Mart’ta yapılan genel kurul oturumunda oy çoğunluğuyla kabul etmişti. Önerinin kabul edilmesinde Türkiye’nin anti demokratik uygulamaları, keyfi ve siyasi tutuklamaları, işkence, kötü muamele, basın üzerindeki baskılar, OHAL uygulamaları, sivil ölümler, HDP’ye dönük saldırılar etkili olmuştu.
STRASBOURG