Metris Cezaevi’nde olan ağır hasta tutuklu Abdullah Turan, Serdal Yıldırım ve Ergin Aktaş’ın sağlık durumları gittikçe kötüleşiyor. Tutuklularla görüşen Avukat Gülizar Tuncer, müvekkillerinin tedavisinin yapılmadığını belirterek, ölüme terk edildiklerini söyledi.
İstanbul Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Abdullah Turan, Serdal Yıldırım ve Ergin Aktaş’ın sağlık durumları her geçen gün kötüleşiyor. Cezaevinde tedavileri engellenen tutukların ölüme terk edildiğini belirten Avukat Gülizar Tuncer, kamuoyuna acil duyarlılık çağrısı yaptı. Hastalığı olan, fiziksel ve ruhsal engelli tutukluların tedavilerinin sağlanması amacıyla 5 ayrı R Tipi Cezaevi olduğunu hatırlatan Tuncer, Metris ve Menemen R Tipi Cezaevlerinde ağır hasta tutuklar için özel koşulların varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, sağlıklı insanlar için bile asgari yaşam standartlarından uzak mekanlar olduğunu kaydetti.
‘İşkenceye dönüşmüş durumda’
Mezopotamya Ajans’ından Erdoğan Alayumat’a değerlendirmelerde bulunan Tuncer, R Tipi cezaevlerinin hasta tutukluların tedaviler amacıyla açıldığını, fakat bu yerlerin tutuklular için eziyet ve işkence mekanlarına dönüştüğüne söyledi. Metris R Tipi Cezaevi’nde yaşanan uygulamaların insanlık dışı boyuta ulaştığını aktaran Tuncer, uygulamalar ağır hasta tutuklular için dayanılmaz bir boyutta olduğunu dile getirdi.
‘Birbirlerine bakıyorlar’
Cezaevinde durumu ağır olan hasta tutukluların aynı hücreye konularak bir birilerine bakmaları mecbur kılındığını sözlerine ekleyen Tuncer, “Cezaevi personelinin her biri ayrı ve özel bir bakım gerektiren hasta mahpuslarla ilgilenmediği, beslenmenin yetersiz, hijyen koşullarının olumsuz olduğu, Adli Tıp Kurumu (ATK) sürecinde, başkaca hastanelere sevklerde sıkıntılar yaşandığı, acil durumlarda yaşamsal sorunlar yaşandığı cezaevinde son olarak boyundan aşağısı felçli olan Abdullah Turan, belden aşağısı felçli Serdal Yıldırım ve elleri bilekten ve dirsekten kesik konumda olup tüberküloz hastalığı nedeniyle aylardır kan kusan Ergin Aktaş’ın aynı hücrede birbirlerine bakmaya mahkum edilmişlerdir” diye konuştu.
‘Açlığa mahkum ediliyorlar’
Ağır hasta tutukluların kaldığı hücrenin sağlık açısından elvermediğini de dile getiren Tuncer, koşullara ilişkin şunları söyledi: “Bu üç ağır hasta mahpusun birlikte kaldığı hücrenin çok pis olması dışında cezaevindeki çamaşır makinalarının bozuk olmasından dolayı nevresimleri ve giysilerini kendileri yıkamak zorunda kalıyorlar. Ergin Aktaş ayaklarıyla leğende çiğnediği çamaşırları Serdal Yıldırım elleriyle sıkarak asıyor. Yemekler çok kötü ve doymayacak denli az. Kendileriyle görüştüğümüz cezaevi müdürü yemek bedelleri az olmasından kaynaklı olarak ancak bu kadarını yapabildiklerini, çamaşır makinası için de aylardır ödenek beklediklerini ama gönderilmediğini söyledi. Düşünün bir kez, bu kadar ağır konumdaki hastalar özel bir beslenme programı uygulanması bir yana resmen açlığa mahkum ediliyorlar ve daha da ötesi kaldıkları hücrenin, tuvaletin temizliği dışında, kendi çamaşırlarını da kendileri yıkamak zorunda bırakılıyorlar.”
‘Gerekli bakımları yapılmıyor’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin son bulması için başlatılan açlık grevleri sonrasında boyundan aşağı felç kalan Abdullah Turan’ın grevden 2 ay sonra beyin travması geçirdiğini ve 50 gün hastanede kaldığını ifade eden Tuncer, Turan’ın hastanede kötü muameleye maruz kaldığını ve getirildiği Metris R Tipi Cezaevi’nde de gerekli bakımlarının yapılmadığı kaydetti.
‘Fonksiyonları iflas etti’
Turan’ın bütün gün yatağında kıpırdaman yattığını, bundan kaynaklı vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar oluştuğunu ve sürekli acı çektiğini vurgulayan Tuncer, Turan’ın bütün vücut fonksiyonlarının iflas ettiğini ciğerlerinin zayıfladığını, nefes alıp vermekte zorlandığını, hapşırması dahi kendisi için ölümcül derecede riskli bir hal aldığını, arkadaşları 5- 10 dakika aralıklarla yastık pozisyonunu değiştirerek rahatlatmaya çalıştığını ifade etti. Tuncer, Turan’ın her gün fizik tedaviye götürülmesi gerekirken bunun yapılmadığını belirtti.
‘Rapora rağmen bırakılmıyor’
Belden aşağısı felçli olan Serdal Yıldırım’ın da bugüne kadar 12 ameliyat geçirdiğini anımsatan Tuncer, Yıldırım’ın belinde takılı olan platinlerde kayma olduğunu, sırt kısmındaki kemiklerin dışarıya çıktığını ve eski doktoru tarafından yeniden ameliyat edilmesi gerektiğini belirterek, Yıldırım hakkında ATK’nin “Cezaevinde kalamaz” raporu olmasına rağmen serbest bırakılmadığına dikkati çekti.
Ergin Aktaş, Serdal Yıldırım ve Abdullah Turan’ın gün geçtikçe durumlarının daha da kötüye gittiğini vurgulayan Tuncer, “3 tutuklunun aynı hücrede birbirlerine bakmaya mecbur bırakıldıkları yetmiyormuş gibi insanlık dışı koşullarda yaşamaya mahkum ediliyorlar ve tedavileri yapılmayarak ölüme terkedilmiş durumdalar” diye konuştu.
