Ankara’daki gençlik örgütleri, YÖK kuruluş yıldönümüne ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘YÖK ise üniversitelerin yetkilerini tek elde toplayarak her üniversitenin kendi bileşenlerinin söz, yetki ve karar haklarını bütünüyle yok eden bir araçtır’ denildi
Ankara’daki gençlik örgütleri, Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümüne ilişkin Çankaya Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Gençlik örgütleri adına konuşan Şeyma Özer, YÖK’ün 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ve onun iktisadi zeminini oluşturan 24 Ocak kararlarının bir sonucu olarak yaratıldığına dikkat çekti. YÖK karşıtlığı savları ile iktidara gelen AKP’nin YÖK’ü yeniden ele geçirdiğini ifade eden Şeyma Özer şunları belirtti:
“AKP, YÖK’ün asıl amaçlarından biri olan üniversitelerin özelleştirilmesine ve ticarileştirilmesine özel bir önem vermektedir. Nitekim AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında, iktidarının ilk günlerinde ortaya attığı ‘Acil Eylem Planı’nda, üniversitelerin özelleştirilmesi ve özel vakıf üniversitelerinin sayılarının arttırılması, yeni üniversitelerin açılması, büyük üniversitelerin bölünmesi gibi politikalar ortaya konmuştur. Bunun yansıması olarak çok fazla özel ve vakıf üniversiteleri açılmıştır. Bugün ise üniversiteler bölünmekte, kampüsler taşınmakta, alanlar ranta açılmaktadır. İstanbul Üniversitesi’nin hazırlık fakültesini Beyazıt’tan Küçükçekmece’ye taşımak istemeleri ise bunun son örneklerindendir.”
YÖK’ün disiplin yönetmeliği ile gençlik hareketinin engellenmeye çalışıldığına dikkat çeken Şeyma Özer, “Okullarda kesici delici aleti silah taşımak ve kullanmak ya bir sene uzaklaştırma ya da atılma sebebi iken geçen haftalarda Hacettepe’de pala ile arkadaşlarımız yaralayanlar hakkında hala bir soruşturma dahi açılmamıştır. Ama her üniversitede hakları için mücadele eden öğrencilere soruşturmalar açılmıştır. YÖK’ün disiplin yönetmeliği gençlik hareketinin üzerinde bir baskı aracı, YÖK ise üniversitelerin yetkilerini tek elde toplayarak her üniversitenin kendi bileşenlerinin söz, yetki ve karar haklarını bütünüyle yok eden bir araçtır” dedi.
‘Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı alacağız!’
Üniversite gençliğinin derinleşen ekonomik kriz koşullarında nitelikli eğitim hakkından yararlanamadığını dile getiren Şeyma Özer, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Yemekhane kartında 1,40 kuruşla yaşamdan koparılan Sibel için, tarikat yurdunda yaşamdan koparılan Enes için, KYK yurtlarında öldürülen Zeren ve Kasım için, Erciyes Üniversitesi’nde katledilen Meliha, Boğaziçi’nde öldürülen çocuk işçi Hilal için mücadele edeceğiz. Nasıl ki 19 Mart’ta haklarımız ve geleceğimiz için bir olup barikatları yıktıysak şimdi de üniversitelerdeki polis ve faşist ablukalarına karşı mücadeleyi yükseltmenin zamanıdır. YÖK ve YÖK düzenini kabul etmiyoruz. Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı alacağız!”
Eskişehir
Anadolu Üniversitesi Öğrencileri de YÖK’ün ve Anadolu Üniversitesi’ndeki yemek rezervasyon sisteminin kaldırılması talebiyle protesto düzenledi. Üniversite yemekhanesinde eylem yaparak taleplerini dile getiren öğrenciler, tüm öğrencileri “Demokratik üniversite” talebiyle mücadeleye çağırdı. Yemekhanede bulunan öğrenciler de taleplere destek amacıyla ses çıkarma eylemi yaptı.
Kaynak: MA









