Grevdeki işçi kadınlar, hükümetin işçilere dayattığı yüzde otuzluk zammı kabul etmeyerek direnmeye devam ediyor
İzmir’in Çiğli ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan Amerikalı şirket TPI Composite ile Petrol-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanmasının ardından başlayan grev, 18 gündür devam ediyor. İşçiler, hükümetin ve işverenin dayattığı yüzde otuzluk zammı yetersiz buluyor. Enflasyonun yüzde 47’ye ulaştığı ekonomik koşullarda kira fiyatları yüzde 53 oranında artarken, gıda enflasyonu yüzde 80’den yüzde 120’ye kadar yükselmiş durumda. Bu durum, çalışanların maaşlarının giderek erimesine yol açıyor.
Grevdeki kadın işçiler, ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte maaşlarının ciddi biçimde değer kaybettiğini ve önerilen zam oranının bu şartlar altında kabul edilemez olduğunu belirtiyor. İşveren ve devlet arasındaki iş birliğine rağmen işçiler birlik içinde haklarını aramaya devam ederken, kadın-erkek eşitsizliğine ve ayrımcılığa da dikkat çekiyorlar. Daha iyi çalışma koşulları, eşitlik ve adil ücret talepleriyle grevde olan işçiler, haklarını almak için sonuna kadar direneceklerini söylüyor.
‘Bugün aldığımızı yarın alamıyoruz’
Dayatılan yüzde otuzluk zammı kabul etmediklerini belirten Sevgi Sağlamtürk, enflasyonun yüzde 47’lerde olmasına rağmen hükümetin işçilere öngördüğü yüzde otuzluk zammın yetersiz olduğunu ve her geçen gün bu maaşlarla ezildiklerini ifade ediyor. Sevgi Sağlamtürk, “Kira ücretleri yüzde 53 oranında arttı ve aldığımız maaşlar ise yüzde 30’larda seyrediyor. 22 bin 104 TL olan asgari ücretle günümüz şartlarında kiralar 22-25 bin TL arasında değişiyor. Bir ailenin geçimi için şartlar gerçekten çok zor. Bir de gıda enflasyonu var; yüzde 80’den yüzde 120’ye kadar çıkan fiyat artışlarıyla her geçen gün daha da zorlanıyoruz. Bugün aldığımızı yarın alamıyoruz, yiyemiyoruz, çocuklarımızı geçindiremiyoruz. Hükümetin belirlediği rakamı işverenlerin de işçilere dayatmaya çalıştığını görüyoruz. Bu şartlarda geçinmek mümkün değil. Hakkımız olanı istiyoruz, bu yüzden yüzde otuzluk zammı kabul etmiyoruz ve grevimize devam ediyoruz” diye belirtiyor
‘Eşit ve güvenli şartlarda çalışmak istiyoruz’
İşveren ve devlet arasındaki ilişkilerin iç içe yürütüldüğüne dikkat çeken Sevgi Sağlamtürk, işçiler olarak birlik içinde grevi sürdürdüklerini söylüyor. Sevgi Sağlamtürk, “Yüzde 10-13 civarında kadın çalışan grubumuz var. Beyaz yaka hariç bütün mavi yakalılar grevde. 20 bin 300 çalışan var ve hepsi grevde; T1 ve T2 fabrikaları olmak üzere hepimiz grevdeyiz. Hakkımızı arıyoruz. Hepimiz adil, eşit ve güvenli şartlarda çalışmak istiyoruz. Kadın ve erkek olarak eşit, aynı şartlarda çalışıyoruz. İşçiler olarak dayanışma içerisindeyiz, birbirimize yardımcı olarak ilerliyoruz” sözlerine yer veriyor.
Sevgi Sağlamtürk, Türkiye’de bu tür dayanışmanın yaygın olmadığını kaydederek, şunları ifade ediyor:
“Ayrımcılığın pek çok yerde mevcut olduğunu ve kadın-erkek eşitsizliğinin her yerde dayatıldığını görüyoruz. Burada olmazsa başka yerde, eşitsizlik her zaman var. Kadın-erkek eşittir deniliyor ama maalesef eşit değil. Yasalar belli ama kadın katliamları devam ediyor, eşitsizlik sürüyor. Yasaların daha uygun ve yaşanılır hâle getirilmesi gerekiyor. Bunun için herkesin el birliğiyle çalışması şart.”
‘Emeğimizin karşılığını istiyoruz’
Haklarını alabilmek için direndiklerini vurgulayan Özge Atasoy, kendilerine önerilen yüzde otuzluk zammı kesinlikle kabul etmediklerini belirtiyor. Özge Atasoy, “Yüzde yüz, yüzde yirmi gibi taleplerimiz var ve bunu istiyoruz. Daha önce de greve çıkmıştık ancak bu sefer durum çok farklı çünkü ekonomik şartlar ve Türkiye’nin genel koşulları kötü, bu yüzden verilen zamlar yetmiyor. Buradaki riske karşı emeğimizin karşılığını istiyoruz ve sonuna kadar direneceğiz” ifadelerini kullanıyor.
Daha iyi ekipmanlara ihtiyaç duyduklarını dile getiren Özge Atasoy, “Açıkçası şu anda ekipmanları kullanıyoruz ancak kesinlikle daha iyileştirilebilir ve geliştirilebilir. Bunun için çalışmalar yapılabilir. Türkiye’nin ekonomik koşulları işvereni de zor durumda bırakıyor, bu da maalesef işçilere yansıyor. Biz emekçiler hep alt sıralarda kalıyoruz. Bu nedenle sesimizi ancak böyle çıkarabiliyoruz ve direnebiliyoruz” diye kaydediyor.
‘Sonuna kadar direneceğiz’
Kapitalist sistemin bu kadar açık yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Özge Atasoy, ekonomik durumu iyi olanların hep üstte kaldığını, kendilerinin ise seslerini direnişle duyurmaya çalıştıklarını söylüyor. Özge Atasoy sözlerine şunları ekliyor:
“Bu grev sadece buranın değil, tüm emekçilerin grevi. Çok riskli şartlarda çalışıyoruz ve bunun karşılığında hakkımızı istiyoruz. Şirketimizde kadınlara destek tam; kadınlar olarak erkeklerle hemen hemen aynı şartlarda çalışıyoruz ve bu işin altından kalkabiliyoruz. Hepimiz buradayız. Yasaların değişmesi gerektiğini ve herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Biz buradan vazgeçmiyoruz, buradayız, direniyoruz. Emekçiler olarak sonuna kadar direneceğiz.”
Kaynak: JINNEWS