Hasta tutsak İlyas Arat’ın yaşam hakkının tehdit altında olduğunu belirten ailesi, Adalet Bakanlığı, Cezaevi idaresi ve İHD’ye başvurarak Arat’ın tam teşekküllü hastanede tedavi edilmesini talep etti
Bandırma T Tipi Cezaevi’nde tutulan İlyas Arat’ın, sağlık durumu kötüleşiyor. İlyas Arat’ın ailesi 10 Haziran’da cezaevi müdürlüğü, Adalet Bakanlığı ve İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurarak acilen tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmesi ve psikolojik destek sunulmasını talep etti.
İlyas Arat’ın uzun süredir ciddi fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları yaşadığı belirten aile dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:
“Kendisi daha önce psikiyatrik tedavi görmüş ve düzenli olarak ilaç kullanmıştır. Ancak mevcut durumda sosyal yaşamdan tamamen uzaklaşmış, içe kapanmış ve ruhsal açıdan bitkin bir duruma gelmiştir.”
Aile, görüşmeler sırasında İlyas Arat’ın sağlık durumuna ilişkin gözlemlerini de şöyle aktardı:
“Uzun süredir yemek yiyememekte ve ciddi kilo kaybı yaşamaktadır. Kişisel temizliğini yapmamakta ve öz bakımını tamamen ihmal etmektedir. Sürekli mide ağrısı, baş ağrısı ve ellerde ağrı gibi fiziksel şikayetleri bulunmaktadır. Buna rağmen yeterli tıbbi müdahale yapılmamaktadır. Psikolojik olarak hayattan kopma, ilgisizlik, hareketsizlik, apati (duygusal donukluk) ve çöküntü hali gözlemlenmektedir. Cezaevi psikoloğu tarafından yapılan değerlendirmeler ise yetersizdir ve mevcut sağlık durumunun ciddiyetini yansıtmamaktadır.”
‘8 ay boyunca ulaşamadık’
Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer İbrahimoğlu’na konuşan İlyas Arat’ın ablası Zehra Arat, 2024 yılında yaklaşık sekiz ay boyunca kardeşine ulaşamadıklarını belirterek, “Her görüşmeye gittiğimizde bize bir dilekçe veriliyordu. Dilekçede, rahatsızlığından dolayı görüşe çıkamadığı yazıyordu. Biz bu süreçte cezaevi idaresinin de ihmali olduğunu düşünüyoruz. Sekiz ay boyunca idare bize hiçbir bilgi vermedi. Telefonla da görüşemedik, avukatlarımız aracılığıyla da bilgi alamadık. Yaptığımız başvurular reddedildi. Sekiz aydan sonra aylık görüşe gittiğimizde tesadüfen kendisiyle karşılaştık ve sadece 15 dakika görüşebildik. Şiddetli ağrıları vardı ve ayakta durmakta zorlanıyordu” dedi.
‘Sadece özgürlüğü değil sağlığı da elinden alındı’
İlyas Arat’ın sekiz aylık süreçte yaşadıklarına dair kendilerine hiçbir şey anlatmadığını söyleyen Zehra Arat, kardeşinin 10 yıllık cezaevi sürecinde hem psikolojik hem de fiziksel işkenceye maruz kaldığını dile getirdi. Zehra Arat şu ifadeleri kullandı:
“Kardeşimin sadece özgürlüğü değil, sağlığı da yavaş yavaş elinden alındı. Şeker hastalığı, mide ve eklem ağrıları, şiddetli baş ağrıları var. Yaklaşık bir yıldır da psikolojik sorunlar yaşıyor. İlyas’ın yaşam hakkı tehdit altında. Sadece İlyas değil, onun gibi cezaevinde yüzlerce hasta tutsak var. Onlar, seslerini kimsenin duymadığı bir mezarlıkta yaşıyor gibiler. Siyasi görüşü ya da kimliği ne olursa olsun sağlık ve tedavi hakkı engellenemez. Kardeşimin durumu kötüye gidiyor ve tıbbi müdahale yapılmıyor. Sağlık hakkı ertelenemez. Ben bir abla olarak kardeşimin sessiz çığlığı olmaya devam edeceğim. Hasta tutsaklar görmezden gelinemez. Bu durum insan haklarına ve vicdana aykırıdır.”
Zehra Arat, yasal ve hukuki tüm yolları sonuna kadar kullanacaklarını belirterek, “Biz kardeşimizin hastaneye sevk edilmesini, tüm muayenelerinin yapılmasını ve cezaevinde kaldığı süre boyunca tedavisinin devam etmesini talep ediyoruz” dedi.
İSTANBUL