• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hînbûn-öğrenmektir, okul değildir

22 Eylül 2018 Cumartesi - 00:01
Kategori: Yazarlar

Dibistan, bêmamoste, bêxwendewan û bêkurd-bêermenî, bêsûryanî, bêçerkez, bêlazi, bêelewî, bêêzidî, …hwd vebûn. Eğer okullar halklar-sız, inançlar-sız ve diller-siz açılıyorsa artık okul değil faşizm yuvalarıdır, tehlikelidir, her biri saatli bombadır.
Herkes kendi diliyle varsa okullarda yok sayılmanın ne anlama geldiğini en iyi bilenlerden biri olarak dili yok sayılan her çocuğu hissediyorum. Hayatım boyunca okulların açılışını yas başlama günüm olarak yaşadım. Okula başlayan milyonların işkence çığlıklarına alışmamaya direndim.

Hiçbir zulüm dilin yasaklanması kadar vurucu, yaralayıcı, parçalayıcı olamaz. Hegemonlar insanlığını yitirdiği için asimilasyonu insanlığa karşı en ağır işkence suçu olarak insan hakları bildirgesine eklemezler. Önce asimile etmek için iliklerinden, hücrelerine kadar bıçaklar, çiviler, elektrikle damarları patlatır, ters askıya bağlar, testerelerle keser tüm işkence çeşitlerini uygular. Sonra asimile olduğun için aynı saldırıları katmer katmer baştan alır, bu kez hücrelerini bıçaklayıp bırakmaz paramparça eder. En dayanılmaz acı da asimile edenin amacına ulaştıktan sonra ağzından akan salyasıyla ağdalı iğrenç ‘benim…’ hitabıdır.

Sömürgeciler her sömürgeleştirdikleri yaşam alanlarına bu aşamaları uygular. Birinci aşamada; dilini yani seni öldürüp sonra seni, sana parayla pazarlar (dil kursları) toplumdan çaldıkları demokrasiyle de hırsızlığı geliştirir. Kürdistan coğrafyasında beyaz Türk üstünlüğünü ırksal bir çerçeveye okullu olmakla yerleştirip ideolojik alt yapısının hazırlandığı gizli bir haritaya çevirir. Asimile ettikçe haritadan siler özerinden ırkçılığı inşa eder. Asimilasyonun haritası üzerinde ikiyüzlü siyasetini sergiler.
ikinci aşamada müzelerde ırkçıların (sömürgeci) geçmişi, asimile edilenlerin geleceği olarak sıralanır. Üçüncü aşamada araştıranların deyimiyle canlılar aleminden en çok insanın kendi türünü imha ettiği bilinmesine rağmen hayvanlara hakaret ederek vahşetlerini örtbas eder, yani ırkçılarla dikey, dünyayla yatay, hayvanlarla çapraz dizayn eder.

Dördüncü aşama ise kitle imha silahlarından daha keskin antropolojiyle üçüncü dünyayı yaratır.
Beşinci aşaması etnografyayla bir halkı camekânların arkasına koyup eğlenmeyi öğrenmek olarak yaratır. Yoksa neden Kurdistanı, bakur, başûr, rojhilat, rojava diye bölsün, ABD-Rus-İngiliz-Alman-Ak-TC-Fransız-AB-Irak-İran (soçi, astena, canev, antap…vb) da dünya hegemonları dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz kez toplansın ve sonuç çıkmasın(?) Kadınların ve halkların camekânların arkasına girmemek için başlattıkları öz savunmalarına devlet terörüyle yedi yirmi dört kim daha çok bombalama hakkına sahip olsun diye toplanıyorlar.

Bu sebeptendir ki öğrenmenin okul olmadığını en iyi dili yok sayılanlar bilir. Yoksa her gelen iktidar neden ilk ‘okulları düzelteceğim’ diye yola çıksın. AKP-MHP faşist iktidarı da cinsiyetçilik, dincilik, militarist zihniyetini önce ‘okullu’ yaptığı bebelerden başlar, sonra kız- oğlan okullarını ayırmayı güncelleştirir.
Anadil okullu değildir, çalışma mekanıdır, evdir, sokaktır, ulaşımdır, iletişimdir, öğrenimdir, sağlıktır, adalettir, eşitliktir, alış-veriştir özcesi yaşamdır var olmaktır. Herkes sömürgecilerin yok saydığı anadil öz savunmasını birbirine öğreten-öğrenen olsun.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İznik Gölü tükeniyor

Sonraki Haber

 ‘Ölüler’ ve ‘Diriler’

Sonraki Haber

 ‘Ölüler’ ve ‘Diriler’

SON HABERLER

‘Umut Hakkı’ için yürüyecekler

‘Umut Hakkı’ için yürüyecekler

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
15 Eylül 2025

‘Gölgede Kalan’lar için son başvuru 30 Eylül’de

‘Gölgede Kalan’lar için son başvuru 30 Eylül’de

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
15 Eylül 2025

Êlih’teki silahlı saldırıda 24 gözaltı

Êlih’teki silahlı saldırıda 24 gözaltı

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

DAİŞ saldırısının 10. yılında Kobanê’den çağrı:  Özerk Yönetim’in yanında olun

DAİŞ saldırısının 10. yılında Kobanê’den çağrı:  Özerk Yönetim’in yanında olun

Yazar: Bedri Adanır
15 Eylül 2025

ÖHD Riha’dan cezaevi raporu: Tutsakların tedavi hakkı engelleniyor

ÖHD Riha’dan cezaevi raporu: Tutsakların tedavi hakkı engelleniyor

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
15 Eylül 2025

Zarokistan’da yeni dönem başladı

Zarokistan’da yeni dönem başladı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
15 Eylül 2025

5’inci Suriye Forumu: Çağrı gerçekçi bir çözüm yolu sunuyor

5’inci Suriye Forumu: Çağrı gerçekçi bir çözüm yolu sunuyor

Yazar: Bedri Adanır
15 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır