Yerel yönetimler ve ulaşımın demokratikleştirilmesi üzerine tartışmaya devam etmek istiyorum.Gelecek seçimlerde halkın belediyelerinin temel sloganlarından biri ‘Herkese Bedava Bisiklet’ olmalıdır.Daha önceki yazdıklarımızı, özellikle hız ve iktidarın ensest ilişkisini hatırlatarak, gerçek bir demokrasi için bir daha sormalıyım ki ulaşımın demokratikleştirilmesi gerçekleşmeden demokrasi mümkün olabilir mi ya da soruyu tam tersine çevirerek sorarsak, demokratikleştirilmiş ulaşım karşısında iktidar durabilir mi?
‘Herkese Bedava Bisiklet’, bu halkın gönlünü kaptıracağı bir slogandır. Ulaşım temel ihtiyaçtır ve bunun çözümüdür ve bu çözüm sürekli ve kesintisizdir. Ancak ulaşım hegemonyasının ve otomobilin tanrısal gücü altında bu, en azından oldukça uzun bir süre anlaşılır değildir. Yani neredeyse hiç kimse ‘Herkese Bedava Bisiklet’in ulaşım meselesini çözebileceğini aklına getirmeyecektir ama yine de buna tutulacaktır.Çünkü bisiklet bütün çocukların rüyasıdır ve henüz-çok şükür ki-insanlar hâlâ -en azından genellikle çocukların isteklerini ön planda tutmaktadır. En azından bütün çocuklar bisiklet ile ulaşım meselelerinin ve tabii ki eğlence, macera ve de bakkala gönderilme(!) gibi temel meselelerinin çözümlenebileceğinin farkındadır.Bu nedenle hiçbir aile çocuğunun bisiklet talebine kulaklarını tıkayamayacaktır. Yani ya halkın belediyesi kazanacak ve herkese bedava bisiklet verecektir ya da kaybedecek ve çocuğuna bisiklet almak zorunda kalacaktır.
Neredeyse her belediyenin Avrupa belediyelerinden esinlenerek yaptığı bisiklet yolları ya da istediği yere bırakıp istediği yerden aldığı ‘Bisiklet’ uygulamaları ya çok kısıtlı, genellikle orta sınıfın, onların da kısmen tercih ederek kullandığı ya da hiç kimsenin kullanmadığı yollar olarak, yol kenar süsü halini aşamamaktadır.Bu yüzden ancak geniş bir kitlenin birlikte bisiklet kullanmasıyla bisiklet ulaşım aracı olarak kullanılır hale gelebilir.Bu yüzden ilk olarak, öncelikle ‘Ekolojik Demokrasi’programında olan halkın belediyelerine söylemeliyim ki eğer‘Herkese Bedava Bisiklet’ olmazsa, yaptığınız bisiklet yolları sadece kenar süsü olmaktan öteye gidemez. Sadece ve sadece ‘Herkese Bedava Bisiklet’programını örgütleyebilirseniz,‘Ekolojik’, ulaşımın demokratikleştirilmesinin bir adımı, doğaya gerçekten zarar vermeyen, herkesin eşit ve özgürce yararlanma hakkının olduğu bir kent içi ulaşımın başlangıcını yapmış olursunuz.
‘Herkese Bedava Bisiklet’ kadının ulaşımda aşağıdan erkek tekelini kıran bir eylemdir aynı zamanda…
Peki böyle diyorsun ama nasıl, hangi bütçeyle ‘Herkese Bedava Bisiklet’ verebiliriz ki?
Bu son iki cümleyi tartışmayı haftaya bırakarak şimdilik bitirelim yoksa hiçbir yere ulaşmayan zavallı jimnastik bisikletlerine kalır işimiz…