Kaz Dağları’nda yapılması planlanan altın madeni projesi için ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ 75 gündür devam ediyor. Nöbette bulunan yaşam savunucuları eylemlerinin ‘Hayatta kalma mücadelesi’ olduğunu belirtti
Kanadalı Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından, Kaz Dağları’nda kurulmak istenen altın madeni projesine karşı bölgedeki yurttaşlar ve yaşam savunucularının başlatmış olduğu “Su ve Vicdan Nöbeti” 75’inci gününde sürüyor. Nöbet eylemini sürdüren gönüllüler ve yaşam savunucuları, eylemlerinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu belirterek, ekolojik saldırılara karşı duracaklarını söyledi.
‘Hayatta kalma mücadelesi’
Nöbet eyleminde yer alan Baran Doğan, mücadelelerinin Kaz Dağları ile sınırlı olmadığının altını çizerek, Dersim Munzur’da maden sahası, Artvin Cerattepe’de bakır-altın işletmeciliği ve ODTÜ Kavaklık’ta KYK yurdu inşasına karşı yürütülen mücadele olduğunu söyledi. Eylemlerini, “Hayatta kalma mücadelesi” olarak değerlendiren Doğan, nöbet eylemlerinin hedef gösterilmesinin algı operasyonu olduğunu söyledi.
‘Uzun soluklu bir mücadele’
Nöbette yer alan bir diğer yurttaş Melis Tantan, eylemlerinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu ifade ederek, Kirazlı’da yaşanan doğa katliamını anlatmaya devam edeceklerini kaydetti. Şirket çalışanları ve kimi köy muhtarlarının da aralarında bulunduğu bir grubun 25 Eylül’de Çanakkale Belediyesi’ne giderek, nöbet eylemini hedef göstermesini anımsatan Tantan, “Şirket bazı kişileri satın almış durumda. 3 tane köy muhtarı, nöbeti itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu da şirket eliyle yapılıyor. İnsanları bölmeye ve orayı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” dedi.
12 Ekim Çanakkale mitingine çağrı
Nöbet eylemi gönüllüsü ve Çanakkale Kent Konseyi üyesi Filiz Tekin ise tüm zorluklara rağmen mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. “Su ve Vicdan Nöbeti” ile Türkiye’de talana karşı kucaklaşma gerçekleştirdiklerini söyleyen Tekin, 12 Ekim’de Çanakkale gerçekleştirilecek olan mitinge katılım çağrısında bulundu.
‘Orada olacağım’
Kaz Dağları’nda sürdürdükleri mücadelelerinin haklı olduğunu dile getiren üniversite öğrencisi ve ekolojist Umut Ulu da, “Bizler var oldukça kapitalizmin korkusu olmaya devam edeceğiz. Ekolojik saldırılara, insan haklarına, yaşam hakkına nerede bir saldırı varsa biz orada olacağız” ifadelerini kullandı.
MA
