Kürdistan kentlerindeki tabip odaları, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ sürecine katkı sağlamak amacıyla imza kampanyası başlattı
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Kürdistan kentlerindeki odaları, Çand Amed Kongre Merkezi’nde düzenledikleri basın toplantısıyla “Barış ve Demokratik Toplum” sürecine dair taleplerini açıklayarak, imza kampanyası başlattı. TTB Merkez Konsey üyeleri, Kürdistan’daki tabip odaları temsilcileri, emek ve meslek örgütü temsilcilerinin katıldığı toplantıda, “Yaşamı ve barışı savunuyoruz” pankartı asıldı.
Toplantıda açıklamayı okuyan Amed Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, Kürt sorununun çözümsüzlüğüyle 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı ortamın on binlerce can kaybına, milyonlarca insanının yerinden edilmesine neden olduğunu belirtti. Barışın önemine değinen Veysi Ülgen, “Bu süreç içerisinde barış arayışı hep cefalı ve cezalı bir iş olmuştur. Toplumsal değerler, inançlar, Vatan, millet gibi ideolojik olarak kutsallaştırılan değerler barış arayışının karşısında birer savaş aracına dönüştürülmüştür. Bu savaş aygıtı ölüm, yıkım, haksızlık, adaletsizlik, yoksulluk dışında halklara bir şey getirmemiştir” ifadelerini kullandı.
‘Ders çıkarılmalı’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Çağrısı” ile birlikte başlayan sürecin silahları imha töreniyle ivme kazandığını dile getiren Veysi Ülgen, “Bugün gelinen tarihsel aşamada geçmişte yürütülmeye çalışılan başarısız süreçlerden ders çıkarmak gerekmektedir. Kazanma, kaybetme, zafer ve teslimiyet kavramları ile toplumsal barışın tesis edilemeyeceği ortadadır. Milliyetçi, şoven dil ve eski hikayelerin bu sorunu çözemediği yıllardır deneyimlenmiştir. Bu dilde ısrarın barışa katkı sunamayacağını medya ve siyaset kurumlarına bir kez daha hatırlatmanın elzem olduğunu düşünmekteyiz. Bu sürecin samimiyetle, siyasal kaygılardan uzak halkların eşitliği ve özgürlüğü esas alınarak yürütülmesi gerekmektedir” diye belirtti.
Siyasi partilere ve kamuoyuna sürece katkı sağlamaları için çağrıda bulunan Veysi Ülgen şöyle devam etti:
“Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için zaman kaybetmeden siyasi ve hasta mahpuslar, kayyım uygulamaları, KHK’ler, anadilinde kamu hizmetlerine erişim gibi başlıklarda hızla yasal adımların atılması, toplumun tüm bileşenlerinin katılımına imkan verecek anayasa sürecinin başlatılması, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması temelinde demokratik toplumun inşasına imkan verecek siyasi ve hukuki düzenlemeler için gerekli adımların bir an önce atılması, sürecin samimiyetle yürütülerek, heba edilmemesi çağrısında bulunuyoruz.”
Sivil toplum örgütlerinin imzasına açılan kampanyaya, 269 demokratik kitle örgütü imzacı oldu.
Kaynak: MA