Güvenlik nedeniyle ismi yayınlanmayan bir kadın, Amed’de bir kafe işletmecisi olan R.G.’nin ‘Eski gerillayım, yurtseverim,’ diyerek gençleri kafesine çekerek fuhuşa sürüklediğini anlattı
Amed’in Yenişehir ilçesindeki Ofis semtinde R.G. isimli bir kadın tarafından işletilen Roj-Dem isimli kafede gençlerin uyuşturucu madde ve fuhuşa sürüklendiği iddia edildi.
R.G’nin kendini eski PKK’li olarak tanıtıp, genç kadınları kendisine bağlayıp kafesinde çalıştırdığı ve fuhuşa sürüklediği iddia edildi.
JINNEWS, konuya ilişkin, daha önce adı geçen kafede çalışan bir kadına ulaştı. Güvenlik nedeniyle ismi yayınlanmayan kadının anlatımları şöyle:
“Birlikte çalıştığım iki kız kardeş vardı. Babası ve abileri cezaevindeydi. İki kızın annesi geldi. Çalıştığımız yerin tekin olmadığını, kızlarının eve geç gittiğini söyleyerek bağıra çağıra tepki gösterdi. Emniyeti arayacağını söyledi. Kızların annesi bu kadar tepki gösterdikten sonra gittiler. Fakat ne olduysa sonradan bu iki kardeş tekrar geldi. Bildiğim kadarıyla patronumuz iki kardeşi tehdit etmiş, bundan kaynaklı iki kardeş işe gelmek zorunda kaldı.”
‘Eski gerillayım diyordu’
“Patronumuzun evinin anahtarı sürekli bizdeydi, biz üç çalışan arada evine gidiyorduk. Dükkanın anahtarını da veriyordu. Kadının evinin duvarında Kürdistan bayrağı vardı. Evin içi rakı şişeleriyle doluydu. Sarı, kırmızı, yeşil renklerinde bileklikler ve aynı renklerde çiçekler vardı. Mesela bize eski gerilla olduğunu, kolundaki yaranın gerilla iken bir çatışmada olduğunu söylüyordu. Dükkanda asla Türkçe şarkı açmamıza izin vermezdi. Sürekli Kürdistan’a dair direniş şarkılarını açardı, fakat emniyet mensuplarından biri geldi mi hemen bize kızıp neden bu şarkıları açtığımızı söyleyip Türkçe şarkı açmamız için uyarıda bulunuyordu.”
‘Bana da eskortluk yapmamı söyledi’
“Arkadaşım bir tanıdığının kafe açtığını, alkollü mekan ve canlı müzik olduğunu söyledi, oraya gittik. Kadın bizi gördü, masamıza geldi ve çalışmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de çalışmak istediğimi söyleyince beni mutfakçı olarak işe aldı. Orada çalıştığım süre içerisinde birçok aile geliyordu, kadına tepki gösteriyordu. Kadınla tartışıyorlardı, hatta saldırıyorlardı. Kadının çocuklarına kötü örnek olduğunu, çalıştıkları yerin tekin olmadığını söylüyorlardı. Yine bizim çalıştığımız kafeye Ofis’te tanınan bir kadın geliyordu. Kadın eskortmuş ve çok fazla tanınıyordu. Patronumuz o kadını para kazanmak için kafeye getiriyordu. Erkekler kafeye geldiğinde o eskort olan kız masalara gidiyordu. Hem patronumuz hem de o kadın para kazanıyordu. Tabi sadece bu kadını değil para kazanmak için başka eskortları da çağırıyordu. Bir keresinde bana da MHP’li Mehmet Ağa diye birinin kafeye geleceğini ve onunla konuşmamı söyledi. Patronum bana, ‘Bu adam bana kredi kartını vermiyor, sen gidip kredi kartını al, bu işi yapabilirsin’ diyordu. Hatta numaramı Mehmet Ağa denen adama verdi, adam bana mesaj attı kafeye gelip benimle alkol içmek istediğini söyledi ama kabul etmedim. Ve bu Mehmet Ağa denen adam kafeye geldiğinde silahını sürekli R.G’ye veriyordu ve R.G. de silahı kafede bulunan kasasına koyuyordu.”
‘Gelenlerden yüklü miktarda para kaldırıyordu’
“Kafede çalışmaya başladığımda orada daha önce çalışan bir A., isimli kadın, R.G’ye güvenmemem gerektiğini söylüyordu. R.G. ona bir yakınının paralı olduğunu, kafeye geldiğinde ondan para koparmasını söylemiş. D., diye bir çalışan da vardı. D’nin bir çocuğu vardı. Neyse D., R.G.’nin erkek kardeşiyle sevgili olmuştu. R.G., D’ye çok güvendiğini, oraya gelen erkeklerle oturduğunu, iyi para kopardığını, milletin kredi kartını, cüzdanını aldığını, pos cihazına vurduğunu yüklü miktarda para kaldırdığını söylüyordu. Hem konuşma esnasında gelen müşterinin kartından para çekiyorlardı hem de kalkma sırasında karttan temassız şekilde ödeme yapılıyordu. R.G., tüm bunları yaptıktan sonra kameraya yansıyan tüm kayıtları siliyordu.”
‘R.G. gençlere madde temin ediyordu’
R.G’nin arkadaşlarının, çevresinin ve emniyetten gelen polislerin kafesinde madde (kokain, esrar) kullandığını anlatan kadın şöyle devam etti:
“Gece yarısı biz kafeden çıktıktan sonra gelip içiyorlardı. Bir keresinde bir müşteri mutfakta maddeyi tabağa koyduğunu ve oradan içtiğini gördüm. Tabi R.G., kamera kayıtlarını yine siliyordu. Bir keresinde bir müşteri de hiçbir yerde içemediğini ama R.G’nin kafesinde R.G. sayesinde içebildiğini söyledi. Yine kafenin altında kristal maddesi içenler vardı, o maddeyi gençlere temin eden R.G. idi. Yine kafede dikkat çeken bir diyaloğu anlatayım. Bir adam kafeye geldi ve R.G’ye, ‘sen şehitlerin adına burada çalıştırma yapıyorsun, kadınları pazarlıyorsun’ diyerek tepki gösterdi. O adam öyle deyince R.G., beni direkt yukarı gönderdi, konuşmayı dinlememi istemedi. Adam öyle dedi diye adama saldırdı, başında şişeleri kırdı, sonra yine kamera görüntülerini sildi.”
‘Daha çok emniyet mensubu geliyordu’
“Polisler geliyordu, alkol tüketiyorlardı. Hem de yüklü miktarda hesap geliyordu ama asla para ödemiyorlardı, R.G. onlardan para almıyordu. Hatta askerlik şubesinden gelen vardı ve oradan gelenler 17 bin TL’lik tüketim yapmıştı. Ben kimsenin ödediğini görmedim. Asker ya da polis mi bilmiyorum, bu hesabı ödemeyeceğini de söyledi. Yine bir polis kafenin üst katında kokain içiyordu. R.G.’ye tuvalete giderken polisin madde içtiğini gördüğümü söyledim, bana karışmamamı söyledi. Yani kafeye çok fazla emniyet mensubu geliyordu. Polislerin arası R.G. ile çok iyiydi.”
“Orada çalışan biri bana R.G’ye güven olmayacağını, kadın pazarladığını söyledi. R.G’nin özellikle genç kadınların yanında çalışması için teşvik ettiğini söyledi. Bana denilenlere inanmadım ama gerçekleri gördüm. İnsan bir çukura düşmeden bir şey bilmez ve görmez. Çok fazla yalan söylüyordu. Bizimle güzel güzel konuşup tatlı dille tuzağa düşürüyordu.
Bazen telefon konuşmalarına şahit oluyorduk. Konuştuğu kişilere, ‘seni öldürürsem senin kemiğini bulamazlar’ tehditlerinde bulunuyordu. Yine bizimle çalışan başka bir kadın vardı. Bu kadın R.G.’nin bir arkadaşıyla flört ediyordu, R.G. bunu öğrenince kadını, çocuklarını ve ailesini ölümle tehdit etti. Kadın ailesine bir şey olmasın diye her şeyi bırakıp gitti. Ben de gerçekleri görünce ve ailem istemeyince işi bıraktım.”
Haber: Şehriban Aslan – Rabia Önver / JINNEWS








