Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin detaylarını paylaşan DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit, ‘Sayın Öcalan’ın, başta Türk-Kürt halklarının olmak üzere tüm bölge halklarının barış içinde eşitçe, özgürce ve bir arada yaşam iradesini bir kez daha açık ve net biçimde ortaya koyduğunu vurgulamak isterim’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşme sonrası Meclis Genel Kurulu’nda konuştu.
Yaptığı görüşmeye dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Dün, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuz’un kararıyla, İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile tarihi bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Bu görüşme, Türkiye’nin barış ve demokrasi yolculuğunda yeni bir alan açacak kapsayıcı ve umut verici bir adım niteliğindedir. Uzun yıllardır beklenen barış ve kardeşlik kapısını aralayan, tarihi önemde bir gelişme olarak görülmeli ve değerlendirilmelidir. Toplantı, halklarımızın ortak geleceğini inşa edecek bir diyalog zemini yaratma potansiyeline sahiptir” dedi.
‘Kürt-Türk ilişkilerine değindi’
Abdullah Öcalan’ın görüşmede dikkat çektiği hususlar hakkında da bilgi veren Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Sayın Öcalan’ın, görüşmemizde de başta Türk-Kürt halklarının olmak üzere tüm bölge halklarının barış içinde eşitçe, özgürce ve bir arada yaşam iradesini bir kez daha açık ve net biçimde ortaya koyduğunu vurgulamak isterim. Dün itibariyle Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde bir eşik geride bırakılmıştır. Türkiye’nin geleceği açısından bu sürecin başarılı olması hayati önemdedir. Başarının yolu, tüm siyaset kurumunun süreci şeffaf, kararlı ve cesurca sahiplenmesinden; barışın toplumsal düzeyde güçlendirilmesi için birlikte çalışmasından geçmektedir” diye konuştu.
‘Görüşme büyük kazanç sağlayacaktır’
Gülistan Kılıç Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Komisyonun tamamının İmralı’ya gitmesini isterdik, ancak bu gerçekleşmedi. Bu durumu eleştirel bir yaklaşımla değerlendirdik. Yine de şunu belirtmek gerekir ki bu görüşmenin Türkiye’ye ve halklarımıza sağlayacağı katkı, herhangi bir zarar değil, tam tersine büyük bir kazançtır. Bir kez daha altını çiziyoruz: Kürt meselesi, güncel siyasetin sınırları içine hapsedilemeyecek bir konudur; hiçbir siyasi partinin kendi kısa vadeli çıkarları için kullanabileceği bir araç değildir. Türkiye’de demokrasinin önünde duran temel engellerden biridir ve çözülmek zorundadır.
İktidar ve muhalefetin sorumlulukları var
Türkiye ve bölge, barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Herkes bu perspektifi esas almalı, buna uygun politikalar ve pratikler geliştirmelidir. DEM Parti olarak, sürecin başarıya ulaşması için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Ancak iktidar, muhalefet ve devlet kurumlarının da bu konuda ciddi sorumlulukları vardır. Barış yolunun ilerleyebilmesi için gerekli yasal ve kurumsal düzenlemelerin gecikmeden hayata geçirilmesi şarttır. Barış, tek bir tarafın çabasıyla değil, toplumun ortak iradesiyle inşa edilebilir. Artık yapılması gereken, bu tarihi fırsatı ertelemeden komisyonun raporunu bir an önce tamamlaması ve Genel Kurul’da yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesidir. Bu eşik, cesur ve kararlı adımların atılmasıyla anlam kazanacak; barış ancak güven inşa ederek toplumsallaşacaktır.”
Kaynak: MA









