• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Kasım 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hayata ve yazmaya dair – Hicri İzgören

26 Eylül 2019 Perşembe - 00:00
Kategori: Yazarlar

Bir sohbet sırasında söz yazmak konusuna geldiğinde bir yazar arkadaş, güncel gelişmelerin de etkisiyle olacak, ‘Savaşı yazmak kolay aslında, zor olan barışı yazmak’ gibisinden bir çıkarsama yaptı… Bir tarih yazıcılığından değil edebiyattan söz ediliyordu. Bir an düşündüm… Patlayan bombaları, can alan silahları, sönen ocakları, giden canları, kalan sağları yazmak gerçekten kolay mıydı? Sanmıyorum. İzlek ne olursa olsun yazmak yakıcı bir durumdur hep zaten. Yazarken yazanı yakmayan, vurmayan bir yapıtın etkili olamayacağını düşünmüşümdür hep. Ancak bu sayede bir yazarın, okuyucusunun duyargalarını ayaklandırabileceğine inanırım.

Tarih bilimi, savaşlarda insana çıkarılan hesabı tutmaz, not düşmekle yetinir. İnsana dair çığlığın sesini yansıtmak daha çok sanatın işidir. Sanat-edebiyat insanının ‘kötü’ye karşı tavrını, tüm açıklığıyla kavramsallaştırılmış olarak ilk Homeros’un kaleminden okumuş olsak da, bu tavır çok daha eskilere uzanıyor olmalı. Sanatın kendindeki güçü savaşı yazmaya yetti. Bu izlekte yazılmış yapıtlar dünya klasikleri arasında yerini aldı. Bu yapıtlarda izlek savaş gibi görünse de; içten içe barış imgesini vurgulanıyordu. Epiklere dayanan eski ürünlerde savaş; çarpıcı, büyüleyici bir nitelik taşısa da bu yaklaşım insanlığın gelişimine paralel olarak yerini barıştan yana bir imgeye bırakmıştır. Bu noktada sanatın ve sanatçının sorunsalı barıştan yana bir duruş göstermek olmuştur ve artık hangi dilde,hangi dalda yapılırsa yapılsın sanat, özü gereği barışçıdır. Her türlü zorbalığın ve zulmün karşısına ‘insan’ı ve insani olan’ı koymaktadır.

Sanatsal yapıt bir anlamda sanatçının izlenimlerini, yaşantısını ve duygularını yansıtmaktır. Yansıtılan şey sanatçının ruhsal ve kültürel potasında eritildikten sonra ortaya çıkar. Teknik ve biçime yönelik farklılıklar işin özünü değiştirmez. Yazmak; kişisel bir eylem olarak ele alındığında çok farklı gerekçelere dayanır. Kimi, biriktirdiklerini, artık taşıyamayacaklarını kağıda dökerek rahatlamak, kimi bir zamana ve ana kayıt düşmek ya da benzeri bir gerekçeyle yazar. Bazılarına göre yazmak var olmak anlamına gelir. Bu bir yaşama biçimine dönüşmüştür artık. Kimi yazarlar yazmak eylemini ‘yazarın kendi kendisini tüketmesi’ olarak görür. Dahası kimi yazarlar yazmayı bir intihar eylemi olarak değerlendirirler. Böylesi bir yaklaşım ‘yazmak çoğalmaktır’ diyen yazarı görmezlikten gelmemizi gerektirmez. Sartre; “İnsanın kendisi için yazması diye bir şey yoktur. Böyle bir şey tam bir bozgun olurdu” diyor ve ekliyor: “İnsan duygularını kağıt üstüne dökmekle, onlarca cansız bir uzantı sağlayabilir belki. Eğer yazar tek başına yaşasaydı, istediği kadar yazsın, yapıt hiçbir zaman bir nesne gibi ortaya çıkmayacak ve yazarın ya kalemi bırakması ya da umutsuzluğa kapılması gerekecekti. Ama yazma işleminin karşısında bir bağlaşık terim, yani okuma işlemi vardır.” Borges bu yaklaşımı pekiştirir gibidir: “Adasında yalnız yaşayan Robinson olsaydım yazmazdım” diyor. Borges; “niçin yazıyorsunuz” sorusunu; “Ben acil bir soruna, bir iç gerekliliğe cevap vermek için yazarım” diye yanıtlar. İlginçtir, Jorce Amado da hemen hemen aynı cümleyle karşılık verir böyle bir soruya. Ancak bu iki yazar aynı ağızdan çıkmışçasına yanıtlarına karşın kimler için yazdıkları konusunda farklı yaklaşımlar gösterirler. Borges, bir kitle için değil, yalnızca gerekli olduğunu hissettiği için yazdığını belirtir. Amado ise halk için, ülkesinin gerçekliğini değiştirmeye yardımcı olmak için yazdığını söyler.

Şöyle ya da böyle; yazmak konusunda yazarların ortak paydası, yaşamak ve yazmak arasında bir ayrım yapmamalarıdır. Bize ne kadar ters gelse de hiçbir yazarın yazma gerekçelerini yok sayma lüksüne sahip değiliz. Her gerekçe bir gerçekliğin yansımasıdır ve asla saçma değildir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Acılı anneye taziye yasağı

Sonraki Haber

‘Hakikat’ ve ‘sonra’sı-Azad Barış

Sonraki Haber

‘Hakikat’ ve ‘sonra’sı-Azad Barış

SON HABERLER

Komisyonun Öcalan’la görüşmesi ve CHP’nin önündeki tuzak

Komisyonun Öcalan’la görüşmesi ve CHP’nin önündeki tuzak

Yazar: Heval Elçi
14 Kasım 2025

Türkiye yüzyılı Kürtlerle yükselecek

Türkiye yüzyılı Kürtlerle yükselecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Kasım 2025

Meclis komisyonunun anlamı

Meclis komisyonunun anlamı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
14 Kasım 2025

Amûdê Sineması: Yanan sadece bir film değildi

Amûdê Sineması: Yanan sadece bir film değildi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
14 Kasım 2025

Teke düşüyoruz

Somut programın başarısı: Mamdani

Yazar: Heval Elçi
14 Kasım 2025

İsrail ordusu Batı Şeria’da Filistinli 2 çocuğu öldürdü

İsrail ordusu Batı Şeria’da Filistinli 2 çocuğu öldürdü

Yazar: Yeni Yaşam
13 Kasım 2025

Hatay Arsuz’da orman yangını

Hatay Arsuz’da orman yangını

Yazar: Yeni Yaşam
13 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır