Sağlık Bakanı’nın HPV aşısının ücretsiz olacağına dair yaptığı açıklamayı değerlendiren Avukat Çisel Demrikan, aşının ulusal aşı takvimine girmesinin verilen büyük mücadeleler sonucunda olduğunu belirtti
Kadınların rahim ağzı kanseri ve çeşitli hastalıklardan korunmak için yapması gereken HPV aşısının tek dozu 4-5 bin TL arasında değişirken tam doz olan 3 dozun toplam fiyatı ise 12-15 bin TL’yi buluyor. Kadın örgütleri aşının ücretsiz olması çağrısı yaparken, aşı yaptıran kadınlar açtıkları davalar sonucunda sağlık hakkı kapsamında tazminat hakkı kazanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, katıldığı bir programda, bu yıl itibariyle HPV aşısıyla ilgili bir aşılama programı başlatacaklarını duyurdu. Bakan, “HPV’nin özellikle rahim kanseri yapma riski olan iki durumu var. 2025’in sonunda bunlarla ilgili aşı programımızı başlatacağız. 13 yaşından itibaren tüm çocuklarımıza, 15 yaş üzeri tüm vatandaşlarımıza HPV aşısını yapabilir hâle geleceğiz” dedi.
Bilirkişi raporları

Yıllardır HPV aşısı için mücadele veren kadın derneklerinden biri de Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği. Derneğin avukatlarından olan Çisel Demirkan, verdikleri mücadeleyi anlattı.
HPV aşısının önemine dikkat çeken Çisel Demirkan, “Biliyorsunuz biz aşı ücret iadeleri için ve bu aşının ulusal aşı takvimine girebilmesi için bir mücadele başlattık ve beraberinde davalar açtık. Açtığımız davalarda bilirkişi raporları geliyordu. Bu raporlarla göre bilirkişiye aşıların bir muadili var mı, bu aşının yapılması şart mı değil mi, aşının ne tür faydaları var gibi sorular yöneltiliyordu. Bir raporda, ‘rahim ağzı kanseri olunduğunda kanser tedavisi devlet tarafından ücretsiz yapılıyor’ denilmişti. Raporda böyle denilmişse de bizim ülkemizde ne olursa olsun hiçbir tedavi, ücretsiz ve eşit bir şekilde verilmiyor. Fakat raporda kanser olunca tedavisinin mümkün olduğunu ve bu aşının kanseri engellediğini ama şart olmadığı gibi bir yorum vardı. Bu yorum aslında bize gericiliğin kadınlar üzerinde nasıl bir baskı kurduğunun en önemli kanıtlarından biriydi” dedi.
‘Hükümet çok gerici bir yerden bakıyordu’
Çisel Demirkan, “Yani devlet diyor ki, ‘bu aşı kanser olmanızı engelliyor, rahim ağzı kanseri gibi korkunç bir hastalığın önüne geçiyor ama biz bu aşıyı devlet olarak sunamayız zaten kanser olunca tedavi edebiliyoruz. Yani ölüme mahkûm ediyoruz. Siz ölünce ölme İhtimali üzerinden geçecek bir süreci başlatıyoruz. Yani acılı ağrılı bir sürecin ücretsiz tedavisini yapıyoruz.’ Devlet bunu derken yüz küsur ülkede HPV aşısı ulusal aşı takvimine girdi. Bu ülkelerin birçoğu 13-14 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklarını aşılamaya başladılar. Son birkaç yıldır bu ülkelerde rahim ağzı kanseri, HPV, pelvis kanseri gibi bu ilaç kapsamındaki birçok bakteriye karşı önlem ve koruyucu tedbir olduğunu; bu hastalıkların bu ülkelerde yok denilecek kadar az sayılara düştüğünü duyabiliyoruz. Birçok ülkede hatta bizim kadar teknolojik donanıma sahip olmadığını düşündüğümüz ülkelerde bile ulusal aşı takviminde olan bu aşıyla insanlar çok yakıcı bir gerçeklik olan rahim ağzı kanserine yakalanma oranını düşürmüşler. Fakat hükümet duruma çok gerici bir yerden bakarak, ‘bu aşıyı siz evlilik dışı cinsel ilişki için istiyorsunuz, bundan kaynaklı size vermeyi reddediyoruz’ diyordu” diye belirtti.
‘Ciddi bir kazanım olarak görüyoruz’
Gelinen noktada verilen büyük mücadeleler sonucunda aşının artık ulusal aşı takvimine girdiğini kaydeden Çisel Demirkan, 15 yaşın üzerindeki çocuklar için aşının yapılmasının gündeme geldiğine yer verdi. Bu durumun eksikliğinin de olabileceğine değinen Çisel Demirkan, “Birçok açıdan eksiklik olabilir fakat ciddi bir kazanım olarak da görüyoruz. Biliyorsunuz bir önceki kararlarında sadece evli kadınlar için aşı uygulayacaklarını söylemişlerdi onu da uygulamadılar. Bekliyoruz şimdi söyledikleri tarih aralığında bir aşılama süreci başlatacaklar mı? Umuyoruz ki başlatacaklar” sözlerini kullandı.
‘Ülkemizde korkunç bir gericilik duvarı var’
Devletten ve seçilmişlerden beklentilerinin olduğunu belirten Çisel Demirkan, laik, bilimsel, parasız eğitim, laik bilimsel, parasız sağlık hakkı taleplerinin olduğuna vurgu yaptı. Çisel Demirkan, “Ülkemizde korkunç bir gericilik duvarı var. İnanılmaz bir bilim, laiklik karşıtlığı var. Biz sürekli her attığımız adımda bu duvarla karşılaşıyoruz. HPV aşısı için aşı duruşmalarına gelen kadınlar için bile gazetelerde neler yazıldı. HPV aşısı yaptığını söyleyen kadınlara ‘siz eşlerinizi mi aldatıyorsunuz?’ diye sosyal medyada linç edildiler. Böyle basit oyunlarla insanları çok aşağılayıcı tavırlar içine girdiler. Ülke üzerinde kurmak istedikleri karanlıkla bizi hep engellemeye çalıştılar. Kadınlar ne zaman karanlığa karşı bir ışık yakmaya çalışsa, bir umut taşımaya çalışsa daha ağır saldırılara maruz bırakılıyor. Aşı hakkımıza, kürtaj hakkımıza, seçme seçilme ve yaşam hakkımıza saldırıyorlar. Her geçen gün bunun dozu giderek artıyor. Fakat ne olursa olsun vazgeçmiyoruz çünkü biz bu aşıyla birlikte bir kez daha görmüş olduk ki mücadele ettiğimiz her alanda öyle ya da böyle kazanıyoruz, kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Kadınların örgütlenmesinin büyük başarılara ulaşacağının altını çizen Çisel Demirkan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Örgütlendiğimiz, birbirimizle dayanışma içinde olduğumuz bütün dosyalarda bütün olaylarda şiddetin önüne geçtik ya da şiddetin hesabını sorduk. Bu şiddet sadece erkek şiddeti değil; bu ülkede çok fazla kadın emeği çalınıyor. Bizim yapabileceğimiz tek şey emeğimizi haklarımızı koruyabilmek için örgütlü mücadele etmektir. Çünkü bu karanlık bizi hedef alıyor, bize saldırıyor. Biz yıkacağız ve bu karanlığı biz değiştireceğiz.”
Haber: Şehriban Aslan