Kürt sorununun çözümüne dair süreçlerin akamete uğramasının nedenlerinden birinin muhalefetin uzak duruşuyla ilgili olduğunu belirten HDK Genel Meclis üyesi Cengiz Çiçek, muhalefete ‘Özgürlük ve barış alanlarımızı kendimiz inşa edelim’ çağrısı yaptı
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Meclis Üyesi ve Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Milletvekili Cengiz Çiçek, İmralı PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 7 maddelik mesajının kamuoyuna yansımasının ardından HDK’nin başlattığı “Barış için 1 milyon imza” kampanyasını değerlendirdi. Türkiye ve Ortadoğu’daki gelişmelerin Kürt sorunu, savaş ya da halkların bir arada yaşama mücadelesini geliştiği barış seçeneği olduğunu vurgulayan Cengiz Çiçek, kampanyanın bu durumdan kaynaklı başlatıldığını söyledi. Filistin’e yönelik soykırım saldırılarıyla başlayan sürecin Türkiye ve Ortadoğu’daki dengeleri alt üst ettiğini ifade eden Cengiz Çiçek, bütün bu süreci okuyarak kampanyayı başlattıklarını vurgulayarak, “1 milyon imza kampanyasıyla hedefimiz, taraf olunması gereken yerde olunmayan ve içi boş liberal barış söylemleriyle değil, kritik sürecin eleştirisi üzerinden bir süreç başlatmaktır” dedi.
Barışın HDK’nin varlık gerekçesi olduğunu söyleyen Cengiz Çiçek, “Yani siyasetin toplumsallaşması, toplumun siyasallaştırılması bağlamında barış siyasetinin toplumsallaşması. Bu imza kampanyasıyla en temel hedeflerimizden biri de Türkiye ve Kürdistan halkları nezdinde devletin iktidarını ya da iktidarların, böl parçala yönet politikasına karşı gerçekten halkların onurlu barışını yaşayan, yaşatan ve barışa yönelen bir tavır almak ve bunu örgütlemektir” ifadelerini kullandı.
‘Amaç barış zeminini güçlendirmek’
Amacın sadece 1 milyon imza olmadığını, kampanyayla barış zeminin güçlendirmek olduğunun belirten Cengiz Çiçek, kampanyayla yanlış ve yetmez olan bazı şeyleri değiştirmeyi de hedeflediklerini vurgulayarak, “Onlardan biri de şudur: Sistemin yönelimleri ve hamleleri karşısında halkların örgütlü mücadelesini de kendi yetmezliklerini gören bir yerden sürece müdahale edebilmesini sağlamaktır. Bu temelde imza kampanyası iki temel hat üzerinde yürüyecek. Birincisi, bu imza kampanyası, bir örgütlenme mücadelesi olacak. Hedefimiz; milyonlarca insana ulaşan bir örgütlenme atağı ve örgütlenme hamlesine girmektir. Sadece HDK yönetimleriyle de değil, HDK’nin bütün bileşenleri ve partisi olan DEM Parti’nin de bütün yöneticilerinin seferber olacağı bir kampanya” diye konuştu.
Herkes işin öznesi olmalı
Kampanyayla halk toplantıları, iş yeri ziyaretleri, mahalle, köy ve ev ziyaretlerini gerçekleştireceklerini söyleyen Cengiz Çiçek, “Barış fikrini sadece imza boyutuyla değil, toplumsal tarafını da örgütleyecek bir çalışma yürüteceğiz. Bu noktada devletin alanını daraltıp toplumun, barışın ve özgürlüklerin alanını genişletecek bir örgütlenme hamlesi olarak değerlendirmek istiyoruz. Bu vesileyle başta partimiz ve bileşenlerimiz olmak üzere, bizimle birlikte yol yürüyen ve Üçüncü Yol’da karar kılmış bireyleri ve barış isteyen herkesi bu işin öznesi olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Savaşa çözüm
Barış kampanyasını savaş konseptine karşı çözüm olarak gördüklerini kaydeden Cengiz Çiçek, kampanyayı Türkiye halklarının demokratik geleceği, Ortadoğu’daki savaş konseptine bir çözüm öneri olarak gördüklerini ve Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü merkez alan, buna destek sunan bir çalışma olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Demokratik Cumhuriyet
Kürtlerin barış talebinin başka halkların hakkına göz dikmek değil, tam tersine bütün halkların haklarının korunmasını ve kullanması talebi olduğunu vurgulayan Cengiz Çiçek, savaş hali nedeniyle Kürtlerin birlikte yaşadığı Fars, Arap ve Türk halklarının da haklarını kullanamadığını dile getirdi.
Kürt sorunu bağlamındaki gelişmelerde geçmişteki deneyimlere işaret eden Cengiz Çiçek, şunları söyledi: “Bu nedenle bütün politik çevrelere, sürecin muhataplarına, şahıs, şahsiyet ve yapılara açık net bir şey söylemek gerekirse sadece Kürt halkı demokratik cumhuriyete muhtaç değildir. Yüzyılın sonunda, Türkiye’de yaşayan bütün halkların, toplulukların, inançların, emekçilerin, kadınların, gençlerin, doğa savunucularının aslında bir bütün olarak bu ülkenin bütün yurttaşları demokratik cumhuriyeti inşa etmek zorundadır.”
Barış dönüştürücü
Barışın sadece masa başında konuşularak, tartışılarak elde edilebilecek bir şey olmadığını vurgulayan Cengiz Çiçek, “Sayın Öcalan’ın deyimiyle barış, kendi içinde demokratik dönüşümü de hedefleyen bir perspektifle ele alınması gerekir. Barış dönüştürücüdür, devrimcidir, özgürleştiricidir, bu yönüyle de barış hareket halinde olmaktır” dedi.
Muhalefetin rolü
İmralı Heyeti’nin yaptığı ziyaretlerin ardından ortaya çıkan sonucu önemsediklerine ve kıymet verdiklerini söyleyen Cengiz Çiçek, yürütülen süreçlerin akamete uğramasının temel nedenlerinden birinin muhalefet partilerinin ve muhalif kesimin sürece uzak ve mesafeli durması olduğunu söyledi. Cengiz Çiçek, “Kürt meselesinin demokratik ve toplumsal çözümüne mesafe koymak, mesafeli durmak, karşı durmak ya da negatif durmak, ne ilgili partilerin ve ilgili çevrelerin kendisine kazandırıyor ne de bu topraklarda yaşayan halkların kendisine kazandırıyor” ifadelerini kullandı.
Muhalefete çağrı
Muhalefetin Kürt sorunun çözümü karşısında olmamalarının kıymetli olduğunu dile getiren Cengiz Çiçek, DEM Parti dışındaki muhalefettin, siyasi çevrelerin de sürece müdahil olması gerektiğinin önemine işaret etti. Muhalefete çağrıda bulunan Cengiz Çiçek, “HDK ve DEM Parti gibi varlık gerekçesini barış ve özgürlük hakkı üzerine kurmuş bir yapı ve mücadele öznesinin emekçisi olarak da söylüyorum: Bu, bir davet. Kendi oyunumuzu kendimiz kuralım. Kendi özgürlük ve barış alanlarımızı kendimiz inşa edelim. Türkiye ve Kürdistan halklarının hak ettiği barış, refah ve özgürlük iklimini kendi örgütlü mücadelemizle sağlayalım” dedi.
Haber: Ömer Güngör / MA