• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Eylül 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hava döndü! Rojava’dan esecek yel-Sedat Şenoğlu

18 Ekim 2019 Cuma - 23:01
Kategori: Yazarlar

9 Ekim 2019, Kürtlerin kaderi üzerine oynanan büyük oyunda açılan son perdeyi tarihliyor. Lakin, sadece, on günü geride kalan bir seyirden ibaret değil tanıklık ettiğimiz olgu. 21. yüzyıl içindeki yakın tarihten, geriye, 20. yüzyılın başlarına uzanan öncesi var.

1. Emperyalist paylaşım savaşı sonrasında Kürdistan topraklarının dört parçaya bölünerek emperyalist güçlerin denetiminde gerici devletlerin (Türk, Fars ve Arap) egemenliğine bırakılmasıyla yazıldı büyük oyunun senaryosu. Büyük sahne ve ilk perde böyle açıldı.

Kürdistan varlığının dört parçası içinde, Kürt halkının ulusal iradesini bastırma ve yok saymaya dayanan kesintisiz ve sayısız biçimde yaşanmış ve yaşanmaya devam eden emperyalist, faşist, sömürgeci girişimlerle aktı geçti koca bir yüzyıl. Hangisini hatırlatalım, saymakla bitmez.

Emperyalist büyük akıl, 9 Ekim 1999’da Abdullah Öcalan Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye teslim ettiğinde, sadece 20. yüzyılı kapattığını değil, Kürtleri de geçmiş tarihin içine kapattığını düşünüyordu. Ama öyle olmadı. Abdullah Öcalan’ın İmralı direnişi, ortaya koyduğu tarihsel çözüm misyonu ve ona bağlı olan Kürt siyasi hareketinin mücadelesi, oyunu bozdu. ‘Yolun sonuna gelindi’ bölümünü sergilemek için kurulan sahneyi yıktı, perdeyi yırttı. Kürt halkının kaderi üzerinde oynanan uluslararası komplo deşifre edildi, esas itibariyle de boşa çıkarıldı.

O günden bugüne de Kürtler, dört parça Kürdistan’da kolektif ulusal demokratik haklarının tanınması ve aynı toprakları paylaştıkları diğer halklarla eşit, özgür ve barış içinden yaşamak için mücadele yürütüyorlar, direniyorlar. Ödemedikleri bedel kalmadı, ama sürdürdükleri onur ve özgürlük mücadelesinden de vazgeçmediler. Değil 20. yüzyılın üzerlerine kapatılarak tarihsiz ve geleceksiz bırakılmayı, 21. yüzyılın devrim gerçekliğini tarihe kazıyan halklardan ve özgürlük güçlerinden biri olarak varlık haklarını çoktan kazandılar. Rojava devrimi ve Kuzey ve Doğu Suriye Federasyonu’yla cisimleşen halklar çözümü, Kürdistan halklarının kaderi üzerinde oynanan yüzyıllık büyük oyuna verilen en güçlü cevap olarak tarihe geçti. Dünyanın sömürüye, sömürgeciliğe, baskı ve zulme karşı mücadele eden bütün devrimcileri, halkları, emekçi sınıfları ve büyük insanlığa bağlı aydınları, sanatçıları, bilim insanları tarafından sahiplenilmiş, desteklenmiş ve savunulmuş olması Rojava devriminin en karakteristik özelliklerinden biri. Bu demektir ki Rojava, 21. yüzyıl dünyasının yeniden kuruluşuna ezilenler adına ortaya konulmuş bir irade ve tarihe kazınamayacak şekilde vurulmuş bir mühürdür. Kapitalist/emperyalist sömürü ve sömürgecilik vahşeti düzenine, despotların ve faşistlerin barbarlık rejimlerine karşı, ezilenlerin “başka bir dünya”, “yeni yaşam” idealinin, özleminin ve alternatifinin gerçekleşmiş büyük atılımıdır. Rojava cevherindeki pırıltının bütün dünya insanlığı için bir umut ışığı haline gelmiş olmasının sırrı budur.

Bu o kadar gerçek ve canlı bir pırıltıdır ki, Türkiye’nin Suriye topraklarına ve Kuzey ve Doğu Suriye Federasyonu iradesine yönelik askeri saldırganlık girişimi duyulduğu andan itibaren dünya halklarının mücadele güçleri ve demokratik kamuoyları Rojava’daki direnişi savunan, destekleyen açıklamalar yaptılar, eyleme geçtiler. Türkiye rejimini kınadılar, protesto ettiler ve saldırganlığa son verme çağrısında bulundular. Rojava’nın, IŞİD başta olmak üzere insanlık düşmanı katil sürüsü cihatçı çeteleri yenilgiye uğratan büyük kahramanlığı insanlığın hafızasında o kadar canlıydı ki, Türkiye’nin yalan kampanyaları ve kara propagandaları hiçbir işe yaramadı. Tam tersi sonuçlara yol açtı.

Rojava’nın barışçıl siyasi ve toplumsal düzeninden doğan haklı ve meşru varlığı dünya insanlığı için o kadar açık bir bilince dönüşmüştü ki, tepkilerin yaygınlığı ve yoğunluğu, bunu kabul etmeyen, saygı duymayan ya da yok etmeye çalışan kim olursa olsun onu gayri meşru duruma düşürecek nitelikteydi. Nitekim, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik askeri saldırganlığının ön koşullarını el birliğiyle hazırlayan, yönlendiren ve destekleyen emperyalist devletler, onların ittifak güçleri ve uluslararası platformlar bile, Rojava’yı savunmaya kalkmadılar elbette ama Türkiye rejiminin meşruiyetini sorgulayan açıklamalar, saldırganlığın hemen durdurulmasını talep eden çağrılar yayınlamak, girişimlerde bulunmak zorunda kaldılar. Rojava’yı yalnızlaştıran bir kuşatma içinde boğmak ve imha etmek isteyen Türkiye rejimi, direnişin canlandırdığı büyük vicdani, ahlaki, insani, politik ve diplomatik uluslararası dalgayla birlikte yapayalnız kalan taraf oldu.Kuşkusuz, bütün bunlar Rojava’nın karşı karşıya olduğu tehlikelerin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor ve gelmez. Bu, gerçeklere ve toplam tabloya gözün kapatılması olur. Suriye savaşı bütün yıkıcılığı ve acımasızlığıyla sürüyor. Ne zaman biteceğiyle ilgili takvimsel öngörüde bulunmanın anlamlı bir karşılığı da yok. Bu anlamda, Türkiye’nin kontrol altına alınmasının zorluklarını; ABD ve Rusya merkezli ittifak blokları arasındaki Suriye üzerindeki stratejik çıkar çatışmaların sivri uçlarının birbirine batmaya devam edecek olmasını; Kürt direnişinin bütün hesapları bozma boyutuna sahip bir potansiyeli taşıyor oluşunu ve saymadığımız başkaca dinamiklerle birlikte öncelikli olarak akılda tutmak yeterlidir. Ama yine de şimdiden hak edilmiş bir sözü var tarihin: hava döndü, Rojava’dan esecek yel!

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘TSK çekilsin’

Sonraki Haber

Sınır dışı tehdidiyle Suriyeli çocuğa tecavüz

Sonraki Haber

Sınır dışı tehdidiyle Suriyeli çocuğa tecavüz

SON HABERLER

Tuncer Bakırhan Amed’de açıklamalarda bulunuyor  CANLI

Tuncer Bakırhan Amed’de açıklamalarda bulunuyor CANLI

Yazar: Aziz Oruç
28 Eylül 2025

PSAKD Sarıyer Şubesi saymanı gözaltına alındı

PSAKD Sarıyer Şubesi saymanı gözaltına alındı

Yazar: Heval Elçi
28 Eylül 2025

EFA Başkanı: Öcalan’ın özgür bırakılma zamanı

EFA Başkanı: Öcalan’ın özgür bırakılma zamanı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
28 Eylül 2025

Altın Koza’da ‘Pelin Esmer’ ödülleri topladı

Altın Koza’da ‘Pelin Esmer’ ödülleri topladı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
28 Eylül 2025

Amedspor Başkanı: Kürtçe reklam cezasına karşı tahkime gidiyoruz

Amedspor Başkanı: Kürtçe reklam cezasına karşı tahkime gidiyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
28 Eylül 2025

Paris’te Akarsel için çalıştay: Dünya kadınlarının mücadelesi ortaklaşmalı

Paris’te Akarsel için çalıştay: Dünya kadınlarının mücadelesi ortaklaşmalı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
28 Eylül 2025

ABD’den İran’a görüşmelere katılma çağrısı

ABD’den İran’a görüşmelere katılma çağrısı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
28 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır