Murgul’un Damar Köyü eski günlerini arıyor. Daha önce belde olan köyde madende özelleştirme sonrası istihdam 5 binden 538’e düşerken, geriye çevre kirliliği ve sağlık sorunları miras kaldı
Eti Bakır özelleştirme ile Cengiz Holding’e geçmesinin ardından geçmişte küçük Almanya olarak anılan Damar Köyü köye dönüşürken, siyanür havuzlarının planlanmasına yurttaşlar tepkili. Yurttaşlar, geçmişin işçi kenti Damar’da sosyal ve ekonomik yaşamın gerilediğini, çevresel tahribat ve sağlık kaygılarının ise her geçen gün arttığını söylüyor. Damar Köyü Muhtarı Arif Arslan ANKA’ya yaptığı açıklamada, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır AŞ’nin faaliyetlerine ve bölgede planlanan siyanürlü altın ayrıştırma tesisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
5 bin işçi çalışıyordu
Arslan, geçmişte Damar’ın bir işçi kenti olduğunu belirterek, “Eti Bakır işletmesinin bulunduğu bölgede muhtarlık görevini yürütüyorum. 1951 yılında Karadeniz Bakır İşletmeleri burada kurulduğunda devletimiz halka çok güzel bir refah düzeyi sağlamış. Sinema salonları, kooperatifler kurulmuş, yeni mahalleler yapılmış. Yaklaşık 5 bin personel çalışmış, köylere ücretsiz servisler verilmiş. Devletimiz burada halkın refah düzeyini çok iyi bir şekilde sağlamıştı” dedi.
Siyanüre tepki
Muhtar Arslan, “Ancak 2006 yılında Eti Bakır İşletmesi buraya geldikten ve özelleştirme gerçekleştikten sonra çevresel etkileri gözle görülür hale geldi. Eti Bakır İşletmesi’nin şu anda bölgeye bir faydası yok. Şu an çalışan personel sayısı 538’e düşmüş durumda. Yani 5 binlerden bu seviyelere geriledi. Çevresel etkiler yetmezmiş gibi bir de siyanürlü altın ayrıştırma tesisi dayatılması Murgul ve Damar halkının büyük tepkisine neden oldu. İnsan sağlığını doğrudan olumsuz etkileyebilecek bir tesisin burada kurulmak istenmesi gerçekten içler acısı” diye belirtti.
‘Şimdi hiçbir şey kalmadı’
Damarlı Şeriman Kadıoğlu da, “Damar’da oturuyorum. 38 yıllık gelinim. Benim gelin geldiğim zamanla şimdiki hali arasında çok büyük fark var. İnşallah kurtarmaya çalışacağız. Cengiz bizi mahvetti” dedi. Zekiye Turan ise, “Buranın çocuğuyum, buranın vatandaşıyım. Damar ‘işçi kenti’ olarak bilinir. Karadeniz Bakırları vardı; önce Etibank’tı, sonra Karadeniz Bakırları oldu. Babam da oradan emekliydi. Ben çocukken burada dört tane sinema vardı. Ortaokul vardı, üç tane ilkokul vardı. PTT vardı, Köy Hizmetleri vardı, belediye vardı. Şimdi hiçbir şey kalmadı. Ne banka var ne PTT ne karakol ne lise… Geriye sadece toz bulutları kaldı” dedi.
HABER MERKEZİ









