2026 bütçesini değerlendiren DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, ‘kadını güçlendirme’ alanında günlük bütçenin 51 kuruş olduğunu söyledi
2026 yılı bütçesi Meclis’ten geçti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi ise iktidarın önümüzdeki 10 yılı ilan ettiği “Aile Yılı”nın büyük bir yansıması olmaktan öteye gitmedi. “Kadının güçlenmesine yönelik çalışmalar” için ayrılan 8 milyar, sadece ‘şiddetle mücadeleyi değil’; kadının istihdamı, eğitimi gibi çok geniş bir alanı kapsıyor. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve “kadın konukevlerinin” işletme giderleri bu kısıtlı bütçeden karşılanıyor. “Ailenin korunması ve güçlendirilmesi” için ayrılan 21.8 milyarlık bütçenin ana odak noktası ise boşanmaların önlenmesi, kadın bedeni üzerinde yürütülen doğurganlık politikası ve dini referanslı eğitimlerle “aile değerleri” adı altında yürütülen çalışmalar oluyor.
Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, 2026 bütçesine dair değerlendirmelerde bulundu. Bütçede kadınların adının olmadığına dikkat çeken Özgül Saki, “kadını güçlendirme” meselesine ilişkin kadınlara günde 51 kuruş gibi bir pay düştüğünü söyledi. Özgül Saki, AKP’nin 2025’te kadınlarında güçlendirileceğini söylemesi yanında kadınlara vaat ettiği hiçbir şey olmadığını belirtti. Aile Bakanlığı tarafından, kadınların çalışma yaşamındaki varlığıyla birlikte emeklerinin patronların ucuz emek ihtiyacının karşılanmasının zeminin hazırlandığını belirten Özgül Saki, ‘Kadın girişimcileri desteleyeceğiz’ gibi süslü başlıklar adı altında Organize Sanayi Bölgeleri’nde kadınların emeğinin patronların ihtiyaçlarına göre düzenlenmesinin Aile Bakanlığı’nın programına girdiğini aktardı.
‘Kadınları sosyal yardıma muhtaç hale getiriyorlar’
Özgül Saki, kadınların en büyük problemlerinin başında hane içi şiddet ve kamusal alanda yaşadıkları şiddet olduğuna dikkat çekti. Özgül Saki şunları kaydetti:
“Koruma altında kadınların niye öldürüldüğüne ilişkin bütçeden nasıl bir pay aldığına dair yine bir şey yok. Bütün hikâye şu; ‘Butonlarımız var. KADES uygulamamız var. Kadınlar düğmeye bassın, düzenlemeleri yaptık’ diye. Ama şu soruyu sormuyorlar, Neden kadınlar gittikçe daha fazla öldürülüyor? On yıl önce kadınlar bütün patriyarkanın gücü içinde kamusal alanda bu şiddete maruz kalmalarını daha zor dile getiriyorlardı. Ama artık koruma talep ettikleri, mekanizmalara başvurdukları halde öldürülüyor. Sosyal yardımlar başlığı altında kadınları önce sosyal yardıma muhtaç hale getiriyor sonra da onlara yaşlı bakımı için şu kadar para verdiklerini söylüyorlar. Kadınlara çocuk bakımı için para veriyorsunuz ki verdikleri çok komik rakamlar. Biz de diyoruz ki; Bunlar kadını güçlendirme uygulamaları değil. Tam aksine iktidarın aile içi politikalarla kadını eve kapatma politikaları. Önce yoksullaştır, muhtaç hale getir. Sonra ona ölmeyecek kadar cüzi bir pay ver. Bu kadını güçlendirme politikası değil. Kamusal alanda kreşlerin Aile Bakanlığı’nın en temel taleplerinden bir tanesi olması gerekiyor. O ne yapıyor komşu annelik öneriyor. O da kadın yine evde kalsın, biz de ona kutsal görev diyelim üç kuruş para verelim kreşte açmayalım gibi bir mantıkla devam ediyor.”
Aile Bakanlığı’nın bütçesinden Diyanet bütçesine milyarlarca lira
2026 bütçesinde Aile Bakanlığı’ndan milyarlarca lira Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine aktarıldığını dile getiren Özgül Saki, “Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi bir sürü bakanlıktan daha fazla. Bir de Aile Bakanlığı’ndan diyanete küçük yaştaki çocukların kuran kursuna gidebilmesi düzenlemesindeki masraflar için bütçe aktarılmış. Bu da itaatkâr toplum yaratma meselesine dair çok şey gösteriyor. Ne yazık ki Aile Bakanlığı’nın bütçesi ve iktidarın politikaları kadınlar çocuklar açısından iç açıcı değil. Kadın hareketi bir bütün olarak bu meseledeki mücadelesini sürdürdükleri için yapmak istedikleri birçok şeyi gerçekleştiremiyorlar” diye belirtti.
Kaynak: JINNEWS









