HDP’li gençlerin gözaltına alınmasıyla siyasetten uzaklaştırılmak ve ajanlaştırılmak istendiğini belirten Milletvekili Dersim Dağ, “AKP her koşulda kendisine biat eden, kendi yaşamını bir başkası tarafından yönetilen bir gençlik inşa etmek istiyorlar” dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisleri üyelerine dönük İstanbul merkezli soruşturma kapsamında 36 genç, 8 Kasım’dan bu yana gözaltında tutuluyor. Savaş karşıtı tutumları ve siyasi faaliyetlerinden dolayı gözaltında bulunan gençler, işkence uygulamalarına maruz kalıyor. HDP’nin genç Milletvekili Dersim Dağ, gençlere yönelik baskılara ve gözaltında maruz kaldıkları işkence uygulamalara ilişkin Mezopotamya Ajansı’dan Özgür Paksoy’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Çökertme planının devamı’
Gençlere yönelik baskıların iktidarın toplum üzerindeki baskıların bir parçası olduğunu ifade eden Dağ, baskılarla HDP’nin bütün siyasi faaliyetlerinin illegalize edilmek istendiğini söyledi. Devlet ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasındaki Diyalog Süreci’nin sonlandırılması ardından iktidarın devreye koyduğu “Çöktürme Planı”nın daha kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğünü belirtti.
‘Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz’
Gençlik Meclisleri’nin yaptığı çalışmaların siyasi parti faaliyetleri kapsamında olduğunu, gençlerin gözaltına alınmasıyla söz konusu çalışmaların engellenmek istendiğini belirten Dağ, “Partimiz 2015 ve sonrası gelişen süreçte siyasi iktidarın kirli politikalarını su yüzüne çıkaran ve seçimlerde ağır bir yenilgiye uğratan tek parti olmuştur. Kuşkusuz, faşizme karşı en büyük mücadeleyi veren tarihsel rolünü doğru oynayan kadınlar ve gençlik olmuştur. Bunu görenler, iktidarlarını sarsıp kaybettirecek olan gençliğe, bu denli pervasızca saldırmaya başlamıştır. Onlar ne kadar yürüttüğümüz çalışmaları gayri meşru ve illegalize edip bizleri bu alanlardan koparmaya çalışsalar da, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Halkımızın özgürlük mücadelesini yükseltmekten bir adım geri atmayacağız” diye konuştu.
‘Devletin tarihsel geleneği’
Gözaltında gençlere işkence uygulamalarını “Devletin tarihsel geleneği” olarak nitelendiren Dağ, “1980 askeri cunta döneminden günümüze işkence trendi devam ediyor. Faşizm, Kürtlerin varlığını bir yokluk olarak görüyor. Bundan dolayı zor aygıtını kullanarak, ya işkencelerle iradeyi teslim almaya yöneliyor ya da katlediyor. Günümüzde de aynı geleneği sürdüren ama geride bırakılan süreçleri aratmayan işkence politikaları var. İnsanlık onurunu küçük düşüren bu ve benzeri her türlü uygulama, Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası sözleşme ile yasaklanmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Hedef siyasetten uzaklaştırmak’
İşkence uygulamalarıyla gençlere mesaj verilmek istendiğini söyleyen Dağ, şöyle devam etti: “Devlet; bu politikayla gençleri siyaset alanından uzaklaştırmak ve ajanlaştırmayı hedeflemektedir. Türkiye’de belli dönemlerde bu işkence mekanizması belirgin bir şekilde hortluyor. Siyasi gerilimin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, bu mekanizmanın bir kez daha ortaya çıkması iktidarın korkusunu gösteriyor. En büyük tehdit olarak gördükleri gençleri kriminalize edip, iktidarlarını daha uzun süre devam ettirmek için bu yöntemi devreye koyuyorlar. Tüm bunlara rağmen biz gençler özgür bir yaşamı inşa edeceğimize olan inancımızı koruyoruz. Bu insanlık dışı uygulamalarla yolumuzdan döneceğimizi düşünenler büyük bir yanılgı gafleti içindedirler. Tüm bu faşist uygulamalara asla boyun eğmeyeceğimizi ve sonuna kadar direneceğimizi bir kez daha belirtiyorum.”
‘Biat eden gençlik yetiştirilmek isteniyor’
İktidarın biat eden gençlik modelini arzuladığını dile getiren Dağ, “AKP, yaşamın özgürlük düzeyinin öncülüğünü yapmayan, her koşulda kendisine biat eden ve kendi yaşamını bir başkası tarafından yönetilen bir gençlik inşa etmek istiyorlar. Kendisine karşı biat edip, el pençe divan durmayan ve yüksek sesle taleplerini haykıran gençlerin adresi ise HDP Gençlik Meclisleri oldu. Türkiye halkları için umut olabilecek bu yapı, AKP hükümetinin iktidar olarak kalabilmesinin önünde duran en büyük engeldir. Bu yüzden yeniden filizlenen bir ağaç gibi kendini büyüten Meclislerimiz, Türkiye’nin her tarafında AKP iktidarının güdümünde hareket eden kolluk kuvvetleri tarafından baskı altına alınmaktadır. Bu politikalarının bizlere karşı olan korkularından kaynaklı olduğunu biliyoruz. Evet, korkun; gençler sizleri göndermek için daha güçlü bir şekilde geliyorlar” diye belirtti. Gençlerin gözaltı, tutuklama ve işkence uygulamalarına karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayan Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dün olduğu gibi, bugünde ezilenlerin ve hak gaspına uğrayanların yanında olmaya devam edeceğiz. İktidar eliyle yürütülen ajanlaştırma ve asimilasyon politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.