Şirnex’te hasta tutsakların tahliyesi için yapılan eylemde konuşan DEM Partili Newroz Uysal Aslan, ‘Cezaevlerine dönük politikalarda değişime gidilmeli, cezaevleri kapıları açılmalı’ diye kaydetti
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ile Botan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Şirnex’te bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı.
ÖHD’li avukat Dilan Elçi, hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı. Dilan Elçi, “Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı ve infaz erteleme kararları bağımsız sağlık kurulları tarafından verilmelidir. Adli Tıp Kurumu’nun tek otorite olması uygulamasına son verilmeli, bilimsel ve tarafsız kurulların görüşleri esas alınmalıdır” diye konuştu.
‘Bir reform süreci başlatılmalıdır’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyı hatırlatan Dilan Elçi, “Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; Türkiye’nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu çağrının karşılık bulabilmesi, İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür. Bugün Türkiye’de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için başta hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘Barış yaşam hakkını savunmaktır’
DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan ise, cezaevlerindeki uygulamaların Türkiye’nin demokratik dönüşümü önünde engel olduğunu kaydetti. Newroz Uysal Aslan, “Barış nedir? Barış yaşam hakkını savunmaktır. Sadece ölümleri durdurarak, askeri operasyonları durdurarak yaşam hakkını savunamayız. Cezaevlerinde yaşanılan ihlaller de yaşam hakkını ortadan kaldırmaya teşebbüstür. Bundan dolayı hasta tutsaklar bırakılmadan, kurular tarafından verilen kararlar geri alınmadan, İmralı’daki tecrit sistemi son bulmadan demokrasiden, barıştan ve eşitlikten bahsedemeyiz, toplumsal barışı sağlayamayız. Yeni bir paradigma oluşacaksa ilk önce Türkiye cezaevleri üzerindeki politikalarında değişime gitmeli, cezaevleri kapılarını açmalı, siyasi tutsaklar bu sürecin içinde yer almalıdır” diye konuştu.
Kaynak: MA