Kuzey ve Doğu Suriye devriminin ve enternasyonal mücadelenin küresel düzeyde kutlandığı 1 Kasım Dünya Kobanê Günü halklara umud olmaya devam ediyor
Ortadoğu’da 17 Aralık 2010 yılında başlayan Halkların Baharı ile birlikte Tunus, Libya, Mısır’da diktatör rejimler devrilirken 2011 yılında Suriye’deki iç savaşın başlamasıyla 19 Temmuz 2012, Kobanê Halk Meclisi kentin yönetimini üstlenerek Rojava Devrimi’ni başlattı. Kuzey ve Doğu Suriye’nin (Rojava) Kobanê kentinde ateşlenen devrim buradan başlayarak tüm kentlere yayıldı.
Suriye’de başlayan iç savaşta Kürtlerin savunduğu demokratik müzakere çözümü karşılık bulmayarak savaş ve şiddet giderek büyüdü. Büyüyen ve yayılan savaş karşısında Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmen’i ile Kuzey ve Doğu Suriye halkları kendileri için adım atmaya başladılar. 2012’nin başından itibaren halk meclisleri kurulurken, iç savaşın bir tarafı olmak yerine, Kuzey ve Doğu Suriye’nin savaş alanı olmasını önleyecek politikalara yönelim oldu.
Stratejik kent Kobanê
Kobanê kenti 2011 yılında başlayan Rojava Devrimin stratejik öneme sahipti. 45.000 nüfusluk bir kent olan Kobanê Suriye’deki iç savaşın başlamasıyla yoğun göçler alarak birçok halk için korunaklı bir merkez haline gelmişti. Kobanê Kuzey ve Doğu Suriye özerk bölgesinin üç kantonundan (Efrîn, Kobanê, Cizîr) birinin merkezi ve coğrafik olarak iki kantonu birbirine bağlayan bir köprü görevindeydi. Kobanê ambargolara, kuşatmalara ve saldırılara karşı iradesine sahip çıkarak Suriye ve Ortadoğu’da demokratik ve eşit bir arada yaşama modelini inşa etme mücadelesini verdi. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan toplumsal dönüşüm, orada yaşayan halkların özgür ve demokratik bir gelecek inşa etme çabaları her defasında Türkiye başta olmak üzere çeşitli cihadist gruplar tarafından engellenmeye çalışıldı.
Başta El Nusra, Ahrar el Şam’a ve DAİŞ Rojava devrimine saldırarak halkların kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışsa da insanlık tarihinin ender rastlanan bir direnişiyle karşılaştı.
DAİŞ kuşatması
DAİŞ (Irak Şam İslam Devleti) 2014 yazından itibaren Suriye ve Irak’ta toprak kazanımları elde ederken, Kobanê’yi stratejik bir hedef olarak gördü. Kentin düşmesi, DAİŞ’e Türkiye-Suriye sınırını tamamen kontrol etme imkanı verecekti. 13 Eylül 2014’te başlayan Kobanê kuşatması DAİŞ’in en büyük saldırısıydı. DAİŞ’e karşı Halk Savunma Güçleri (YPG ve YPJ) şehri savunurken, sınırı üzerinden şehre yardım talebi Türkiye tarafından reddedildi. Bu, hükümetin DAİŞ’e “dolaylı destek verdiği” anlamına yorumlanırken sınırda DAİŞ üyelerinin askerlerle samimi ilişkileri bu düşünceyi destekleyen güçlü bir kanıt oldu.
6-7 Ekim serhildanları
6 Ekim 2014’te Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, sanal medya ve basın yoluyla “Kobanê’ye destek” çağrısı yaparken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Ekim’de Dîlok’ta (Antep) gerçekleştirdiği mitingde “Kobani düştü düşüyor” ifadesini kullandı ve kara harekâtı çağrısı yaptı. Bu açıklama Kürtler tarafından büyük bir tepki ve protestolara yol açtı.
Olaylar, 6 Ekim’de küçük çaplı yürüyüşlerle başlasa da. Kürt şehirlerinde başlayan protestolar Türkiye kentlerine yayıldı. Almanya, Fransa, Avusturya ve İsviçre’de diaspora Kürtleri protestolar düzenleyerek Kobanê’yi savundu.
Miştenûr direnişi
YPG ve YPJ’nin tarihi direnişi dünya tarafından izlenirken Kürt halkı sınır nöbet eylemleri gerçekleştirdi. Sınırı aşan gençler kentin savunmasına katılırken Kobanê kentini stratejik tepe noktası olan Miştenûr’da Arîn Mirxan’ın fedai eylemi dünya basınında Kobanê direnişinin daha görülür hale gelmesini sağladı. Kürtlerin topyekun direnişi uluslararası güçlerin müdahalesini de tetikleyen güç oldu. 5 Ekim 2014’ten itibaren koalisyon hava saldırılarını yoğunlaştırdı. 15-16 Ekim gecesi 14 hava saldırısı düzenlendi.
Enternasyonal dayanışma
Kobanê direnişi aynı zamanda dünya genelinde sosyalist Enternasyonalizm ve insanlık adına mücadele edenlerin ortak paydası haline geldi. Dünyanın birçok yerinden gelen sosyalist devrimci gençler Kobanê direnişine yer aldı. Bu direnişte yaşamını yitiren enternasyonalist gençler kendi ülkelerinde resmi törenlerle karşılandı. Türkiye’deki sosyalist gençler ise Kobanê ile dayanışma için gittikleri Pirsûs’ta (Suruç) DAİŞ’in bombalı saldırısında yaşamlarını yitirdiler. Bugün onların anıları ise Kobanê İnşasında hayat buluyor.
Kobanê, “Kürtlerin Stalingrad’ı” olarak anılırken YPG/YPJ’nin direnişi, kadınların öncülüğünde özgürlük ve demokrasi paradigmasını temsil etti. DAİŞ’in yenilgisi, örgütün 2014’teki yayılma dalgasını kırdı ve Rojava Devrimi’nin temelini attı.
1 Kasım Dünya Kobanê Günü
1 Kasım, 2014’te Nobel Barış Ödülü sahipleri, akademisyenler, yazarlar (Noam Chomsky, Arundhati Roy gibi) ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla “Dünya Kobanê Günü” ilan edildi. Bugünü amacı DAİŞ vahşetine karşı küresel dayanışmayı büyütmek ve korumak. Aynı zamanda 1 Kasım Kobanê Günü’nde Dünya halkları, “kadın özgürlüğü, ekoloji ve demokrasi” mirasını kutlayarak, her yıl anma etkinlikleri düzenliyor.
Yeniden inşa
Kobanê, 2025’te hâlâ toparlanma sürecinde olup yeniden inşa devam ediyor, ancak DAİŞ kalıntıları ve bölgesel gerilimler Türkiye ve ona bağlı silahlı gruplar Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları tehdit oluşturmaya devam ediyor
Sonuç olarak Kobanê DAİŞ’e karşı kazanılan ilk büyük zaferdi ve küresel dayanışmanın gücünü gösterdi. 1 Kasım, bu direnişi kutlarken, barış ve insan hakları mücadelesine çağrı yapıyor.
HABER MERKEZİ
