• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Haziran 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Dr. Hayri Hazargöl

HDP politikalarını doğru anlamak

21 Eylül 2021 Salı - 13:50
Kategori: Dr. Hayri Hazargöl, Yazarlar
Erdoğan sonrasına ‘Yumuşak Geçiş’ mi?

Türkiyeli tüm demokrasi güçlerinin AKP-MHP iktidarını düşürmeye çalışmaları kadar doğru ve isabetli bir yaklaşım olamaz. Hiç kimse Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin bu politikalarını çarpıtamaz. Siyasi mücadelelerde her zaman bir mücadeleden başka güçler de yararlanabilir. Bu siyasi mücadelenin doğasında vardır. Önemli olan bu politika yürütülürken esas olarak neyin hedeflendiği ve amaçlandığıdır

Dr. Hayri Hazargöl

Kürt halkı ve Kürt halkının özgürlük ve demokrasi güçleri Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü açısından AKP-MHP iktidarını düşürmeye kilitlenmiştir. AKP-MHP iktidarının Türkiye, Kürdistan ve Türkiye sınırları dışındaki Kürtlere yönelik politika ve uygulamaları bu politikanın ne kadar haklı olduğunu gözler önüne sermektedir.

Kürt halkının özgürlük ve demokrasi güçleri bunu herhangi bir başka parti ve siyasi güç için yapmıyor. AKP-MHP iktidarı tümüyle Kürt halkının özgürlük mücadelesini bastırmaya odaklanmış ve uygulamalarıyla Kürt soykırımını hedeflediğini açıkça ortaya koymuştur. Eğer bu saldırılarını sadece Türkiye sınırları içindeki Kürtlere yönelik yapsaydı belki bu amaçlı politikalarının üstünü örtebilirdi. Rojava’ya yönelik politikalarını her Kürt görüyor.

2017 referandumunda KDP’ye ve yöneticilerine en ağır hakaretler yapıldığını gördük. Bu açıdan AKP-MHP ittifakı ve buna dayalı iktidarın Kürt politikası nettir. Zaten MHP’nin tam destek verdiği bir iktidarın başka bir politikası da olamaz. Kürt düşmanlığı yaptığı için Tayyip Erdoğan’ı tam destekliyorlar. Nitekim MHP daha şimdiden cumhurbaşkanı adayımız Tayyip Erdoğan’dır, demiştir.

Bu gerçeklik dikkate alındığında Kürt halkının, demokrasi ve özgürlük güçlerinin ve onların dostlarının, Türkiyeli tüm demokrasi güçlerinin AKP-MHP iktidarını düşürmeye çalışmaları kadar doğru ve isabetli bir yaklaşım olamaz. Hiç kimse Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin bu politikalarını çarpıtamaz. Sanki başka siyasi güçler için bu yapılıyormuş gibi gösterilemez. Önemli olan esas hedefin ne olduğunu belirlemektir. Siyasi mücadelelerde her zaman bir mücadeleden başka güçler de yararlanabilir. Bu siyasi mücadelenin doğasında vardır. Önemli olan bu politika yürütülürken esas olarak neyin hedeflendiği ve amaçlandığıdır.

Bu açıdan çoğunluğu AKP, MİT ve bunların ilişkilendiği Kürtlerden kaynaklanan HDP’nin AKP-MHP iktidarını hedefleyen politikasına yönelik söylemlere hiçbir Kürt kulak asmamalıdır. AKP-MHP iktidarına karşı mücadeleyi gevşeten ve tereddüt yaratan her söylem, duruş AKP-MHP’nin Kürt düşmanı ve soykırımı amaçlayan politika ve uygulamalarına güç vermek olur. Hiçbir Kürt ve demokratik kişi ve çevreler bu tuzağa düşmemelidir.

AKP-MHP iktidarının en temel hedefi Kürdü her bakımdan bitirmektir. Kürtler tabi ki bu iktidarı hedefleyecektir. Bundan başka bir şeyi düşünmek soykırım bıçağı altına boynunu uzatmaktır. İşbirlikçi bazı Kürtler avcı keklikler gibi Kürtleri bu soykırım tuzağı içine çekmeye çalışıyorlar. Onlar çeşitli çıkarlar gereği ruhunu satmış Kürtlerdir. Kürtleri, Kürt özgürlük güçlerini politikasız ve taktiksiz bırakarak Kürt soykırımının bilinçli ya da bilinçsiz rahat yapılmasına yol açmak isteyenlerdir. Sözde Kürtlük söylemleri sadece soykırımcılığın üstünü örtme argümanları olmaktadır.

Bizim bildiğimiz HDP 31 Mart seçimlerinde AKP’ye kaybettirme politikasını kendine yönelik siyasi soykırım saldırılarını ve soykırımcı güçleri zayıflatmak için yaptı. Bunun için ne pazarlık yaptı, ne de hiçbir şey bekledi. Bu politikadan HDP büyük kazandı. En büyük kazanan tarihi olarak, siyasi olarak HDP ve Kürtler oldu. Birkaç belediyeden çok daha fazla şeyler kazandı. Türkiye’nin siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel yaşamını ve geleceğini belirleyen alanlarda kendini etkili kıldı. Kürt halkı ile Türkiye halkını birbirinden koparıp karşıt haline getirerek Kürt soykırımını kolay tamamlama politikasına büyük darbe vurdu. Öte yandan HDP’nin bu politikası halkların kardeşliğini pekiştirdi. Türkiye’de demokrasi mücadelesini güçlendirdi. Güncel politik şeylerden öte çok şey kazandı. HDP’nin kendine yönelik saldırıları püskürtmede bu taktiğin de çok önemli bir rolü oldu.

Tabi ki HDP’nin politikası ve amacı bir yönüyle saldırıları püskürtmek, Kürt ve demokrasi düşmanlarını yenilgiye uğratmakken, bir amacı ve bu yönlü politikası da Türkiye’yi demokratikleştirecek ve Kürt sorununu çözecek politikanın Türkiye siyasetinde gelişmesidir. Tabi ki politikasını ve ilişkilerini yürütürken bunu da gözetecektir. Türkiye siyasetinde ortaya çıkan gücünü bu doğrultuda kullanacaktır.

AKP-MHP iktidarını düşürme politikası ne kadar doğruysa bu politika ve yaklaşımları da o kadar doğrudur. Bunlar birbirinin karşıtı durumda görülemez. Aksine her siyasi güç tarafından bu politika ve tutumlar birbirinin tamamlayanı olarak görülmelidir. Bu politika ve taktiklerin hedeflenen iki amacı da güçlendiren özelliklere sahip olduğu açıktır. HDP ve dışındakiler bu gerçeği böyle anlarlarsa doğru yaklaşmış olurlar.

Özcesi, HDP’nin tüm politikaları, ilişkileri, taktikleri Türkiye’de demokratikleşmenin gerçekleşmesi, bu temelde de başta Kürtlerin ve Alevilerin sorunları olmak üzere Türkiye’nin tüm temel sorunlarının çözümü içindir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Olmayan adalet faşizmin temelidir

Sonraki Haber

G20 ve sürdürülebilir tarım yalanı!

Sonraki Haber
G20 ve sürdürülebilir tarım yalanı!

G20 ve sürdürülebilir tarım yalanı!

SON HABERLER

CHP’li Didim Belediyesi’ne soruşturma: 4 gözaltı

CHP’li Didim Belediyesi’ne soruşturma: 4 gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Denizli’de tarihi çarşıda yangın çıktı

Denizli’de tarihi çarşıda yangın çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

HPG’li Barış Özden için kurulmak istenen taziye engellendi

HPG’li Barış Özden için kurulmak istenen taziye engellendi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

İstinaf ‘üyelik’ kararını bozdu: DTK toplantıları suç sayılamaz

Cezaevindeki ‘kafes’ uygulamasına keşif talebi reddedildi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Ecevit Özgül 31 yıllık tutsaklıktan sonra tahliye edildi

Ecevit Özgül 31 yıllık tutsaklıktan sonra tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Meclis Başkanvekilliğine seçilen Pervin Buldan Meclis divanında konuştu

Meclis Başkanvekilliğine seçilen Pervin Buldan Meclis divanında konuştu

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

İran’dan Katar ve Irak’taki ABD üslerine füze saldırısı

Ateşkes bilmecesi: İran-İsrail çatışması sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır