• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Mayıs 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Deniz Aras

‘Halkımız arıyor seni her yerde, İşçiler ocakta köylüler dağda!’

21 Mayıs 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Deniz Aras, Yazarlar
‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

Başlıkta iki dizesine yer verdiğimiz ağıt, İbrahim Kaypakkaya’nın işkencede katledilmesinden sonra Aşık Ali Nurşani tarafından “İbrahim’e Ağıt” ismiyle yazıldı ve söylendi. Ağıt halen çeşitli devrimci ve ilerici müzik grupları tarafından icra edilmekte ve halkımız tarafından söylenmeye devam edilmektedir. Deyim yerindeyse “İbrahim’e Ağıt” aradan 52 yıl geçmesine rağmen güncelliğini korumaktadır.

Birkaç gün önce Kaypakkaya’nın 18 Mayıs 1973’te“Diyarbekir Sıkıyönetim Tutukevi”nde işkenceyle katledilmesinin 52. yıldönümüydü. Türkiye ve Türkiye Kürdistanı devrimci ve komünist hareketinin ‘71 devrimci kopuşunun da kopuşunu temsil eden Kaypakkaya’nın katledilmesinin 52. yıldönümü nedeniyle Türkiye’de, Orta Doğu’da ve Avrupa’da yaygın ve kitlesel anmalar gerçekleştirildi. Komünist, devrimci ve yurtsever güçler tarafından başta Kaypakkaya olmak üzere Mayıs ayında ölümsüzleşen, Denizler, Haki Karer, Dörtler, Armenak Bakır gibi devrimciler de saygı ve özlemle anıldı.

Aradan yarım asrı geçen bir zaman dilimi olmasına rağmen halen Kaypakkaya’nın anılıyor olmasında kuşkusuz bir yanıyla kurmuş olduğu partinin mücadelesini kesintisizce sürdürüyor olması etkiliyken, diğer yanıyla coğrafyamızda Kaypakkaya’yı ortaya çıkaran koşulların, çelişkilerin ve sınıflar mücadelesinin devam ediyor olması belirleyicidir. Coğrafyamızda sınıflar mücadelesinin sürmesi ve bu mücadele içinde ekonomik, sosyal, kültürel, ulusal, inançsal, çelişkilerin keskinliği, Kaypakkaya’nın ileriye sürdüğü tezlerin önemli bir kısmının halen güncel olmasına neden olmaktadır. Bu durum ise yıllar geçtikçe azalmak bir yana Kaypakkaya’ya yönelik ilgi ve alakanın devam etmesine yol açmaktadır.

Bunun nedeni, diğer bir ifadeyle Kaypakkaya’nın halen güncel kalabilmesi, ileri sürdüğü tezlerin, döneminin sınıflar mücadelesinden sentezlenmesi, kitlelerin en ileri bilincinin Kaypakkaya’nın tezlerinde vücut bulmuş olmasıdır. Kuşkusuz Kaypakkaya, “özel türden” bir insandı. O, tezlerini masa başında değil, kitlelerin sınıf mücadelesi içinde geliştirdi. Anti-emperyalist öğrenci eylemlerinden, köylülerin toprak işgallerine, Kürdistan’da kitle faaliyetinden, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’ne fiilen katılmasına kadar bir dizi devrimci pratik, onun bilincinde sıçrama yarattı. 15-16 Haziran işçi direnişini değerlendirirken yazdığı gibi “bilincinde önemli bir sıçrama yarattı ve önemli dersler çıkardı.” Kaypakkaya’yı çağdaşlarından ayıran bir özellik de, “bayatı atıp tazeyi almakta” tereddütsüz ve “kirli gömleği çıkarıp atmakta” tavizsiz olmasıydı.

Bu durum, örneğin, Kaypakkaya’nın erken dönem öğrenci gençlik hareketi içindeyken herkes gibi Kemalizm’i ilerici gören; sonrasında ise başta Kürt ve Alevi köylüleriyle temas ettikçe, Kemalizm’in gerçek sınıfsal karakterini analiz edip, Kemalizm’in Türk hakim sınıflarının işçi ve köylülerin Demokratik Devrim ihtimaline karşı faşist ideolojisi olduğu gerçeğine ulaşmasına yol açmıştır. Kürt köylüsüyle temas ettikçe, Kürt ulusal sorununun varlığını tespit etmiş, Kürtlerin ayrı bir ulus olduğunu ve dahası Özgürce Ayrılma Hakkı’na sahip olduklarını savunmuştur. Kürdistan coğrafyasında kitlelerle temas ettikçe Ermeni Soykırımı gerçekliğinin farkına varmıştır vb.

Benzer durum, işçi sınıfının mücadeleleri, grev ve direnişleriyle temas ettikçe de yaşanmıştır. Yukarıda ifade ettiğimiz 15-16 Haziran direnişi buna örnektir. Direniş başladığında Ankara’da olan Kaypakkaya, 16 Haziran’da İstanbul’da direnişe katılmış ve bu direnişin işçi sınıfının devrime önderliğinin yanında, kendi döneminde devrimcilik adına savunagelen, devrimci şiddeti reddeden parlamenterist, reformcu anlayışların (ve özellikle devrimcilik ve hatta komünistlik adına halkın kurutuluşun hakim sınıfların ordusundan beklemenin) mahkum olduğunu, işçi sınıfının mücadelesine dayanarak pratikte kanıtlamıştır. Bu anlamıyla Kaypakkaya çoğunlukla sanıldığı gibi bir “köylü devrimcisi” değildir. Açık ve net olarak devrimde işçi sınıfının önderliğini savunmaktadır.

Görüşlerinin önemli bir kısmının halen güncel olmasının nedeni, nerede bir direniş ve mücadele varsa Kaypakkaya’nın orada olması ve dahası bu direniş ve eylemlerin pratik derslerini; işçi sınıfı ve ezilen halkların en ileri bilimsel teorisi olan Marksizm Leninizm Maoizm ile başarılı bir şekilde sentezleyebilmiş olmasındandır. Kaypakkaya, coğrafyamızda kitlelerin açlığa ve yoksulluğa, zulme ve haksızlığa, anti-demokratik uygulamalardan faşist yasaklara karşı kısaca kurulu düzene dair ne varsa isyanının bilinci olmuştur. Bu isyanın komünistçe ifadesidir. Bu nedenledir ki, coğrafyamızda sınıflar mücadelesi devam ettikçe, kitlelerin şu veya bu nedenle de olsa mücadelesi açığa çıktıkça, Kaypakkaya’nın kendisi olmasa bile fikirleri orada olmaya devam edecektir, Kaypakkaya kitlelerin mücadelesi içinde komünist önder olarak yaşamayı ve savaşmayı sürdürecektir.

Bu nedenle 52 yıl önce Kaypakkaya’yı fiziken katlederek coğrafyamızda “ihtilalci komünizmi” yok ettiklerini sananlar büyük yanılmışlardır. Kaypakkaya’nın “yükseklere çektiği bayrak” sınıflar mücadelesinde, kitlelerin eylemlerinde dalgalanmaya devam etmiştir. Nitekim günümüzde Kaypakkaya’nın ismi ve resminin 19 Mart ve sonrasında yaşanan kitle eylemlerinde ve mücadelelerinde özellikle de öğrenci gençliğin dilinde yankılanması, resimlerinin ellerinde dalgalanması ve sosyal medya paylaşımlarına konu olması vb. gençlik saflarında Kaypakkaya’ya yönelik özel bir anlama ve kavrama çabasına işaret etmektedir.

52 yıl sonra öğrenci gençliğin amfilerde ve eylemlerinde, işçilerin fabrikalarda ve ocaklarda, köylülerin dağda ve tarlada, kısacası halkımızın, -ağıtta ifade edildiği gibi- her yerde Kaypakkaya’yı araması asla tesadüf değildir. Çünkü Kaypakkaya sadece geçmişin değil geleceği kazanmanın önderidir. Coğrafyamızda komünizmin adı ve sembolüdür.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun Silêmanî’de anıldı

Sonraki Haber

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Sonraki Haber
Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

SON HABERLER

İstanbul’da 4 büyüklüğünde deprem

İstanbul’da 4 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Hüsnü Abi

Şimdi değilse ne zaman?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Biz Kuzey’in Kürtleri

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Yazarlar

Sevr, Lozan ve paranoya

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Sancı, umut ve başka haller

Dünün konuşan raporları, bugünün susan yasaları…

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

‘Silahlara Veda’nın yankıları: ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır