İsmi güzel bir roman. ‘Servi Nine ve Üç Güzeller’ bununla da kalmadı, güzel bir ödül de kazandı. Duygu Asena Roman Ödülü’ne layık görüldü. Arlin Çiçekçi’nin büyülü anlatımının tadına varmak istiyorsanız buyurun
Hüseyin Kalkan
Bazı kitaplar vardır, bitsin istemezsiniz. Yavaş yavaş okumak istersiniz, ama kendinizi tutamazsınız, bir an önce okuyup bitirirsiniz. İşte şimdilerde böyle bir kitap okuyorum. Arlin Çiçekçi’nin “Servi Nine ve Üç Güzeller.” Üstelik bu kitap yakın zamanda önemli bir ödül de kazandı. Hem de en manalı ödüllerden birini. Çiçekçi bu kitabı ile Duygu Asena Roman Ödülü’ne layık görüldü. Ödül şu sözlerle duyuruldu: “Türkiye’de kadın hakları, özgürlük ve eşitlik konularında öncü rol oynayan Duygu Asena’nın anısına, 2007 yılından itibaren verilen Duygu Asena Roman Ödülü’nü bu yıl “Servi Nine ve Üç Güzeller” romanıyla Arlin Çiçekçi kazandı!” Bu sözleri alıntılamamın nedeni bu ödülün “kadın duyarlı” bir ödül olduğunun altını çizmek. Duygu Asena, en bilinen kadın hakları savunucusu. Yazdığı kitaplarla yaptığı programlarla kadın haklarını gündeme taşıdı. Sonrasında cesur bazı başka kadınlar onu izledi. Bugün kadın hareketinin geldiği seviye ile ilgili bir şey söylemeye sanırım gerek yok. Ödülün hedefi kadın özgürlükçü bir paradigma olunca böyle bir kitaba verilmesi tam isabet olmuş.
Bir kadın romanı
Servi Nine ve Üç Güzeller, kadına şiddete dair kadına özgürlükçü bir paradigmayı önceleyen bir roman. Kitapla ilgili böyle büyük laflar edince bazen insan büyük laflar eden, edebiyatı boşlayan bir metinle karşı karşıya olduğunu sanabilir. Siz de okursanız göreceksiniz ki Çiçekçi, hem yeni bir anlatım biçimini deneyen hem de edebiyata yeni kapılar açan bir tarza sahip. Ne demek istediğimi göstermek için kısa bir alıntı yapmak istiyorum. “Minibüsten indikten sonra iki hikâye, iki mutlu son boyu yürüyor Suna. Bir iyi geliyor ki ona bu hikâyeler, sorma gitsin. Sormaz mı insan? Ben sorayım misal. Benim hikâyemi de anlatacak mı Suna? Anlatacak elbet, hem daha neler neler… Hele beni bir bilsin de.” (s. 14) Daha kitabın başında karşımıza çıkan bu cümleler, hem efsunlu bir anlatım hem gizemli hikâyeler vadediyor. Vaadini yerine getiriyor.
Evliya kadınlar
Bir kadın romanı. Ama bununla kalmıyor. Kendi çapında bir çevre romanı. Ne demek istediğimi anlatabilmem için biraz romanın konusundan söz etmem gerek. Kahramanımız Suna, ilk aşığı ile evlenir ve Erzincan’dan İstanbul’a taşınır. Ancak eşi Fırat başka bir ilişkiye başlar ve Suna terk edilir. Suna bir işe girer ve İstanbul’da yaşamaya devam eder. Bu arada kimseyi tanımadığı İstanbul’da evinin yanındaki parkta bulunan bir servi ağacı ile arkadaş olur. Her sabah günaydınlaşırlar. Servi ağacı başka arkadaşları ile tanıştırır Suna’yı. Bir simitçiyle bir Ermeni kadınla (Dina), iki kadın birbirine çare olur, gerçek mi hayal mi belli olmayan bir yatırla tanışır. Servi Nine ve yatır ona bu öyküyü yazdırır. Biraz karışık oldu ama, kitabı okuyunca karışık olmadığını göreceksiniz. Devir inşaat devridir. Çok geçmeden bazı adamlar, ellerinde bazı aletlerle parkı ölçüp biçmeye başlarlar. Parkı ihale ile belediyeden satın almışlardır ve bir bina dikeceklerdir buraya. Serviyi yerinden söküp başka bir yere dikeceklerdir. Çevrenin inandığı yatıra gelince araştırmışlardır, öyle bir yatır yoktur. Bir terk edilirken dünyası yıkılmıştır Suna’nın, bir de bu haberi alınca yıkılır. İki kadın parkı ve serviyi kurtaracak bir plan hazırlarlar. Daha doğrusu Suna’nın yazdığı hikâyenin kahramanları olan kadın evliyalar, parkı ve serviyi inşaatçılardan korur. Bu hikâye aynı zamanda kadın evliyaların hikâyesidir. Bu evliyalar Servi Nine ve Üç Güzeller’dir. Bu arada bütün hikâyeyi Suna’ya anlatan yatır olmayan yatırda yatan Servi Nine olduğunu belirteyim. Onlara yattıkları yerlerde yatmakla kalmazlar; parkı, kadınları, çocukları koruyan evliyalara dönüşürler. Kitapta başka birçok kadın var; kimi evliya, kimi aşık, hepsi güzel. Birçok erkek de var. Sadece bazıları güzel. Son söz. Duygu Asena Ödülü ancak bu kadar isabetli bir roman verilirdi.
Künye
Servi Nine ve Üç Güzeller
Roman
Arlin Çiçekçi
İthaki Yayınları
s. 206
