• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Eylül 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Gidene ve gelmekte olana dair… – Foti Benlisoy

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Şu son beş yıldır hep aynı seçimi yapıyoruz aslında. Görüntü yanıltmasın. Sandığa atılan pusulalar, pusulanın üzerinde yazanlar birbirinden farklı elbette. Bunlardan kimisine yerel seçim diyoruz, kimisine referandum, kimisine cumhurbaşkanlığı seçimi… Adaylar farklı, katılanlar farklı, seçim kampanyaları farklı, ambalaj, marka her şey farklı… Gene de aslında hepimiz bal gibi farkındayız: Bunların hepsi tek ve bir seçim; biz beş yıldır lideri oyluyoruz.

Şefin oya sunulduğu bu plebisitler silsilesi ile amaçlanan, liderin sadece halkın “temsilcisi” olarak onay görmesi değil, onun önünde bir “efendi” olarak diz çökülmesidir: Halk liderinin çağrısıyla bir seçim yapmaya çağrılmakta, seçim esas olarak bir biat seremonisi olarak cereyan etmektedir. Bu, geleneksel temsil mekanizmaları ve parlamenter yollarla sağlanamayan devletin bütünlüğünün lider aracılığıyla, ona plebisiter biat yoluyla tesis edilmesi girişimidir

Otokratik rejim, “milli irade” mitine, yani şefin milli iradenin doğal temsilcisi olduğu varsayımına dayanıyordu. Bu, çarpıtılmış da olsa sandığın temel meşruiyet ve güç kaynağı konumunda olduğu, “plebisiter” bir olağanüstü rejim tipiydi. İktidar, düzen içi hizipler arası güç ilişkilerini şef lehine tanzim etme çabasında ezici sandık çoğunluğuna, büyük kalabalıkların liderin etrafında mobilize edilmesine, yani şefin milli iradenin adeta cisimleşmiş hali olduğu varsayımının sürekli doğrulanmasına dayanıyordu. Devlete sandıktaki kitle mobilizasyonuyla, yani “millet” adına el koyma stratejisi, Bonapartist girişimin temel güç ve meşruiyet kaynağıydı.

İşte bu plebisiter mobilizasyon güç ve kapasitesinin iktidarın yumuşak karnı haline gelişini izliyoruz. Bonapartist hizbin, “milletle” olduğu varsayılan temsil ilişkisinde oluşmaya başlayan zaafı, onu istikrarsızlaştıran bir etkiye yol açıyor. Kitlelerle lider arasındaki “mistik” bağ aracılığıyla bir otokrasi yaratma girişimi, AKP’nin (üstelik MHP payandasıyla) toplumsal çoğunluğu yitirmiş bulunduğunun tescillenmesi haliyle nasıl baş edeceğini bilmez görünüyor.

Toplumsal çoğunluk iddiasının altını oyan, krizin iktidar blokunun dayandığı toplumsal-sınıfsal zemini istikrarsızlaştırmasıdır. Şefçi rejim daha evvel maharetle yapabildiklerini, yani “yukarıdakilerin” farklı çıkar, talep ve beklentilerini bütünleştirebilmeyi ve “aşağıdakilerin” önemli bir bölümünün de rızasını maddi ve sembolik ödünlerle seferber etmeyi artık öyle rahatça beceremiyor. Dolayısıyla da yakın geçmişin bu muazzam plebisiter seferberlik makinesi tekliyor, “error veriyor”.

“Şefçi moment” geçtiğimiz yıllarda bir kurumlar bunalımı olarak tezahür etse de sınıflar arası güç ilişkilerinde temel sınıfların siyasal kapasitesizliğiyle tanımlanabilecek somut bir konjonktürün eseriydi. Ekonomik buhran bu konjonktürü dağıtmakta, daha şimdiden siyasal konum alışlarda değişiklik ve kaymaları, kolektif siyasal bilinçte düne kadar olası görülmeyen sıçramaları mümkün hale getirmektedir. Seçim kampanyasında beka ile başlayıp Öcalan’ın mektubunu yayımlamaya varan dağınıklık, bu yeni koşullarda iktidar cenahındaki “stratejik tutulmanın” ve kafa karışıklığının eseridir: Şefçi rejim ya frene basıp sınırlı da olsa bir “normalleşme” yolu arayacak ya da gaza basıp “ileriye kaçmayı” deneyecektir. Her iki durumda da mevcut rejim bugünkünden farklı bir hale evrilecektir. Devlet içi hizipler arası güç dengelerinde ciddi dönüşümlere yol açacak “yatay sınıf savaşları” ufuktadır. Seçim sonuçları ne olursa olsun Türkiye’nin “kırılgan (plebisiter) Bonapartizmi” için yolun sonu görünmüştür. Eski şimdiden eskimektedir. Yeniyi bu (Gramsci’nin o meşhur ifadesiyle) “marazi semptomlar” çağında “her şey güzel olacak” rehavetiyle karşılamaksa saflık olacaktır.

Hamiş: Pazar günü sandıktaki sonuç kamuoyu yoklamalarının gösterdiği şekilde iktidar açısından (üstelik farklı) bir mağlubiyet olursa iktidar cenahı 31 Mart’taki kontrol edilebilir, kısmi yenilgiyi kendi elleriyle tam manasıyla bir hezimete dönüştürmüş olacak. Böyle bir sonucun ardından kimse “seçimsiz 4 yıl” beklemesin.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

Darbe kelimesinin kökeni “darp etmek” eylemine dayanır. Siyaset literatüründe darbeler, egemen sınıfın ve onun siyasi temsilcilerinin çıkarları ile toplumun genel...

Büyüme kimin için?

CHP, yargı sopası ve çözüm süreci

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

CHP kuşatma altında. 2023 yerel seçimlerinde CHP, hemen bütün büyükşehirleri kazanarak iktidara en yakın alternatif haline geldi. DEM Parti’nin ‘Kent...

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Yazar: Özge Kar
13 Eylül 2025

Bedreddin Müritlerinin, Osmanlı zulmüne başkaldırdığı ve kendilerinden on kat büyük ordulara karşı “baş açık, yalın ayak ve yalın kılıç” çarpıştığı...

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Yazar: Heval Elçi
13 Eylül 2025

Akdeniz sularında büyük bir uluslararası dayanışma filosu bugünlerde Gazze’ye doğru ilerliyor. İki hafta önce Barselona’dan yola çıkan Sumud (Arapça “Azim”)...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

12 Eylül 1980 askeri diktatörlüğünden 12 Eylül 2025 mutlak otoriterliğine: Hangisi daha tehlikeli?

Yazar: Heval Elçi
12 Eylül 2025

Bugün Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden birinin, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin 45. yıldönümü. ABD ve CIA tarafından kontrol edilen...

Eski sözcük

Eski sözcük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Kelimeler haykırıyor ve haksızlığa uğruyor bir gün, hem de bir anda. Değişiyor tarih ve talih orada. Rotasını şaşırmış biri bir...

Sonraki Haber

Bir cenaze ve Orta Anadolu’nun makûs talihi - Tarihin Belleği

SON HABERLER

Nergis Muhammedi: Jin, jiyan, azadî Devrimi hâlâ canlı

Nergis Muhammedi: Jin, jiyan, azadî Devrimi hâlâ canlı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Eylül 2025

DADSAZ kongreye gitti: Dilimizi her alanda geliştirmemiz gerekiyor

DADSAZ kongreye gitti: Dilimizi her alanda geliştirmemiz gerekiyor

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

Murat Karayılan: Önder Apo özgür olmadan barış olmaz

Murat Karayılan: Önder Apo özgür olmadan barış olmaz

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

Af Örgütü’nden Şerife Muhemmedi için çağrı: Koşulsuz serbest bırakılmalı

Af Örgütü’nden Şerife Muhemmedi için çağrı: Koşulsuz serbest bırakılmalı

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

‘Umut hakkı’ için yapılacak açıklamaların programı belli oldu

‘Umut hakkı’ için yapılacak açıklamaların programı belli oldu

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

İstanbul ve Ankara’da hasta tutsaklar için tahliye talebi

İstanbul ve Ankara’da hasta tutsaklar için tahliye talebi

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

Colemêrg’de iş cinayeti

Colemêrg’de iş cinayeti

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır