Halen Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde tutulan avukat Aytaç Ünsal şöyle diyor: “Grup Yorum üyeleri sadece halkın sanatını yapabilmek için, Mustafa Koçak adil yargılanma koşullarının sağlanması için gün gün ölüme yürüyorlar. Onların ölümünü izleyenler, kardeşlerini kaybettikleri gibi onurlarını da kaybedecekler. İşte bu yüzden, 3 Şubat 2020 itibariyle biz Halkın Hukuk Bürosu’nun tutsak avukatları olarak müvekkillerimizin taleplerinin kabul edilmesi için süresiz açlık grevine başlıyoruz. Biz her koşul ve şart altında müvekkillerimizin avukatlığını yaparız. Bugün de onları açlığımızla savunuyoruz. Onların başına ne geldiyse biz de onu yaşayacağız ama onları yalnız bırakmayacağız”.
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta şöyle diyor: “Tam on üç aydır hastane ve adliyeye götürülmüyorum. Dayatılan onursuzluğu kabul etmediğimiz için tedavi ve savunma hakkımız gasp ediliyor. Açıkça bize sizi öldürmek istiyoruz, demiyorlar. Ama yasa ve hukuk adına canımıza kastediliyor. Onurlu yaşamak ülkemizde suç. Dışarıda da öyle değil mi? Zaten hapishanede aranmışız, hassas x-ray cihazlarından geçmişiz. Bir de jandarma, kemerini aç, üzerindeki kıyafetleri çıkar, diyor. İstersem apış aranı da ararım, diyor. Bunu, bizi insan müsveddesi yapmak için diyorlar. El konulan gazete ve dergilerin gerekçesinde bunu açıkça ilan ediyorlar. Islah olmaktan uzaklaşıyormuşuz. Eğer ıslah olmak onursuz, yozlaşmış, mücadele etmeyen insan demekse -ki öyle- bu onların olsun. Mustafa Koçak ve Grup Yorum üyeleri 250 güne yakındır ölüm orucunda. Onların sesi olmak, onlarla dayanışmak için açlık grevi yapan arkadaşlarımıza hapishane idaresi disiplin soruşturmaları başlattı. Dayanışmak suç değildir. Adaletsizliğe ses olmak suç değildir. Mustafa Koçak ve Grup Yorum’un talepleri kabul edilmelidir. Hep birlikte, adaletsizliklere karşı tavır almalı, çığlık olmalıyız.”
* * *
Çankırı E Tipi Cezaevi’nde bulunan iki mahpusun cezası bir yılın altına düşmüş. Bu durumda ilçe cezaevine ya da açık cezaevine çıkma hakları bulunuyor. Bu konuda cezaevi idaresine dilekçe yazmışlar; ancak idare hangi cezaevine çıkabileceklerine dair listeyi vermiyormuş. Bu yüzden, çıkmak istedikleri ilçe cezaevi ismini veremiyorlar ve ilçe cezaevine gidemiyorlar. Aslında ilçe ya da açık cezaevinde kısa bir süre kalan bir mahpusun denetimli serbestlik hakkından yararlanma hakkı bulunuyor. Çankırı E Tipi Cezaevi idaresi mahpusların sahip olduğu bu hakkı niçin önlemeye çalışıyor acaba?
* * *
Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Nesih Sarıkaya, alması gereken fizik tedaviyi iki yıl aksattıkları için bel fıtığından 13 Kasım 2019 günü ikinci kez ameliyat oldu. Ameliyat sonrası 27 Ocak 2020’de 5 günlük seansla 20 dakika egzersizi başta savma bitirdiler. Sarıkaya, bu ihmalleri Cumhuriyet Savcılığı’na bildirdi. Valilik soruşturma izni vermeyince, İstanbul İdare Mahkemesi’ne taşıdı. M. Nesih Sarıkaya, “Ameliyat alternatifi fizik tedaviyi yapmıyorlar ve böylece yaşamımı kaybetme ya da felç kalma riski taşıyan ameliyata razı etmek istiyorlar” diyor. Sarıkaya, 25 yılı içeride geçirenlerden biri olarak, DGM’de yargılanmış olmaktan kaynaklı tahliye olmayı bekleyenlerdi; ancak maalesef tahliye edilmedi. Hizbullahçıları bırakan yargının terazisi, sıra siyasi mahpuslara gelince şaştı.
* * *
Azadiya Welat gazetemizin son yazıişleri müdürlerinden Yıldırım Temel, 3.5 yıldır cezaevinde. 2016 yılının Eylül ayında katalog bir dosya kapsamında tutuklandı ve gazetede çalışıyor olması ve üniversitede katıldığı demokratik etkinliklerden hareketle 2017 yılında örgüt üyeliği, propaganda ve mukavemet gösterme maddelerinden ceza verildi. Önce İstinaf, sonra da Yargıtay bu cezaları onayladı. Yargı Paketi’nin ilk bölümünün Meclis’te kabul edilmesiyle, propaganda ve mukavemet bölümleri yeniden görüşülmek üzere Yargıtay’a gönderildi; ancak örgüt üyeliğinden hükümlü olarak Antalya L Tipi Cezaevi’nde bulunuyor. Hem gazeteci hem de bir insan olarak, kendinden çok başkalarının uğradığı hak ihlalleriyle ilgilenen Yıldırım Temel, koğuşunda bulunan ve yüzde 76 gibi ciddi bir sağlık sorunu olan Devrim Ayık’ın durumunu bize iletmiş. Arkadaşlarının yardımıyla yaşamını idame ettirebilen Devrim Ayık için ilgililerin hemen harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde 200 gündür ölüm orucu eylemini sürdüren Mustafa Koçak’ın 30 Eylül 2019 günü açlık grevini ölüm orucuna dönüştürürken kamuoyuna yazdığı mektubu bize göndermiş. Kendisinin bu mektubu iletmek üzere 24 Ocak 2020’de yazdığı mektubu, bize 10 Şubat 2020 günü ulaşmış bulunuyor.
* * *
ÖZÜR: Bu hafta köşemizdeki yoğunluk nedeniyle, Bolu F Tipi Cezaevi’ndeki hak ihlalleriyle ilgili Ocak ayı raporunu haftaya bırakmak zorunda kaldık.
* * *
TEŞEKKÜR: Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Barış İnan ve Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Boğatekin’ın gönderdiği karikatürleri aldım. Her iki çizere de çok teşekkürler…
ARANIYOR: Çankırı E Tipi Cezaevi’ndeki arkadaşları Hüseyin Bağ ve Haşim Erkol’un hangi cezaevinde olduğunu merak ediyorlar ve kendilerinden mektup bekliyorlar.
Mektubu Gelenler
Yıldırım Temel – Antalya L Tipi Cezaevi
A.Rezzak Gülmez – Bolu F Tipi Cezaevi
Ercan Doğan – Bolu F Tipi Cezaevi
Veysel Şahin – Bolu F Tipi Cezaevi
Aytaç Ünsal – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Mehmet Boğatekin – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Sercan Sevgi – Çankırı E Tipi Cezaevi
Veysel Özçoban – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Seyfettin Tora – G.Antep H Tipi Cezaevi
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
M. Nesih Sarıkaya – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Ensar Tunca – Oltu T Tipi Cezaevi
Seyithan Akyüz – Şakran 4 nolu T Tipi Cezaevi
Yusuf K. Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK
Hüseyin Aykol
Posta Kutusu: 253
Yenişehir
ANKARA
e-mail:
aykol267@gmail.com