Türkiye’de son zamanlarda ard arda gelişen doğal afet ve kazaların ‘krizi yönetememeyi’ açığa çıkardığını söyleyen HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, ‘Hem ihmal var hem de ayrımcılık’ yorumunu yaptı
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Elazığ Sivrice’de meydana gelen deprem, Van Bahçesaray’daki çığ düşmesi ve Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yaşanan uçak kazasının ardından yaşananları ‘bir yönetememe krizi’ olarak değerlendirdi. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Naci Kaya ve Barış Ceyhan’a konuşan Uğurlu’nun değerlendirmelerinden bazı satır başları şöyle;
Türkiye deprem ülkesi ama önlem yok
Türkiye’nin tamamen fay hatları üzerine kurulmuş bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan HDK Eş Sözcüsü Uğurlu, buna rağmen hiçbir önlem alınmadığına dikkat çekti. 1999 depremi sonrası bir takım çalışmalar yapıldığını ve ‘deprem vergisi’ adı altında halktan para toplandığını söyleyen Uğurlu, “O alınan vergilerin toplamı hesaplandığında Türkiye’nin depreme hazırlıklı bir ülke olması imkansız bir şey değil” yorumunu yaptı.
Yardımlar kabul edilmedi
Ülkede meydana gelen doğal afetler sonrası ihmalin yanı sıra ortaya çıkan ayrımcılığa da dikkat çeken Uğurlu, Elazığ depreminin ardından bölgeye gönderilen yardım paketlerinin ‘adaletli dağıtılmadığına’ değ
indi: “Deprem sonrası gelen yardımların adaletli dağıtılmadığı yönünde bilgiler aldık. Mesela Alevi köylerine yardımlar ya hiç gitmemiş, ya da sıkıntılı gitmiştir. Isınma koşullarının oluşturulmadığı gibi, hijyen sorunları ve benzeri sorunlar çokça yaşandı. Bir taraftan da gönderilen yardımlar kabul edilmedi, geri gönderildi.”
Çığa davetiye çıkarılmış
Uğurlu, Van Bahçesaray’da meydana gelen çığ ile ilgili ihmalkarlıklara ise şu ifadelerle değindi: “Kar yağışının çok yoğun olduğu bir bölge olarak bilinir orası. Ayrıca yerelde bulunan insanlar da bu yağışla yola çıkılamayacağını ve çığ tehlikesi olduğunu iletmişlerdir. Daha sonra yolun ağır araçlarla açılması çığa davetiye çıkartan yöntemler olmuştur. En küçük sesin etkisi bilinirken daha ağır olan helikopter ve diğer araçlarla hareket edilmesi aklın ve mantığın geri bırakılarak hareket edilmesi, aslında krizi yönetememe halidir.”
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen uçak kazasından da kriz yönetememenin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Uğurlu sözlerine şöyle devam etti: “Kaza oluyor, yaralılar ambulansla değil de özel araçlarla karga tulumba hastaneye götürüldüler. Bunlar her biri biriyle bağlantılı ihmaller zinciridir.”
HABER MERKEZİ