• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Kasım 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

Halide Türkoğlu: 25 Kasım için alanlara çıkıyoruz

1 Kasım 2025 Cumartesi - 12:40
Kategori: Kadın, Manşet

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, ‘Şiddetin karşısında eşitlik ve özgürlük için bir aradayız’ şiarıyla düzenleyecekleri 25 Kasım etkinliklerini açıkladı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partisinin genel merkezinde gündeme ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin yol haritalarını açıklamak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi.

‘Barışı getirecek olan Kobanêli kadınların oluşturduğu modeldir’

Kobanê direnişinin yıldönümünü kutlayarak konuşmasına başlayan Halide Türkoğlu, “1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü kutlu olsun” diyerek direnişte yer alan kadınları ve enternasyonalist mücadeleyi selamladı. Ortadoğu’da hâlâ kadınlar üzerinde giderek derinleşen savaş politikalarının işletildiğini belirten Halide Türkoğlu, “Bugün Sudan’dan Afganistan’a kadınlar ağır bir saldırı altındadır. Sudan’da yaşanan savaş ve çatışma insanlık değerlerini altüst eden bir kırıma dönüşmüştür. Pazar günü Sudanlı eski milletvekili ve insan hakları savunucusu Silham Hassan’ın RSF’nin El-Feraşer’i işgali sırasında idam edilmesi, savaşın, işgalin kadınları nasıl hedef aldığının göstergesidir. Yaşamını adalet, kadın hakları ve insan onuru için mücadeleye adamış, hiçbir baskıya biat etmeyen bir kadın siyasetçi ve aktivist Silham Hassan’ı katleden zihniyete karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Ortadoğu’nun barışa ve onurlu bir yaşam modeline ihtiyacı var. Ancak böyle bu kadın kırımı durdurabilir. Bugün Kobanêli kadınların direnişi ve oluşturdukları model Ortadoğu coğrafyasına barışı getirecek modeldir” diye konuştu.

‘Çağrının toplumsallaşması için çalışmalarımız sürüyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısının toplumsallaşması için Kadın Meclisi’nin aralıksız çalıştığını belirten Halide Türkoğlu, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıyla kadınların, gençlerin, halkların barış umudunu büyüten bu sürecin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Ve yine Kürt Özgürlük Hareketi tarafından 26 Ekim’de deklare edilen geri çekilme kararı da bu kapsamda barıştaki ısrarın göstergesi olmuştur. Halkların bir arada, özgür ve eşit yaşayacağı bir yaşamın kapısını aralayan bu tarihi adımların, fırsatların olduğu böylesi bir dönemde biz kadınlar da onurlu barıştaki ısrarımızı yineliyoruz. Bunun toplumsallaşması için üzerimize düşen sorumluluk gereği ilk günden itibaren ‘bu çağrı toplumsallaşmalıdır’ diyerek çalışmalarımızı başlattık” dedi.

‘Komisyon kadınların taleplerini öncelemeli’

Bu kapsamda, her mekânda, her kurumla, sivil toplum örgütüyle yüzlerce kadın buluşması gerçekleştirdiklerini ifade eden Halide Türkoğlu, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; kadın özgürlük mücadelesi aynı zamanda bir arada, eşit ve ortak yaşamdaki ısrarın mücadelesidir. Erkek egemenlerin savaş siyasetine karşı onurlu barışı ve demokrasiyi savunmanın mücadelesidir. Bugün Meclis çatısı altında kurulan komisyonda barış annelerinin, kadınların barışa dair kurduğu her bir söz bu ülkeye neden barışın gelmesi gerektiğinin en somut gerekçeleridir. Barışa ve çözüme dair her talep biz kadınların da talebidir. Dinlemeleri tamamlayan Meclis Komisyonu özellikle kadınların bu taleplerini öncelikli esas alarak yasal düzenlemelerin çerçevesini derhal oluşturmalı ve Meclis bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir” sözlerini kullandı.

‘Demokratik bir Cumhuriyetin inşasını hep birlikte yapacağız’

Devamında ise Halide Türkoğlu şunları belirtti:

“Cumhuriyetin bir yüzyılının daha kadınların anadiline, kimliklerine, inançlarına, haklarına ve kazanımlarına yönelik saldırılarla, tekçi cinsiyetçi politikalarla şekillenmesine izin vermeyeceğiz. Demokratik bir Cumhuriyetin inşasını hep birlikte yapacağız. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin başarıya ulaşması bu açıdan büyük bir öneme sahiptir. Çünkü Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin ruhu, kadınların sesini, sözünü, taleplerini esas almaktadır. Bugün Meclis çatısı altında konuşulması gereken ne tezkerelerdir ne de savaş eksenli ayrılan bütçelerdir. Bugün Meclis’te konuşulması gereken, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin başarıyla inşa edilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.

Sayın Öcalan’ın özgür ve eşit bir şekilde çalışabileceği koşulların oluşturulmasıdır. Kadınların iradesini gasp eden kayyım uygulamalarına son verilmesini sağlayacak, KHK mağduru kadınların, gençlerin haklarının teslim edilmesi garanti altına alınmasının düzenlemeleri yapılmalıdır. Siyasi tutsakların yaşadıkları hak gasplarının son bulması, tutsakların serbest bırakılmasıdır. Sincan Kadın Cezaevi’nde siyasi kadın tutsakların infazlarının keyfi gerekçelerle onlarca kez yakılırken bu hukuksuz uygulamalara Adalet Bakanlığı başta olmak üzere siyasi iktidarın sessiz kalmasını asla kabul etmiyoruz. 14 siyasi kadın tutsağın şartlı tahliye hakkının açıkça gasp edilmesinin hiçbir izahı yoktur. Yasal yetkilerini aşarak yasaları çiğneyen Sincan Kadın Cezaevi Gözlem Kurulu hakkında derhal işlem başlatılmalıdır. Bu uygulamalar son bulana dek bizler bunu hatırlatacak, bunun için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.

‘11. Yargı Paketi ile toplumsal barış sağlanamaz’

Kadınlar ve halklar demokratikleşmenin ve barışın inşasının yol haritalarını siyasetçilerden ve yöneticilerden beklerken, 11. Yargı Paketi diye kamuoyuna sızdırılan bir taslak paket var. Toplumun gerçekliğinden, kadınların taleplerinden bağımsız, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, kapalı kapılar ardında hazırlanan hiçbir düzenleme bu ülkenin barışına hizmet etmez. Demokrasiyi, insan haklarını yok sayan erkek egemen, tekçi zihniyetle düzenlenen hiçbir yasal düzenlemenin kadınların nezdinde geçerliliği olmadı, olmayacak. 11. Yargı Paketi’nin içerisinde yer alan tekçi, cinsiyetçi, ırkçı, adeta faşizmi yasallaştıran, LGBTİ+’ları hedef alan, nefret suçlarını körükleyen böylesi bir düzenlemenin Meclis’e getirilmesi, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı siyaseti beslemekten başka bir şey değildir.

Bu iktidarın görevi farklılıklarla barışmaktır. Bu yargı taslağında yer alan her bir cümle, demokrasiye, eşitliğe, insan haklarına, farklılıklara tahammülsüzlüktür. Yine sızdırılan pakette suça sürüklenen çocuklara yönelik çocuk indirimlerinden faydalanmalarının önüne geçilecek düzenleme, hangi sonuçları doğuracağından bihaber yapılmış bir düzenlemedir. Çocukları suça sürükleyen nedenler üzerine gitmek, bununla mücadele etmek yerine suçun kendisine odaklanmak, çocuğu yetişkinler gibi cezalandırmakla bu sorun çözülemeyeceğini buradan vurguluyoruz. İşte tüm bunlardan hareketle siyasi iktidarı uyarıyoruz. Toplumsal barış ve demokratik bir toplum, farklılıklarla bir arada, özgür ve eşit yaşamın inşasıdır. Bu tür düzenlemelerle toplumsal barışın sağlanamayacağı ortadadır.

‘Eylül ayında 19 kadın erkekler tarafından katledildi’

Sadece Eylül ayında 19 kadın erkekler tarafından katledildi. 25 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bakın bu ülkede katillerin cezaevinde olsa dahi buradan izinli çıkıp kadın cinayetini nasıl kolay işleyebildiğini Hasret Akkuzu katliamında bir kez daha gördük. Bu ülkede kadınların yaşamlarının nasıl kolay yok edilebilir olduğunun cevabı bu cinayette gizlidir. Hasret’in ölümünden, cezaevinden izinli çıkan ve geri dönmediği halde yeterli denetimi yapmayan kişiler sorumludur. Cezasızlık politikaları, caydırıcı yasaların olmayışı, kadın cinayetlerinin artmasına neden olmaktadır. Bugün İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmek yerine bu sözleşmenin maddeleri uygulanıyor olsaydı failler bu kadar cesur davranamayacaktı.

‘Rojin’in faillerinin korunmasına, aklanmasına izin vermeyeceğiz’

Her gün Rojin için yapılan eylemler, kadınların ve gençlerin hakikat arayışı, kadın cinayetlerinin nasıl üstünün kapatıldığını tüm kamuoyuna duyurmaktadır. Rojin Kabaiş cinayetinde ortaya çıkan her bir detay, kadın cinayetlerinin nasıl şüpheli bir hale getirilmek istendiğinin, üstünün örtüldüğünün en somut halidir. Bizzat siyasi iktidara bağlı kurumların iş birliği ile bir cinayetin üstünün nasıl örtüldüğü, Rojin davasında ortaya çıkan somut delillerle bir kez daha görülmüştür. Rojin’in ölümü üzerinden geçen her gün bunun bir intihar olduğunu söyleyen yetkililer, kurumlar kadınların ısrarlı bir şekilde ‘Rojin’e ne oldu?’ sorusuna yenilmiştir. Rojin’in bedeninde bulunan bulguları açıklamak zorunda kalmıştır. Rojin’in, ailesinin, arkadaşlarının, kadınların ısrarlı mücadelesi ile bu durum açığa çıkarılmıştır. Yine Rojin Kabaiş cinayetine dair haber yapan kadın gazetecilerin hedef alınması, haklarında soruşturma açılması bunun göstergesidir. İyi bilinsin ki; Rojin’in faillerinin korunmasına, aklanmasına izin vermeyeceğiz. Kadın basın emekçilerini susturarak, hedef göstererek bu cinayetin üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz.

Kadına yönelik şiddetin, katliamın tablosu kadın yoksulluğunda da işsizliğinde de aynı şekilde kendini gösteriyor. Bakın DİSK-AR’ın Ağustos 2025 raporuna göre geniş tanımlı kadın işsizliği oranı yüzde 39,4. Yine Türkiye’de asgari ücret kapsamı yüzde 48,9 iken, kadınlarda bu oran yüzde 58,4’e kadar çıkıyor. Yani ortalama 2 milyon kadın ise asgari ücrete dahi erişemiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesi, kadınların omuzlarına yüklenen bakım emeği çoğu kadının çalışma hayatına girmesini engelliyor.

‘2026 bütçesine karşı en güçlü muhalefeti yapacağız’

Bugün ekonomik özgürlüğü olmadığı için binlerce kadın yaşadığı şiddet ortamına mahkûm kalıyor. Sosyal yardım adı altında kadınlara sunulan ‘destek’ yetmediği gibi bu para çoğu zaman kadının ihtiyacına değil hane halkının ihtiyacına gidiyor. Sağlıktan, eğitime, kişisel hijyen ihtiyaçlarından günlük yaşam ihtiyaçlarına kadar kadınların yaşadığı yoksulluk her geçen gün daha vahim bir duruma gelirken, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi Meclis’e sunuldu. Teklifin içerisinde faize gidecek oran, sermayeden tahsil etmesi gereken vergilerden vazgeçilmesi, yine bu bütçenin de kadınlara, çocuklara, bir arada özgür ve eşit yaşama değil; ranta, talana, sermayedara yönelik hazırlandığını gösteriyor. Savunma harcamaları 1 trilyon 202 milyar TL, iç güvenlik ise 953 milyar TL ile toplam 2,1 trilyon TL’yi buluyor. Şimdi soruyoruz; kimi kime karşı savunuyorsunuz? Kimin güvenliğini sağlıyorsunuz? Bu nasıl güvenlik politikasıdır ki, bu ülkede kadınların hâlâ can güvenliği yok. Elbette ki biz kadınlar bu bütçeye karşı en güçlü muhalefeti yapacak, kaynakların savaşa, ranta, talana değil; eşit ve özgür bir yaşama harcanması için mücadele edeceğiz.

‘Muhalefet partilerin kadın yapıları ile bir araya geleceğiz’ 

Önümüzdeki hafta muhalefet partilerin kadın yapıları ile bir araya geleceğiz. Kadınların demokratik siyasette birlikte mücadele alanlarını büyütmek, kadın mücadelesinin ve dayanışmasının erkek egemen siyaseti değiştireceğine inanıyoruz. Barış ve Demokratik Toplum kadınların geliştireceği politikalarla ve siyasetle mümkündür. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne hazırlanırken, kasım ayında yapacağımız merkezi çalışmalarımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

‘Şiddetin Karşısında Eşitlik ve Özgürlük İçin Bir Aradayız’ şiarıyla yapacağımız çalışmalar şunlar: 

  • İlk eylem takvimi 14 Kasım’da İzmir’de yoksulluk ve emek sömürüsüne karşı direnişteki kadın işçiler ziyaret edilecek ve basın açıklaması yapılacaktır.
  • 17 Kasım’da ‘kadın emeği ve yoksulluk’ başlığıyla Kocaeli’nde kadın buluşması gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda Gaziantep’te yapılacak kadın buluşmasına Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları katılacaktır.
  • 18 Kasım’da Kadın Parlamento Grup Toplantımızı tüm kadın örgütlerini davet ederek gerçekleştireceğiz.
  • Sincan ve Bakırköy Cezaevleri önünde Kadın Meclisimiz ve Hukuk Komisyonumuz birlikte basın açıklaması yapacaktır.
  • 25 Kasım gününe kadar tüm il ve ilçe kadın meclislerimiz, kadın yoksulluğu, kadına yönelik şiddet ve kadınların yaşadığı sorunlara dair ev ev, mahalle mahalle toplantılar gerçekleştirecektir.
  • 25 Kasım günü DEM Parti Kadın Meclisi olarak final yürüyüşümüzü; kayyıma, özel savaş politikalarına, genç kadınların yaşadığı şiddet biçimlerine karşı Hakkâri’de gerçekleştireceğiz.

Sevgili kadınlar, kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı, kadın yoksulluğuna, işsizliğine, emek sömürüsüne karşı, savaş, rant, talana karşı barış ve demokratik toplum çağrısı etrafında kenetlenerek 25 Kasım’ı karşılıyoruz. Erkek-devlet şiddetine karşı ‘Jin, Jiyan, Azadî’ diyerek; haklarımız, hayatlarımız, irademiz için, onurlu bir barış için, demokrasi, eşitlik ve özgürlük için bir kez daha bir arada sokaklara çıkarak geleceğimizi mücadeleyle inşa edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması, Jin Jiyan Azadî.”

Kaynak: JINNEWS

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam modeli yarattı

Sonraki Haber

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

Sonraki Haber
DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

SON HABERLER

Thodex’in kurucusu cezaevinde ölü bulundu

Thodex’in kurucusu cezaevinde ölü bulundu

Yazar: Heval Elçi
1 Kasım 2025

Mazlum Ebdi’den Dünya Kobanê Günü açıklaması

Mazlum Ebdi’den Dünya Kobanê Günü açıklaması

Yazar: Aziz Oruç
1 Kasım 2025

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

Yazar: Heval Elçi
1 Kasım 2025

Halide Türkoğlu: 25 Kasım için alanlara çıkıyoruz

Halide Türkoğlu: 25 Kasım için alanlara çıkıyoruz

Yazar: Aziz Oruç
1 Kasım 2025

Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam modeli yarattı

Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam modeli yarattı

Yazar: Heval Elçi
1 Kasım 2025

8 yıldır cezaevinde olan Osman Kavala için destek mesajları

8 yıldır cezaevinde olan Osman Kavala için destek mesajları

Yazar: Aziz Oruç
1 Kasım 2025

İşçilerin direnişi kazanımla sonuçlandı

İşçilerin direnişi kazanımla sonuçlandı

Yazar: Heval Elçi
1 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır