• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Aykol

Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

13 Temmuz 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Hüseyin Aykol, İçeriden, Manşet, Yazarlar
Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

‘Kırşehir Cezaevi’nde ağız içi araması devam ediyor. Bu yüzden hastaneye gidemiyoruz. Keyfi ve sürecin ruhuyla uyuşmayan bir yaklaşım. En kötüsü tedavi olamıyoruz. Birçoğumuzun kalp problemi var; başımıza bir şey gelirse, sorumluların buradaki jandarma komutanlığı olacağını bilinmesini isterim’

1990’lı yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde (DGM) yargılanmış ve subay üyenin de bulunduğu söz konusu yarı sivil mahkemelerde bol kepçe ağır cezalar verilmiş binlerce mahpustan kimileri bugünlerde tahliye oluyor. Bu tahliyeler, birileri tarafından bilerek ya da bilmeyerek “PKK’ye af geldi, onları bırakmaya başladılar” diye lanse ediyor. Bilmeyenlere ve bilerek çarpıtmaya çalışanlara cezaevleriyle-yargılarla-hükümlerin infazıyla ilgili kimi hususları burada yeniden hatırlatmak isterim:

Hırsızlık, yaralama ve öldürme ve hatta siyasi konularda gibi kimi suçlamalar söz konusu olduğunda kişi polis tarafından gözaltına alınır. Gözaltına alınan kişi, önce sağlık kontrolünden geçirilir ve sonra da emniyette sorgulanır. Ardından en kısa zamanda (tek sanık ise 24 saatte; toplu davalarda 4 güne kadar) savcılığa ve ardından da savcı tutuklanmasını istiyorsa, hakim karşısına çıkartılır.

Yargıç, söz konusu sanığın ya da sanıkların isterse tutuksuz yargılanmasına karar verebilir; isterse de -kaçma şüphesi gerekçesiyle- tutuklar. Tutuksuz yargılanmasına karar verdiğinde, kimi tedbirler alabilir; yurtdışına çıkma yasağı ya da karakola imza vermek gibi.

Tutuklanan sanık, hemen en yakındaki cezaevine -sağlık kontrolü sonrasında- götürülür. Cezaevlerinin doluluk durumuna göre, başka illerdeki cezaevine sevk de söz konusu olabiliyor. Sanık, iddianamesinin yazılıp, ilk duruşma gününün belli olmasına kadar, artık cezaevinde kalacaktır. Ancak bu süre, aylarca sürüyorsa, her ay, tutukluluk durumu, sanık ve avukatı itiraz etmese bile, bir mahkeme tarafından gözden geçirilir. Yani ara kararla da sanık ya da sanıklar tahliye edilebilir.

Sanık, evet tutuklanmış ve cezaevine konmuş olsa da söz konusu tutuklu halen sanıktır, ilk duruşmada ya da defalarca devam eden duruşmalar sonrasında hüküm alacaktır; eğer hakkında beraat kararı verilmezse. Dava sonunda ceza verilmişse, söz konusu kişi artık hükümlüdür. Aslında bu hale “hüküm özlü” deniliyor. Yani halen tam hükümlü sayılmaz; çünkü davanın üst mahkemeye gidişi söz konusudur.

Hükümlü ya da avukatının itiraz etmesiyle dosya, önce İstinaf’a, sonra da Yargıtay’a gidecektir. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak amacıyla kurulan İstinaf Mahkemeleri, beş yıla kadar verilmiş hükümlerde son karar mercidir. (Bu konuda bazı ceza maddeleri için bu durum değişti)

Eğer size verilen ceza, İstinaf ya da Yargıtay tarafından da onaylanırsa, artık hükümlüsünüz. Aslında bundan sonra Anayasa Mahkemesi ve hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru hakkınız olsa da. Oradan çıkan kararların size uygulanıp, uygulanmayacağı, artık iyice karmaşık ve keyfi hale geldi.

Neyse… Zaten bu yazının amacı da söz konusu karmaşa değil!

Yazımın başında belirttiğim gibi, 1990’lı yılların başlarında Kürt illerinde yükselen mücadeleye karşı, bölgede Olağanüstü Hal rejimi vardı ve dahası siyasi davalara DGM’ler bakıyordu. DGM’lerdeki subay üyenin de baskısıyla, mahkemeler PKK üyesi olduğunu düşündüğü -çoğu sivil- kişilere bol keseden müebbet hapis cezası vermişti. (Şu anda sayılarının üç bin civarında olduğu tahmin ediliyor)

Müebbet hapis cezası, ülkemizde 36 yıl hapis yatmak demektir. Ancak verilen hapis cezalarının tümü yatılmaz. Siyasilerde cezanın dörtte üçü, adlilerde cezanın üçte ikisi yatıldıktan sonra, hükümlü şartlı olarak tahliye edilir. Mesela 36 yıl hapis yatmasa gereken müebbet hapis cezası almış kişi, 30 yıl ardından tahliye edilir. Dışarda kaldığı son 6 yıl içinde benzer bir ceza alırsa, yeni cezayla birlikte, söz konusu altı yılı da yatacaktır ama böyle bir şey olmazsa, son altı yıl, dışarıda geçirilir.

Yani, bugünlerde tahliye edilen müebbet hapis cezası almış kişiler, tahliye oluyorsa, yasal zorunlulukla serbest bırakılıyor. Kimsenin onları ‘kafadan’ af ettiği falan yok. Yapılan yasal bir uygulamadır. Aslında yasal olsa da meşru olmayan şey ise “Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu”nun son derece keyfi kararlarıyla, söz konusu mahpusların tahliyelerinin üçer aydan başlayarak yıllarca ertelenmesidir!..

***

Bu hafta bana ulaşan tek mektup, aslında son zamanlarda cezaevlerindeki havayı yansıtması açısından önemli bir örnek olsa gerek. Nitekim, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan kadim mahpuslardan Orhan Çaçan, gönderdiği 30 Haziran 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor:

“Sorunlarımızdan şu ağız içi araması halen devam ediyor. Bu yüzden, hastaneye gidemiyoruz. Her yere yazdık, çözülmedi. Keyfi ve sürecin ruhuyla uyuşmayan bir yaklaşım. En kötüsü tedavi olamıyoruz. Birçoğumuzun kalp problemi var; başımıza bir şey gelirse, sorumluların buradaki jandarma komutanlığı olacağını bilinmesini isterim.

Bizim gazetenin şu meşhur yasağı halen bitmedi mi? Süreçle birlikte bu sorun da çözülemez mi? Cezaevlerinde kendi gazetemize ulaşmak, satın almak istiyoruz. Hastaneye gidip sorunumuzu çözemedik, hiç olmazsa siz gazete sorununu çözüverin. Böylesi bir süreçte bu tür uygulama ve yaklaşımlar utanç vesilesi. Sanki bazılarının zihniyeti bir türlü bunu kabullenemiyor. Savaş ilanihaye sürüp gitsin istiyorlar. Rant kapısı ne de olsa…”

***

NOT: İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Barış Yüksel’e gönderdiğim mektup geri geldi. Ailesi kendisine bu durumu haber verirse, sevinirim.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bir barış ikrarına şahitlik: Silahların susması üzerine

Sonraki Haber

Süreç hızlı gelişiyor

Sonraki Haber
Barış bir mücadele sorunudur

Süreç hızlı gelişiyor

SON HABERLER

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de Öcalan’ın çağrısına destek yürüyüşü düzenlendi

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de Öcalan’ın çağrısına destek yürüyüşü düzenlendi

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Halklar artık aldanmaz

Gerilla: Var oldunuz, özgür de olacaksınız!

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Özbek: Zîlan’da binlerce çocuk ve kadın katledildi!

Özbek: Zîlan’da binlerce çocuk ve kadın katledildi!

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Tarihe tanıklık: Carpe diem

Tarihe tanıklık: Carpe diem

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Süreç hızlı gelişiyor

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır