Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) heyetinde askeri üye bulunması nedeniyle bu mahkemede yargılananların ve gözaltında avukat erişimin kısıtlanmasının “adil yargılanma hakkının ihlali” olduğu yönünde verdiği kararlar, yeniden yargılamanın önünü açtı. AİHM ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular sonrası tahliyeler başlarken, cezaevlerinde AİHM’in verdiği ihlal kararını koşullarını taşıyan 2 ile 3 bin hükümlü, tahliye beklentisi içerisine girdi
Avukat Muharrem Şahin, yeniden yargılanma talebinde bulunacak hükümlülere uyarıda bulunarak, yeniden yargılanma talebi için hükümlülere nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dikkat çekti. AİHM’in ihlal kararı sonrası mahkemelerin yeniden yargılama taleplerini yerine getirmediğini aktaran Şahin, ancak buna karşı hükümlülerin Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin AİHM kararının bir içtihat olduğunu ve bağlayıcı olduğu yönünde kararıyla yeniden yargılamaların başladığını ifade etti. Yeniden yargılanma kararları doğrultusunda bir kısım tahliyelerin başladığını anlatan Şahin, DGM’de yargılananlar ya da uzun süre tutuklu kalanların AİHM’in emsal kararı doğrultusunda yeniden yargılanacağı algısı olduğunu, bu algının yanlış olduğunu söyledi.
Yeniden yargılama talebinde bulunanların öncelikle yaşadığı hak ihlalini tespit etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, tespitten sonra başvuruların yapılması gerektiğini söyledi. Emsal karar doğrultusunda yeniden yargılama talepleri kabul edilip tahliye edilenlerin sınırlı olduğuna işaret eden Şahin, yeniden yargılama sonrası infazın durdurulmasının yargılamanın bittiği anlamına gelmediğini, yargılamanın süreceğini hatırlattı. Dosyaların eski olması nedeniyle arşivlerde olduğunu, bu arşiv dosyaların incelenmesi ve hak ihlalinin tespit edilerek, somut gerekçeler sunulamadığı için mahkemelerin bu başvuruların bir kısmını sürüncemede bıraktığını, bir kısmı ise reddettiğine dikkati çeken Şahin, doğru ve etkili bir başvuru için başvuruculara hukuki destek almalarını önerdi.
‘Dosyadaki herkesi etkiler’
Şahin, “Aynı dosyadan ceza alanlardan bir kişi AİHM’e başvuru yapmış, başvurusu kabul edilmişse onun tahliyesine karar verdikleri zaman dosyadaki diğer şahısların da tahliyelerine karar veriyorlar” dedi. Şahin, ilkesel olarak araştırılmış, incelenmiş, gerekçesiyle birlikte bütün başvuruların yapılması gerektiğini söyledi. AİHM ve AYM kararlarıyla bir içtihat oluştuğunun altını çizen Şahin, “Bize göre hukuki olarak benzer durumda olan dosyalarda, bu kararlara dayanarak başvurular alınmalıdır ve bu doğrultuda karar verilmelidir. Bu kararlar emsal alınarak başvurular yapılmalı. Bu başvuruları mahkemeler mutlaka dikkate alıp bunları tutuksuz yargılanmak kaydıyla yargılanmalarına devam edebilir. Aksi halde yeniden AİHM’e, AYM’ye gidilmesi halinde süreç çok uzun olacaktır. Zaten uzun süren bu süreçle, 20 ile 27 yıl arasında cezaevinde olan bu başvurucuların infaz süreleri tamamlanacaktır. Ama bu suretle de gittiği taktirde yine bir ihlal kararı çıkacaktır” dedi. Şahin, iyi bir hukuki hazırlıkla, adil yargılanma hakkı ihlal edilenlerin başvurularında iyi bir sonuç alınabileceğini dile getirdi.
DİYARBAKIR