• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Gördüğünüz yerde vurun!

12 Temmuz 2020 Pazar - 00:35
Kategori: Yazarlar

Bütün o kibirli ‘bin yıllık imparatorluk’ nutuklarına ve yenilmezlik iddialarına karşın Nazilerin aslında bir tür iç güvensizlik anlamına gelen özellikleri, savaş suçları için mümkün olduğunca az yazılı emir vermeleri ve ‘bir gün işler kötüye giderse’ diye sözlü emirlerde bile üstü kapalı, bulanık ifadeler kullanmalarıdır. Örneğin, başta Yahudiler olmak üzere ‘katli vacip’ aşağı ırkların ve grupların (Çingeneler, Slavlar, eşcinseller, vb.) yok edilmesini açıkça emreden doğru dürüst yazılı bir belge yoktur. Savaş sonrası yargılamalarda Nürnberg yargıçlarını en çok zorlayan konu buydu. Yazılı belgelerde hep “yeniden iskân”, “arındırma” ya da “taşıma” gibi ifadeler geçmekte ve bunlar da suçlular tarafından reddedilmekteydi. Sadece iki belge bu konuda istisnadır. Soykırımın ayrıntılarının planlandığı Wansee Konferansı Raporu ve Komiser Emri. Yalnızca 30 kopya yapılan Wansee Raporu’ndan nasılsa bir tanesi ele geçirilmişti ve yargılamalarda işe yaradı. İkinci savaş suçu belgesi ise Komiser Emri (Kommissarbefehl) olarak biliniyordu ve reddedilemez biçimde suçtu.

Ordunun ideolojik gücü

Haziran 1941’de, Nazi orduları henüz Sovyetler Birliği’ne yönelik ‘Barbarossa Harekâtını” planlama aşamasındayken, Hitler; Sovyet Kızıl Ordusu’nun en tehlikeli unsurlarının ‘Siyasi Komiserler’ olduğunu keşfetmişti.
Kızıl Ordu’daki ‘Siyasi Komiser’ kurumu aslında yeni bir olgu değildi. Tarihsel olarak kavram, “Commissaire politique” adıyla Fransız Devrimi’nde (1789-99) ortaya çıkmıştı ve devrimi karşıt düşünce ve eylemlere karşı korumakla görevli olanları tanımlıyordu. Ekim Devrimi’nden sonraki iç savaş döneminde ise yine benzer bir anlam ortaya çıktı. 28 Ocak 1918’de kurulan Kızıl Ordu, 20 bin kişilik Kızıl Muhafızlar, 200 bin kişilik Baltık Filosu denizcileri ve bir avuç sempatizandan oluşuyordu ve ilk yöneticileri de Troçki’ydi. Ancak durum vahimdi. Kızıl Ordu birçok zafer kazansa da askeri komuta ve eğitimli kadro bakımından zayıftı ve bir süre sonra Bolşevikler on binlerce eski Çarlık subayını orduya davet ettiler. Bu aşamada, siyasi durumu kontrol etmek için askeri birliklerde Komünist Parti üyesi ‘Siyasi Komiser’ler ortaya çıktı. Herhangi bir özel rütbesi olmayan ama ikinci bir komutan gibi yetkili olan komiserlerin esas görevi birliklerdeki ideolojik pekişmeyi sağlamak ve komutan emirlerini politik açıdan değerlendirmekti.

Direnişin temeli

Daha sonra kurumsal olarak kaldırılsa da aslında etkileri hiç azalmadı. Nazi imparatorluğunun saldırganlığıyla birlikte de Siyasi Komiserlik yeniden kurumsallaştı. Artık her birlikte bir Komiser vardı ve görevleri morali yükseltmek, savaş ruhunu beslemek ve ideolojik eğitimdi. Karmaşık ve zor bir işleri vardı. Çoğu kez acımasız da oldular.

Bütün bu nedenlerle olsa gerek Hitler, Sovyetleri işgal harekâtı başlamadan önce, işgal savaşında “sınırsız kurallar” uygulanacağını belirtti. 13 Mayıs 1941’de “Barbarossa Kararı” isimli emir yayınladı. Bu emir, işgal topraklarındaki Nazi subaylarına doğrudan yargısız infaz yetkisi vererek yargılanmama garantisi sağladı.

Ardından 6 Haziran 1941 günü “Komiser Emri” yayınlandı. Belgede çok açıkça siyasi komiserler “direniş, nefret ve zulüm taşıyıcıları” olarak nitelendi ve her siyasi komiserin derhal idam edilmesi emredildi. Tam adı “Politik komiserlere uygulanacak muamele esasları” olan emirde “Asya kökenli barbar savaş usullerinin yaratıcıları” olarak nitelenen ‘Komiserlerin’ üniformalı olsalar da normal asker olarak değerlendirilemeyecekleri, dolayısıyla ‘savaş esiri’ de sayılamayacakları karara bağlanıyor ve ‘atış serbest’ deniliyordu. Ne kadar kapalı dille yazılırsa yazılsın, emir başlangıçta gelenekçi Alman generallerinden bazılarını rahatsız etti. Generaller “Kızıl Ordu askerlerinin teslim olmasını teşvik etmenin bir yolu olarak emrin yumuşatılması” gerekliliğini Hitler’e ilettiler hatta ama gelen yanıt çok sertti: Emir geçerlidir ve uygulanacak!

Tarihin mirası

Eh zaten uygulanıyordu da. Bunun için yazılı emir de gerekmiyordu aslında, SS haydutları önlerine kim çıkarsa kitleler halinde öldürürken özel emirlere ihtiyaç duymuyorlardı ama elleri de rahatlamıştı. O yıl, binlerce Siyasi Komiser esir düştükten sonra kurşuna dizildi. Yine de bu sayı çok azdı, çünkü Komiserlerin çoğu düşmanın eline geçmemek için çarpışarak yaşamını yitirmişti.

Sonradan görev konumları değiştirilip ‘komutan yardımcılığı’ gibi roller verilse de Siyasi Komiserlik, bir savaş deneyimi olarak tarihte yerini aldı. Çok sonraları namlı SS subayları onlardan söz ederken “Bu insanlar Sovyet direnişinin temelini oluşturdular ve birliklerin kanının son damlasına kadar savaşmalarını sağladılar. Acımasız olabilirlerdi, ancak çoğu durumda kendilerini de korumadılar” diyordu.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tamamlayıcı emeklilik sistemi: Finans kapitale kaynak transferi

Sonraki Haber

Cesaret gündemdir!

Sonraki Haber

Cesaret gündemdir!

SON HABERLER

İBB’ye bir operasyon daha: 49 kişi hakkında gözaltı kararı

İBB’ye bir operasyon daha: 49 kişi hakkında gözaltı kararı

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

DAİŞ’i yeniden hortlatmak

DAİŞ’i yeniden hortlatmak

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Cewad Merwanî: Sanat devrimi, devrim de sanatı geliştirdi

Cewad Merwanî: Sanat devrimi, devrim de sanatı geliştirdi

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Çözüm ikilemi

Seküler tekfirciler

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Denetime sığmaz

Su sermayenin kıskacında

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Yalnız ekonomi mi?

İktidar önce ülke sorununu çözmeli

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Değişim ve özgür irade

Değişim ve özgür irade

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır