• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hava kurşun gibi ağır ama şafakta umut ve zafer var-Kenan Kırkaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
3 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

lk başladığında bu kadar uzun süreli, acılı ve sancılı olacağı beliydi. Günlerin sayıldığı dönemden, ayların sayıldığı, mevsimlerin geride bırakıldığı bir döneme girdik. Birçok insan halen sadece sayan, izleyen pozisyonda.

Sistemin yarattığı derin bencilliğin handikaplarını yaşıyoruz. Kendisinden başkasını görmeme, dünyayı kendisi üzerinden anlama çabası, kendi bencilliği ve egosuyla politik çıkarımlar yapma hastalığı. Bu verili düzenin marazları ve açlık grevleri, tam da bunu ortadan kaldırmaya yönelik esaslı bir müdahale. “Ben değil, biz” duygusunun sonucu. Büyük bir fedakarlık yarışı. Kendisini feda ederek toplumu geleceğe taşıma hamlesi. Nazım’ın “Ben yanmazsam sen yanmazsan, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” sözünün vücut bulmuş hali.

Ve tam da o durumdayız. Hava Kurşun gibi ağır, havada eriyen bedenlerin kokusu, havada ağır bir duyarsızlık hali. Manzara o şiirde anlatıldığı gibi. “Hava Kurşun gibi ağır/Bağır, bağır, bağırıyorum!/Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum…/ O diyor ki bana:/Sen kendi sesinle kül olursun ey!/Kerem gibi yana yana…/Deeeert çok, hemdert yok/Yüreklerin kulakları sağır… /Hava kurşun gibi ağır…/Ben diyorum ki ona:/Kül olayım Kerem gibi yana yana./Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak,/Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…/Hava toprak gibi gebe./Hava kurşun gibi ağır.”

O ağır havayı daha da ağırlaştıran yozlaşmış bir yönetim altında yaşıyor Türkiye halkları. Sessiz, duyarsız ve ölümü kutsayan bir anlayış. Açlık grevleri ile ilgili yapılan sınırlı sayıdaki paylaşımın altına boca edilen onlarca “ölsünler, ölün, ölümünüzü bekliyoruz” yazısı, bu çürüme halinin, bu ölme ve öldürme siyasetinin yansıması. Üstelik bu sanal hesapların bir çoğunun, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” kültürüne sahip olduğunu ileri süren ve “dindarlık” içeren simgeler ve semboller kullanmaları da bu derinleşen çürüme halini daha da net gösteriyor.

Bu duyarsızlık karşısında 15 tutsak 30 Nisan’dan itibaren ölüm orucuna başladı. Bu eylemcilerin birçoğu açlık grevinin 100’lü günlerini geride bırakmış durumda. Açlık grevinde bile kritik eşikte olan eylemcilerin aldığı bu karar, geriye dönüş olmadığının ilanı. Bir kararlılık vurgusu. Ama ne yazık ki, bu saatten sonra ölüm orucuna çevrilen bu eylem, istenmeyen gelişmelerin de yakın olduğunun habercisi. Bu da havayı ağırlaştıran bir başka unsur.

“Kürt anasını görmesin”, “kendi anadilinde konuşmasın” diye ta Japonya’ya müdahale eden iktidar, bir bakıyorsunuz dünyada demokrat kesiliyor. Kendi içindeki muhalefete darbe yapıyor, Venezuela’da darbeye karşı çıkıyor. Filistinli tutsakların açlık grevleri için timsah gözyaşları döküyor, Leyla ve arkadaşlarının sesini 6 aydır duymuyor. Bu kötülük hali toplumun en azından bir kesimine sirayet ediyor. Bunun etkisi ve tesiri altına girmeyen bir grup da bu kötülüğe güç getiremediği, takatten düştüğü için en iyi ihtimal ile ölü taklidi yapıyor. Ağırlıklı olarak toplumun aydın kesimini oluşturan bu kesim “duymadım, görmedim, bilmiyorum” havasında. Üzerinde baskı hissettiği zaman da “canım ben bu mücadele yöntemini doğru bulmuyorum, o yüzden eylemden vazgeçin” diyerek direnenlere sesleniyor. Peki, neyi doğru buluyor? Radikal mücadele biçimlerini eleştiriyor, en pasif direniş biçimi olan açlık grevine karşı. Nedir doğru bulduğun, hangi mücadele aracı ve yöntemi? Yöntemi, şekli-şemali bir kenara bırak da, en kestirmeden “mücadelenin kendisine karşıyım, pozisyonum kabullenme ve teslim olma pozisyonudur” de, sen de kurtul toplum da sana karşı bir beklentiye girmesin.

Ama neyse ki toplumun bir kesimi halen vicdanını koruyor, halen varlığının mücadele ve kabullenmemeye bağlı olduğunun farkında. Bu vicdan hareketinin başını yıllardır acılı anneler çekiyor. Cezaevleri önünde başlattıkları direnişle topluma öncülük ediyorlar. Cezaevlerinin sesinin dünyaya duyurulmasında büyük bir rol üstlendiler. Ve 1 Mayıs meydanlarında 10 binlerce, 100 binlerce insan, annelerin beyaz tülbentleri ile alanlara çıktı. Leyla Güven ve yoldaşlarının sesini haykırdı. Muğla’dan, İzmir’den, İstanbul, Ankara, Adana, Mersin ve daha pek çok yerden yükselen bu ses çok kıymetli. Ancak bu, kötülüğü dağıtmaya yetmiyor. Bu ses ve itirazın süreklileşmesi daha da güçlü çıkmasına ihtiyaç var. Tek bir gül ile bahar gelmeyeceği gibi tek bir gün yapılan eylem ve alanlara çıkma ile de bu kötülük çarkı kırılamaz. Tek bir eylem ile insanlar yaşatılamaz.

Tüm bunlarla birlikte şunu da görmek gerekir ki; açlık grevi eylemcileri şimdiden kazandı. Bedenlerini ölüm orucuna yatıran tutsaklar sadece kararlılıklarını değil başardıklarını da gösterdi. Toplumun vicdanını yeniden harekete geçiren bu fekadarlık hareketi, zaferini ilan etti.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Hakikate eren Gurbetelli

Hakikate eren Gurbetelli

Yazar: Aziz Oruç
23 Eylül 2025

Her toplumun kutsalları vardır. Bu kutsallar neticesinde yaşama anlam katılır ve gelecek inşa edilir. Bunlar unutulursa toplum olma vasfı yitirilir....

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

İsrail ‘sorunu’ mu Kürdistan korkusu mu?

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

İsrail Başbakanı Netanyahu, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben “Kudüs bizimdir” deyince Türkiye’de tepeden aşağıya hiyerarşik nizam içinde ‘milli öfke’ ateşlendi. Erdoğan-Netanyahu...

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Duran Kalkan net bir açıklama yaptı: Özgür olmadığı durumda Başkan Apo’nun bundan öte yapabileceği bir şey yoktur. 27 yıllık esareti...

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Güzellik, modern dünyada parçalanmış bir kavrama dönüştü. Beden ve ruh ayrıldı; iç ve dış koparıldı; insanın özü, kendi varoluşuyla, doğayla...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Nasıl bir demokrasi talep etmeliyiz?

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

“Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…” (Mevlâna) Otokrasiler liberal demokrasiler için bir tehdit olduğu gibi, doğrudan-çoğulcu bir...

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Yunan-Fransız yönetmen, politik sinemanın ilk akla gelen isimlerinden Costa Gavras’ın 1982 yapımı efsanevi filmi Kayıp, açılışında gerçek bir hikâyeye dayandığını...

Sonraki Haber

Afrin duvarı deyip geçme... Dünya bölünüyor-Nihat Kaya

SON HABERLER

Zilan Vejîn: Özsavunma bizim örgütlülüğümüzdür

Zilan Vejîn: Özsavunma bizim örgütlülüğümüzdür

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

Hakikate eren Gurbetelli

Hakikate eren Gurbetelli

Yazar: Aziz Oruç
23 Eylül 2025

Yıkım ve öz inşa

Yıkım ve öz inşa

Yazar: Bedri Adanır
23 Eylül 2025

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

İsrail ‘sorunu’ mu Kürdistan korkusu mu?

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

‘Soğuk Savaş’ programına soruşturma: Sunucu ve konuğa gözaltı kararı

‘Soğuk Savaş’ programına soruşturma: Sunucu ve konuğa gözaltı kararı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

Macron, Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıdığını açıkladı

Macron, Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıdığını açıkladı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

Gazeteci Seyid Evran mezarı başında anıldı

Gazeteci Seyid Evran mezarı başında anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır