• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hipotezler V: ‘Bunlar’ın Tanrı inancı gerçekten yok!

18 Eylül 2018 Salı - 01:08
Kategori: Yazarlar

Bu yazıya kadar, uyarıda bulunsak da genelleme yapmaktan kaçınamadık. Nasıl ki, “onlar ve bizler” ayrımı kabaysa, “malum kitle” etiketlemesi de bizi gerçeğin görülmesinden o kadar uzaklaştıracaktır. Oysa ki, “onlar” (“bizler” gibi) ya da “malum kitle” de kendi içinde değişik derecelerde kategorilere bölünebilir: Bu malum kitleden nemalanan ve yönetenler, onların bir altında yer alıp nemalananlar, inanmasa da bu durumdan çıkar sağlayanlar… ta dini inancını yerine getirip de bunlara inanmayanlara kadar bir geniş yelpaze ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla, hem maddi çıkarlar hem de psikolojik özellikler farklılaşacaktır. Bu yazıda da en uç noktadan başlayıp, bu malum kitleyi yönetenlerin çıkar ve psikolojilerinin içiçeliğinden söz edeceğiz. Siyasi aktörler, dini aktörler, dini-siyasi aktörler…

Dini aktörler, hepimizin hemen her gün bolca örneğini gördüğü ve siyasi atmosferden dolayı artık “gemi azıya almış”, Freud’un “id”oğlu itini pervasızca açığa vurmaktan çekinmeyen tarikat-cemaat “liderleri”dir. O kadar pervasızlaşmış ve içlerinde bastırdıkları “arzu”ları öylesine çıplak bir şekilde dışa vurmaktadırlar ki, yaptıkları zırva açıklamalar ve davranışlar hâlâ bir şekilde “bunlara” destek veren bu malum kitlenin diğer ucundaki az-buçuk kitlenin aklını başına getirmeye başlamıştır ve bu da bir kazançtır. Cüppelisinden cüppesizine, her gün akla mantığa, ahlâka, bilinen her şeye aykırı ucube açıklamalar yapmaya devam ediyorlar. “Peygamberi rüyada gösteren terlik pazarlamak”tan tutun da, “en çok salavat getirenin en çok huriyi…” kadar; şeyhinin bilmem neresini öpeninden, kendi kızına şehvet duymaktan söz edenine kadar, pazarlama ve cinsellik dürtüleri almış başını gitmektedir.

Bu “lider” pozisyonundakilerin hemen tümünün ne dini eğitim ne de herhangi bir bilimsel eğitim aldıkları görülmektedir; ama hepsinin de “din satarak” ve hemen hiçbirinin ticari vb iş yapmadan “müritlerinin güçlü dualarıyla” krallar gibi postlar içinde yaşadıkları (limuzinlere binmekten saray taslaklarına kadar) görülmektedir. Bu çıkar ve yalan beslemesinden hareketle de bu “çakma liderlerin her birinin diğerinin kurdu” olduğu gözlenmektedir, bu da zaman zaman cinayete (“İsmaililer”) ve siyasi erk yoluyla ganimete el koymaya (“Fethullahçılar”, “Adnan Hocacılar”) kadar varmaktadır ve bu sürecin gelecekte daha da çetin olacağı beklenen bir durumdur. Ne de olsa, dini “en iyi kendisi” yorumlamaktadır, diğerleri “lâdini”dir veya işin gerçeği malın büyüğünü en iyi kendisi götürmelidir.

“Şeyh uçmaz, onu müritleri uçurur” sözü ne de anlamlıdır. Bu öyle bir simbiyotik ilişkidir ki, iki taraf da habire birbirini besler. Bu besleme sonucunda en üsttekilerde şöyle değişiklikler olmaya başlar: “Ben en büyüğüm, ben en doğrusunu söylüyorum, ben Ben, BEN, BEN…” ve narsisizm ile megalomaninin kaçınılmaz yolları böyle döşenir. Megaloman bu sürecin farkında olsa zaten o duruma düşmezdi, o yüzden süreç birbirini tetikler…

Ama bu sürecin etkisiyle ama zaten “gerçekte öyle” olduğu için, “en üsttekiler” her türlü yalanı mübah saymaya başlarlar. Eh bu da doğaldır, hepsi gizli merdivenaltı (merdivenüstü olsa ne olurdu sanki) hocalarının ürünüdür, zaten kendi de cahildir; “ver mehteri” deyip her türlü bilişsel savurum dillerine vuruverir. Ne de olsa, zaten Gazali’den bu yana onlar için her şeyin bir “dinsel” kılıfı (nedeni) vardır: Yalan, hırsızlık, vb. Psikologlar istedikleri kadar mantığa büründürme, gerçek hukukçular suç diyedursun, tüm bu ahlaksızlıklar “cihat-din için” deyip “takıyye” kılıfıyla “aklanmıştır” bile.

“Adam” (kusura bakmayın, “bunlar”ın dişisi ol-a-bilemez), sabah-akşam yalan söylüyor, bugün söylediğini yarın “yalıyor”; bir gecede (Halkbank, Vakıfbank vs) manipülasyon ve sahtekarlıkla devlet bankalarındaki parayı “cüzdanına” aktarıyor; bir cinsi yok sayıyor, aşağılıyor, eziyor, öldürüyor ama onun cennet düşüyle bedenine bomba bağlayıp “hurilere kavuşacağım” diye börtü böcek-çoluk çocuk her şeyi öldürebiliyor; kendini doğuranlara, ölülere vb şehvet duyuyor…vb (midem bulandı) İSE; amma “Yaradan her şeyi görür, bilir vb” “cihat yolunda takıyye bilmem ne” deseler de vallahi de tallahi de “bilmem ne” olsalar da, “bunlar” herhangi bir “cezalandırıcı-ödüllendirici Tanrıya” inanmıyorlar demektir. Dini liderinden, siyasi ve dini-siyasi (Diyanet) liderine kadar açıklamaları izleyin yeter.

“İmdaaat, ata(Y)istler kurtarın bizi bu dinsizlerden!”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bergama maden mücadelesinden 3. Havalimanı direnişine…

Sonraki Haber

Kadınlar tarihlerini konuştu

Sonraki Haber

Kadınlar tarihlerini konuştu

SON HABERLER

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Humus’ta 2 kişi katledildi

Humus’ta 2 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır