• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Eylül 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Hiç kapanmayacak bir boşluk: Ermeni düdeni

24 Nisan 2022 Pazar - 12:30
Kategori: Kültür, Manşet
Hiç kapanmayacak bir boşluk: Ermeni düdeni

Ermenilerin o çukura atıldığı söyleniyor. Orada yaşayan yediden yetmişe herkes bize bu hikâyeyi anlatıyor. Halkın hafızasına öyle bir yerleşmiş ki daha okuma yazma bilmeyen bir çocuğun öğrendiği ilk tarihi olay oluyor bu düden

Selman Çiçek

Diyarbakır’dan 107 km uzaklıkta bir ilçe Çüngüş ya da Ermenilerin tabiri ile Cinkuş. Yani Ermenice; çoban aldatan kuş demek. 1915 yılında Ermenilere gerçekleştirilen soykırım öncesi Çüngüş’ün nüfusunun büyük bir kısmı Ermeni halkından oluşuyordu. Şimdi ise geriye resmiyette Türkçeleştirilmiş ama halk dilinde halen Ermenice olan köy isimleri, birkaç Ermeni kilisesi ve Ermeni düdeni kaldı.

Aslında Ermeni düdeni, Çüngüş’ün Elifuşağı denilen bir bölgesinde yer alan halk dilinde Elkan olarak bilinen bir yerde volkanik hareket sonucu oluşan bir çöküntü. Bu çöküntüye Ermeni isminin verilmesi, Ermenilerin yaşadığı trajedinin toplumsal hafızada yer almasıdır. Bu hafıza yüzyıllık bir soykırım gerçeğinin halen halkın bilincinde coğrafik bir olayda vuku bularak tazeliğini korumaya devam ediyor.

Dipsiz ve karanlık

Düdene yaklaştıkça önce bizi bir su sesi karşılıyor. Tıpkı bir çağlayan gibi. Öyle güzel akıyor ki sesi insanı çok uzaktan bile mest ediyor. Ancak yaklaştıkça beş metre genişliğinde bir çukur ile karşılaştığında suyun sesi seni tedirginliğe sürüklüyor. Beş metrelik çukurun görüntüsü öyle bir korkutucu ki daha fazla yanaşmaktan korkuyor insanı. Tabi yaklaştıkça korkutuculuğu artıyor. Dipsiz, kapkaranlık bir çukur. Sanki sonsuzluğun kaynağı, keşfedilmiş bir karadelik gibi. O kuyuya bir taş atıyoruz, taş düşüyor ama taşın düşme anına dair bir ses yok. O taş boşlukta kayboluyor gibi. Karacadağ volkanik patlamasının 100 bin yıl önce olduğu tahmin ediliyor. 100 bin yılda kapanmayan bir boşluk.

Halkın hafızasında düden

Ermenilerin o çukura atıldığı söyleniyor. Orada yaşayan yediden yetmişe herkes bize bu hikâyeyi anlatıyor. Halkın hafızasına öyle bir yerleşmiş ki daha okuma yazma bilmeyen bir çocuğun öğrendiği ilk tarihi olay oluyor bu düden. Ermenilerin katledilmesinden yüz yıl geçti, o çukurlara atılmasının üzerinden yüz yıl geçti. Ve o yüz yıl için milyonlarca insan o düdeni ziyaret etti, herkesin bir taş attığı düşünülürse 100 yılda kapanmayan bir boşluk. Halen karanlık ve dipsiz.

Musa Anter’in Hatıralarım’ı

1954 yılında seçim çalışması için Çüngüş’e giden Musa Anter, ‘Hatıralarım’ adlı kitabının ikinci cildinde, Güldoğanlar’dan Güllü Ağa’nın oğlu Mustafa Ağa’ya dayandırarak anlattır düdeni ve Ermenilerin yaşadığı acı sonu. Hatıralarım’da yer verilen hikaye, halk arasında yayılan hikayelerin aslında gerçeğin birer kopyası olduğunun da kanıtı: “Çüngüş acayip bir yerdir. Volkaniktir, dağlıktır. Eski eserlerle doludur ve de çok acılı hatıraları vardır.

1954’te seçim propagandası için Yusuf Azizoğlu, Mustafa Ekinci, gazeteci olarak ben ve diğer partililer Çüngüş’e gittik. Haliyle Güllü Ağalara (ki şimdi Güldoğan soyadını almışlar) gittik.

Sonra Mustafa Bey bizi Çüngüş’ten iki kilometre uzakta olan bir volkan kraterine götürdü. Adı, “Du deng” idi. Adı da şurdan geliyormuş: İçine bağırınca aynı ses sana aksediyordu. Denedim, aynen öyle idi. Malum, du deng, Kürtçede “iki ses” demektir. O kadar derin ki içine taş attım, sesi duyulmadı. Kışın içine bir dere akıyormuş. Derenin suyu 10 kilometre uzaklıktaki Fırat nehrine karışıyormuş.

(Mustafa Güldoğan’ın anlatımı) Ermeniler Diyarbakır’ın Seyrantepe mevkiine gelince, bunların yüzünü Siverek yoluna çeviriyorlar. Ve daha önce alınan tedbirle, bugün Pirinçlik dediğimiz yere gelince, hepsi aniden kurşuna diziliyor. Ondan sonra her gece, kapsülsüz bir dizi bomba ve fişek ve patlamaz tüfekler Ermeni ileri gelenlerinin evine bırakılıyordu ve sanki aramada bu silahlar orada bulunmuş gibi, seçme Ermeniler o gördüğümüz kilisede hapsediliyordu. Gece olunca bunlar alınır, diri diri Du deng’e atılırlardı.”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Newala Qesaba tepkisi: Katledilen Kürt ve Ermeni halkının kemikleri üstünde havuzlu villa değerlere saldırıdır

Sonraki Haber

Kapanmayan yara: Ermeni kırımı

Sonraki Haber
Kapanmayan yara: Ermeni kırımı

Kapanmayan yara: Ermeni kırımı

SON HABERLER

Çiğdem Doğu: Umut hakkı, çözümün kapısını aralayacak en önemli anahtardır

Çiğdem Doğu: Umut hakkı, çözümün kapısını aralayacak en önemli anahtardır

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

Netanyahu’dan Katar’a tehdit: Hamas yetkilileri sınır dışı edilmezse tekrar saldırırız

Netanyahu’dan Katar’a tehdit: Hamas yetkilileri sınır dışı edilmezse tekrar saldırırız

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

İmamoğlu’ndan Kadıköy mitingine mektup: ‘Her şartta direneceğiz’

İmamoğlu’ndan Kadıköy mitingine mektup: ‘Her şartta direneceğiz’

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

İstanbul’da ulaşıma zam: Tarifeler ilgili komisyonlara sevk edildi

İstanbul’da ulaşıma zam: Tarifeler ilgili komisyonlara sevk edildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

CHP’li Tanal: İl başkanlığının taşınmasına ilişkin dilekçe valilik tarafından bekletiliyor

CHP’li Tanal: İl başkanlığının taşınmasına ilişkin dilekçe valilik tarafından bekletiliyor

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

Musa Anter gazetecilik ödülleri için başvuruda son gün

Musa Anter gazetecilik ödülleri için başvuruda son gün

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
10 Eylül 2025

Kayyım kararıyla işten çıkarılan 223 işçi 42. gün direnişinde

Kayyım kararıyla işten çıkarılan 223 işçi 42. gün direnişinde

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır