• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Her şey daha güzel olur mu?-Yusuf Gürsucu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her şey kötüye giderken gelecekten umutlanmak her insanın hakkı ve hatta en büyük hayali. Hayali diyorum çünkü gelecek kurgumuz hayallerden ibaret sanki. Her birimizin çok farklı hayalleri var elbette. Bazılarımız hayallerini gerçekleştirdiğini düşündüğü gün, aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını fark ettiği gün olabilmekte. Erişkin insanların hayalleri genel olarak kendisiyle ve ailesi ile sınırlayken çocukların hayallerinde ise hem arkadaşları, hem ailesi, hem ağaçlar, kediler, kuşlar yani yaşamın her parçası hayallerini süsler.

Büyüdüğümüzde ise özgürlüklerden ciddi anlamda yoksun kılınmışıktır ve bu da yetmez kendimizi otosansüre tabi kılıp özgürlüklerimizi daha da kısıtlarız. Çocukken anne, baba, öğretmen gibi büyüklerimiz can sıkıcı olabilirken bu can sıkıntısını ortaya çıkaran şeyin özgürlüğümüzün kısıtlanıyor olmasından başkaca birşey olmadığını çocuklar o yaşta idrak edemezler. Ama büyüklerimizde bu idraktan çok uzaktırlar. Özgürlüklerinin kısıtlanmasından nefret eden çocuklar maalesef büyüdüklerinde bir zamanlar kızdıkları büyüklerinin yerini alırlar. Ataerkil sistem bu durumun başlıca nedenidir.

Toplumsal hayatın da benzer biçimde yaşandığını genellikle göremeyiz. Babalar çocuklar üzerinde bir otorite olarak resmedilir. Bu nedenle her türden otoriteyi barındıran devlete de ‘devlet baba’ rolü yüklenir ve küçükken yaşadıklarımızı büyüdüğümüzde de sürdürmemiz beklenir. Ataerkil sistem iliklerimize kadar işlemiştir. Örneğin arada yaşadığımız ülkelerde seçimler olur. Bu seçimlerde iktidara gelenler devlet baba rolünü oynarlar. Fakat bu kez çocukken bizleri koruyup kollayan özelliğe sahip baba rolü devlete yüklenen baba rolüyle tam bir tezatlık oluşturur. Devlet baba, koruyup kollayan değil bizleri baskı altında sömürüye tabi kılan ve boynu bükük bireyler olmamızı sağlayan bir araçtır artık.

Aile ile devlet arasında garip bir ilişki var. Devleti var eden ya da idame ettiren en önemli şeyin aile kurumu olduğu söylenebilir. Devletin insanlık dışı uygulamalarına istemesek de çoğunlukla onun ‘zor’ eline boyun eğeriz. Aile yaşantısında kötü ebeveynler olduğu gibi devlette de kötü yönetenler olduğunu düşünürüz. Bu nedenle genellikle devlet baba rolüne soyunan iktidarlara kötü veya iyi gibi bazı anlamlar yükleriz. Göreceli bir kavram olan iyi ya da kötü arasında, ehveni şer olanı işaretleyip tercihte bulunuruz. Oysa iyi ya da kötü olarak gördüğümüz siyasal iktidarların varlık nedeninin, kapitalist devletin asıl sahibi olan sermayenin sahneye koyduğu ‘devlet baba’ rolünün sürdürülmesinden başkaca bir şey olmadığını görmek istemeyiz.

Türkiye’de mevcut ‘devlet baba’ rolünü üstlenen iktidar her halde en berbat rolünü oynadı ve oynamaya devam ediyor. Devlete dört elle sarılmış ve elde ettiği otoriteyi teslim etmemek amacıyla her yolu deniyor. Zayıflamasına neden olabilecek İstanbul gibi bir kentin yönetimini bırakmamak için devlet aygıtını kullanarak her yolu mübah sayan uygulamaları ortaya koyuyor. Karşısında ‘her şey güzel olacak’ sloganıyla İstanbul’daki devlet baba rolünü üstlenmek isteyenler var. Mevcut iktidarın yıkılış sürecinin hızlandırabilecek bir İstanbul seçiminde alınabilecek başkanlık, bir değişimi ortaya çıkarabilir, ancak rolünü değiştiremez. Çünkü başkanlığın alındığı vilayet kapitalizmin hükmünün sürdüğü bir yerdir. Başkanlığı aldın diye antikapitalist bir süreci işletmene her halükarda izin verilmez. Böyle bir durumda ya yerel iktidarı kayyuma bırakırız ya da bir darbeyle karşılaşırız.

HDP’li belediyelerin başına gelende budur. Devlet mendebur bir kurumdur. Bir yerde kökten bir değişimin sağlanması için halkın devrimci bir kalkışmayla iktidarı alması gerekir. Bunun dışında mecliste çoğunluk olmanız ya da yerelde yöneten olmanız sisteme zarar veremez. Devletin kendi oluşturduğu yasa ve anayasa gerektiğinde devlet tarafından umursanmaz. Halk olarak yasalara ya da anayasaya uymadığımızda ise onlarca yıl ceza ile karşılaşırsınız. Hatta 12 Eylül’de olduğu gibi Anayasayı değiştirmeyi istemek gibi bir takım suçlamalarla idam cezasına çarptırılırız.

Tek talepleri mevcut yasaların uygulanması için açlık grevini 190 gündür sürdüren çocuklarına destek verip onların yaşamasını sağlamak için sokağa çıkan anneler ise yerlerde sürüklenir, dövülür ve gözaltına alınır. Kendi yaptığı yasalara uymayan bir devlet ve onu yöneten iktidarla bu yaşam daha ne kadar sürer bilinmez. Her şey daha güzel olacak gibi bir sloganın arkasında ilerlerken, hiçbir şeyin güzel olamayacağını gördüğümüzde canımız sıkılır ve kendimizi kandırılmış hissederiz. Yaşadığımız sürece çok fazla anlam yüklemeden annelerin yaptığını yapabilir olduğumuzda her şeyi daha güzel kılacağız diyebilmenin yolunu açabilmek ancak mümkün olabilecektir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

İmralı’da bir selfie rüyası

CHP’ye 2. Uyarı: Sakın çözüm sürecinde geri adım atmayın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Geçtiğimiz günlerde CHP’yi uyaran bir yazı yazdım. Şimdi ikinci uyarım tamamen farklı bir cepheden, elbette gizli bir enformasyona dayalı değil,...

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Yazar: Heval Elçi
9 Kasım 2025

Bazı suçlar, aradan yüz değil, bin yıl geçse de kabul edilebilir hale getirilemez. Siyah köle kadınları kesip biçerek 'Jinekolojinin Babası'...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

‘Kurt ile kuzu hikayesi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Barış ve demokratik toplum sürecinin gidişatına dair olumlu değerlendirmeler yazmak, demokrasi isteyen herkesin temel arzusudur. Ne yazık ki iyi niyetli...

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

New York, Mamdani ve halkın zaferi

Yazar: Heval Elçi
8 Kasım 2025

New York, kapitalizmin kalbi olarak bilinen o devasa metropol, 4 Kasım 2025 gecesi tarihi bir dönüm noktasına tanıklık etti. Demokrat...

Sonraki Haber

‘Koşarak yetişmem gerekiyordu’

SON HABERLER

Güreşe madalya ile döndü: Bir Kürt olarak bu gururu yaşadım

Güreşe madalya ile döndü: Bir Kürt olarak bu gururu yaşadım

Yazar: Heval Elçi
10 Kasım 2025

Bask’ta ‘barış süreci’ nasıl ilerledi?

Bask’ta ‘barış süreci’ nasıl ilerledi?

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Geçiş rotası güvenliğin yoğun olduğu kentler!

Geçiş rotası güvenliğin yoğun olduğu kentler!

Yazar: Heval Elçi
10 Kasım 2025

‘Silahlar sustu’ uyuşturucu ve ajanlaştırma arttı!

‘Silahlar sustu’ uyuşturucu ve ajanlaştırma arttı!

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
10 Kasım 2025

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Humus’ta 2 kişi katledildi

Humus’ta 2 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır