• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Haydi şimdi diyelim lafın aykırısını

24 Haziran 2020 Çarşamba - 00:05
Kategori: Yazarlar

Başlıktan anlaşılacağı üzere söyleyeceklerim gidişata aykırı olacak. İlkelliği savunan biri olarak da görülebilirim. Belki gerici, muhafazakâr diyenler de çıkar. Sıkıntı yok benim açımdan. Çünkü anlatacaklarım gerçek. Gerçek şu: Bugün Türkiye’de uygulanan mekanizasyon politikaları toprak ölçeğiyle uyumsuz.

Öküz mü, at mı? 

1930’lu yıllar tarımın enine boyuna tartışıldığı ve değerlendirildiği dönemler. Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde bir doktora tezine göre, kuru tarım için sabanın çok uygun bir araç olduğu; suyu tutmaya, depo etmeye uygun sürüm yaptığı denemelerle ortaya konulmuş. Sabanın geliştirilmesi ve toprak işlemede öküz yerine at kullanılması önerilmiş. Doğru. Zira at, öküze göre ileri ve daha yararlı.

At mı, traktör mü? 

Araştırmalar devam etmiş. At ile traktör karşılaştırılmış bu kez. İktisat Vekâleti’nin Ziraat Fen Müşavirler Heyeti, at kullanımını şöyle savunur olmuş:

1- Toprağın atla hazırlanması traktörle hazırlanmasından daha ucuzdur -Aynı dönemde Paris’te yapılan deneylerden de aynı sonuç elde edilmiştir-.
2- At her yıl tarımın çok gereksinimi olan 5-10 ton gübre üretir.
3- Kullanılacak hayvan kısrak olursa her yıl bir tay verir.
4- Bir at 10 yıl hizmet eder, traktör ise 3-4 yıl hizmet eder. -O dönemin teknolojisine göre-
5- Atın beslenmesi yerli ürünlerle karşılanır, traktörün yakıtı için döviz ödenir.
6- Aynı dönemde Amerika’da tarımın %79’u at ile yapılmaktadır. Almanya’daki birçok çiftlikte traktör bulunmamaktadır.

Hangisi kazançlı? 

Nüfusun çoğunluğu köylerde. Tarım, ülke ekonomisi ve geçim için önemli. Ayrıca dönemin politikaları gereği tarımdan sanayiye kaynak aktarmak “gerekir.” Başka türlü sanayi gelişemeyecektir – Olumladığım için söylemiyorum. Politika öyle-. Tartışma sürer. Bütün bu tartışmaların alevleri arasında 1936-37 üretim sezonunda Çifteler’de 3000 dekar toprak at ile işlenmiş, 1000 dekar arazi de traktörle sürülmüş ve her ikisine de buğday ekilmiş. Maliyetler karşılaştırılmış.

Sonuç:

Traktörlü ekimde 1 dekardan 117,5 kg ürün alınmış, 587,5 kuruş gelir elde edilmiş. Gider ise 380,97 kuruş olmuş. At ile yapılan tarımda ise bir dekardan 126,9 kg ürün elde edilmiş, 634,5 kuruş getiri sağlanmış. Gider ise 401,29 kuruş olmuş. 1 dekardan 233,1 kuruş net gelir elde edilmiş. Atın gübre ve tayına maliyet hesaplamalarında yer verilmemiş. Çıplak kazanç.

Gelelim sadede

Evet, durum apaçık ortada. At, toprağa ve toprakta yaşayan canlılara zarar vermiyor. Faydalı. Çiftçiye kazandırıyor, kârlı. Toprağı besliyor, yararlı. İklim değişikliği için tehdit  değil, ekolojik. Traktör, küresel iklim krizini besliyor. Zararlı. Maliyet artırıyor. Cep yakıcı. Toprağı bozduğu, toprak canlılarının yaşam düzenini tahrip ettiği için huzur bozucu.

Esas olarak toprak reformu yapılmamış ülkelerde -ki Türkiye öyle- toprak ölçeği traktör kullanmayı gerektirmeyecek kadar küçük. Kooperatif kurulmuş, traktör ve makine parkı kooperatifin ortak mülkiyetinde ise toprağa zarar vermeyecek güçte traktör ve ekipman kullanılabilir, değilse  kırsal topluluklar için maliyetli ve gereksiz. At kullanılması ise Türkiye toprak ölçeğinin gerçekliğine uygun. Ayrıca büyük toprak sahiplerinin kullandığı dev traktörlerin en başta toprak, toprakta yaşayan toprak yapıcı canlıların yaşaması ve ekoloji için tehdit. Üzerinde bir durup on düşünmeli.

* Bilgiler, İlhan Tekeli-Selim İlkin, “Devletçilik Dönemi Tarım Politikaları”ndan derlenmiştir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yollardaki savunma

Sonraki Haber

Liyakat-sadakat meselesi

Sonraki Haber

Liyakat-sadakat meselesi

SON HABERLER

Devrimde buluşmak

Devrimde buluşmak

Yazar: Heval Elçi
4 Ekim 2025

Gerginlik yükseliyor

Gerginlik yükseliyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
4 Ekim 2025

Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de kuşatma derinleşiyor

Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de kuşatma derinleşiyor

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
4 Ekim 2025

Büyüme kimin için?

Erdoğan’ın TBMM açılış konuşması ve sonrası

Yazar: Bedri Adanır
4 Ekim 2025

Hamas’tan Trump’ın planına yanıt: Rehineleri bırakmayı kabul etti

Hamas’tan Trump’ın planına yanıt: Rehineleri bırakmayı kabul etti

Yazar: Yeni Yaşam
3 Ekim 2025

Abdullah Öcalan: Meclis Komisyonu gelirse, demokratik müzakere yürüteceğim

Abdullah Öcalan: Meclis Komisyonu gelirse, demokratik müzakere yürüteceğim

Yazar: Yeni Yaşam
3 Ekim 2025

Dicle Nehri’nde cenazesi çıkarılan gencin intihar ettiği iddiası

Dicle Nehri’nde cenazesi çıkarılan gencin intihar ettiği iddiası

Yazar: Yeni Yaşam
3 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır