Aydın coğrafyası JES işgali altında talan ediliyor, bahçeler zehirleniyor ve depremler yaşanıyor
Aydın, Denizli, Manisa ve Çanakkale’de yoğunlaşan jeotermal enerji santralleri (JES) bulundukları bölgeleri zehirlerken, beraberinde büyük depremleri hazırlıyor. Aydın’ın Germencik ilçesi ise aadeta JES’lere kurban edilip yok oluşa bağlanmış durumda. Geçtiğimiz gün bir gün içinde en büyüğü 4 şiddetinde olan 7 deprem yaşandı. Germencik’te JES’lerden kaynaklı artezyen kuyu sularında çok yüksek oranda bor, demir, alüminyum, çinko, selenyum, arsenik gibi ağır metaller tespit edilirken, bölgede büyük toprak yarılmaları ve çökmeleri yaşandı.
7 şiddetinde deprem olabilir
Deprem bilimcileri Germencik’te 5 ile 7 arasında büyük bir deprem beklendiği yönünde yaptıkları uyarılar olmasına karşın JES’lerin neden olduğu yeraltı çatlakları ve deprem silsilelerine olan ilgisizlik dikkat çekici. Jeotermal kaynaklara ulaşmak amacıyla yapılan sondajlarla yeraltının bin ila 5 bin metre derinliğine kadar inilerek ulaşılan yüksek sıcaklıktaki akışkan yeryüzüne çekiliyor. Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, Germencik’te 7 büyüklüğünde depreme işaret etmişti.
Reenjeksiyon dengeyi bozuyor
Tarım arazileri ve akarsular JES’lerde soğuyan ‘akışkanın’ akarsulara ve çevreye salınması ve yeniden yeraltına basılması sonucu yıkıcı sonuçlar ortaya çıkmakta. Dünyanın birçok yerinde JES’lerin depremlerle olan ilişkisi ortaya çıkarılmış ve yine birçok bölgede JES çalışmaları durdurulmuştu. JES’lerde rezervuarı beslemek amacıyla, yeraltından sıvıyı çekebilmek için yeraltına ayrıca su basılır. Sondaj sırasında yeraltına basılan suyun ve enerji santralinde kullanım sonrası soğuyan akışkanın geri basıldığı reenjeksiyon kuyularında uygulanan bu işlem fay hatlarında çeşitli dengesizliklere sebep olduğu bilimsel raporlarla ortaya konmuştur.
Kaliforniya’da JES ve deprem ilişkisi
Toprağın derinlerinde birikmiş ısının çıkarılmasına dayanan jeotermal enerji, yarattığı sismik dalgalarla depremleri tetiklerken, açığa çıkan sıvıdaki kimyasallar da canlı yaşamı tehlikeye sokmaktadır. Science dergisinde yayımlanan bir çalışmada, ABD’nin Güney Kaliforniya’daki Jeotermal sahasının bulunduğu bölgede jeotermal kaynaklardan enerji elde etme süreçleri ile sismik faaliyetler arasında kuvvetli bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Araştırmacılar, bu bölgedeki depremlerin sıklığının, enerji üretimi sırasında yeraltından çekilen ve yeraltına verilen suyun hacmine bağlı olarak değiştiğini kaydetmişlerdir.
8 büyüklüğünde deprem riski
30 yıllık çalışma döneminde Jeotermal bölgesindeki en büyük deprem 5.1 büyüklüğünde olmuş, ancak yakınlardaki San Andreas fayının, en azından büyüklüğü 8 olan son derece yıkıcı depremleri açığa çıkarma yeteneğine sahip olduğu uyarıları yapılmıştı. Sarsıntılar ilk olarak Colorado’da Rock Flats alanında 3 bin metre derinliğe atık suyun reenjeksiyonu yapılmasının ardından bölgeye yakın şehirlerde pek çok sayıda depremin hissedilmesi ile saptanmıştı.
EKOLOJİ SERVİSİ