• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Haydar Ergül

HDP ile de HDP’siz de bu yol yürünür

27 Haziran 2021 Pazar - 13:34
Kategori: Haydar Ergül, Yazarlar
CHP ve demokratik cumhuriyet zihniyeti

HDP’ye saldırıların büyütüldüğü ve yoğunlaştırıldığı koşullarda demokrat olmak, vicdan ve ahlak sahibi olmak neyi gerekli kılar? Gerçek ortaya konularak karşı durma, gerekli söylem ve eylemi göstermedir. Burada irdelenmesi gereken daha çok demokrasi güçleri diye tabir edilen oluşumların yaklaşımlarıdır. Çünkü dikta yönetimden kurtulmak ve demokratik bir yaşam kurmak hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Ancak gel gör ki, demokrasiden söz eden kimi sözde muhalefet parti ve oluşumlar iktidar kadar diktatör eğilimi barındıran söylem ve eylem içindeler.

Türkiye’de demokrasinin olmazsa olmaz amentüsü Kürtlere yaklaşımdır. Demokrat olup olmamanın temel ölçüsü Kürtler üzerindeki inkâr, yok saymanın reddi ve iradi bir varlık olarak kabulünü zorunlu kılmaktadır. Bu olmadan demokratik bir yapının oluşturulması olanaklı olmadığı, son yüzyıl içinde defalarca kanıtlandı. Çok maddi-manevi bedeller de ödendi, ödenmeye de devam ediliyor bunun için. Bunun son kanıtlarından biri de Deniz’in katledilmesidir. Sözde kimi muhalif çevreler katliamı kınama adına timsah gözyaşları döküyorlar. İşte, “Genç kızımız yoksul kahvaltı sofrasında katledildi. Vah vah” nidaları çekiyorlar. Bununla Kürt’ün gönlünü çalabileceklerini, oylarına konabileceklerini düşünüyorlar galiba.

Uygulamaya çalıştıkları efendi-köle taktiği oluyor. Efendi kölesini aç bırakır, zulmeder, ara sırada sırtını sıvazlayarak “gönlünü” alır ve onu işlerine koşturur. Sırt sıvazlayarak gönül almaya çalışan efendi vicdanlı mı, ahlaklı mı oluyor? Değildir. Muhalif figürlerin de Kürtlerin “gönlünü” alma pratikleri ahlak ve vicdanla ilgisi yoktur. Kandırmaya dönüktür. Nasıl ki efendi kölenin iradesini, özgürlüğünü gasp etmişse, bunlar da Kürt’ü gasp etmek istiyorlar.

Nitekim kapatma davasıyla birlikte HDP’nin, dolayısıyla Kürt oylarına nasıl çökeceklerinin hesapları başladı. Kapatılma halinde oylar kime gidecek sorusuna cevap bulmak için kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Oylar şu partiye, bu partiye gidecek türü sonuçlar ortalığa cura ediliyor. Sanki Kürtler kimsesiz ve yetimler. Efendisini kaybetmiş, ortada kalmışlar ve yeni efendi arayışındalar. Efendi ise gönül çalarak Kürt’ü tavlama yarışına girmiş…

Efendi pozuna bürünenler şunu zihinlerine iyi kazımalılar: Kürt’ün köle halleri geride kaldı. Arayışı yeni efendi bulmak için değildir, demokratik ve özgür bir yaşamdır. HDP kapatılabilir. Kuşkusuz HDP, kapatılmamak için her türlü meşru savunma ve direnme hakkını kullanacaktır. Ceberut sistemi kırmaya çalışacaktır. Ancak kapatma Kürtleri yetim bırakmaz. Bu konuda hayli deney-tecrübe biriktirdiler, neyi nasıl yapacaklarını hayatın acılı geçmişinden öğrendiler. En son pratiği, Deniz’in annesi Fehime Poyraz’ın dilinde dökülenler anlatıyor.

Gerçekten antidemokratik ve ceberut yapıdan kurtulmak isteyenler, Kürtlerle doğru ilişkilenmek durumundadırlar. Kürtlerin var olduğu, gasp edilen en temel haklarının iade edildiği ve geleceği onlarla birlikte kurulması halinde özgür ve demokratik bir yaşamın kurulabileceğidir. Aksı halde Kürtlerin başta oyları olmak üzere hiçbir şeylerinin gasp edilemeyeceği ve kendi yollarını bugüne kadar olduğu gibi yürüyecekleri tartışma götürmez bir hakikattir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Karl Gorath… Pembe bir üçgen

Sonraki Haber

Orhan Pamuk ve ‘eleştirmenleri’

Sonraki Haber
10 Kasım ya da siyasal İslamın Oedipus kompleksi

Orhan Pamuk ve ‘eleştirmenleri’

SON HABERLER

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Hafız Akdemir: Özveri, disiplin ve tevazunun timsali

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

El koyma, çökme, ele geçirme

Gerçeklerin iz düşümünden ekoloji politik çıkışa

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

İzBB grevinin hatırlattıkları…

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluğu…

İzmir’in şişmanı, işçi düşmanı!

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Eşitlik ve özgürlük ya da ortak hayallerin şafağında

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır