• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

İdlib’deki silahlı gruplar nereye gidecek? *

9 Şubat 2020 Pazar - 10:33
Kategori: Dünya, Manşet

Gerilimin tırmandığı İdlib’de çoğunluğu El Kaide uzantılı ve IŞİD artığı silahlı gruplar bulunuyor. İdlib’in düşmesiyle bu silahlı grupların nereye sığınacağı merak konusuyken, öfkenin Türkiye’ye yönelme ihtimali çok yüksek

Suriye rejim güçleri ile Türkiye’nin desteklediği Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) arasında İdlib’de yaşanan çatışmalar giderek şiddetleniyor. Çatışmalar kentin güneydoğusunda bulunan Serakib ve etrafında yoğunlaşırken, Rusya ve Türkiye arasında da tansiyon yükseldi. Suriye rejiminin ilerlemesi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) de harekete geçirirken, İdlib’de yaşananlar ABD, NATO ve Avrupalı güçleri de ayaklandırdı. İdlib krizi giderek derinleşirken, bugüne kadar Türkiye’nin “Suriye muhalefeti” adı altında kullandığı selefi grupların kim olduğu da merak ediliyor.

Türkiye’nin Efrîn’i almak için de kullandığı bu gruplar, Suriye krizinin çözülmesi önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Grupların elindeki “son kale” olarak bilinen İdlib’in düşmesiyle sayıları on binleri aşan selefi paramiliter gruplara ne olacağı şimdiden tartışılıyor.

Kökleri El Kaide’den

Neredeyse tümünün temeli El Kaide’ye uzanırken, onlar arasında en büyük ve güçlü yapı ise eski adı El Nusra olan Heyet Tehrir El Şam (HTŞ). Suriye savaşına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altında katılan HTŞ, çoğu zaman isimi değişikliğine gitse de hem Birleşmiş Milletler (BM) hem de ABD tarafından “terör örgütleri” listesine alınmış durumda.

Fetih ordusu

HTŞ’nin yanı sıra Suriye rejimine ve Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) karşı savaşan onlarca grup bulunuyor. 2015’te bir araya gelen çok sayıda grup Fetih Ordusu’nu kurarak, İdlib’i rejimden aldı. Ehrar El Şam, El Nusra, El Hakk Tugayı, Ceyş El Sune, Ecnad El Şam, Cund El Aksa, Feylek El Şam ve İmami Buhari Cemiyetin’den oluşan bu gruplar, “Fetih Ordusu” adı altında bir araya gelerek, bugüne kadar süre gelen İdlib krizinin fitilini ateşleyen gruplar olarak biliniyor.

Heyet Tehrir El Şam

El Nusra’nın “terör örgütü” listesine alınması Suriye sahasında grup için zorluklar çıkınca isim değişikliğine gidilerek, bu durumdan kurtulmaya çalışıldı. Nusra, Ensareddin Cephesi, Ceyş El Sune, Liva El Şah ve Nureddin Zengi gibi gruplar bir araya gelerek, Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) olarak bilinen çatı örgütlendirilmesini oluşturdu.

Suriye Kurtuluş cephesi

İdlib’de bulunan gruplar bunlarla sınırlı kalmazken, Suriye rejim güçlerinin ülkenin güneyinde bulunan Dera ve Kuneytra, yine Şam’ın Guta ve Kalamun gibi bölgeleri almasından sonra çok sayıda irili ufaklı grup İdlib yolunu tuttu. Giderek gruplar arasında da çelişki ve anlaşmazlıklar yaşanırken, bu durumlardan sonra Nureddin Zengi ve Ehrar El Şam gibi gruplar Suriye Kurtuluş Cephesini (SKC) kurdu.

Ulusal Kurtuluş Cephesi

Feylak El Şam, Şüheda El İslam, Ceyş El Nuxbe, Ceyş El Sani, Fırqa El Hurriye, Fevc El Evvel, Birinci ve İkinci Sahil Tümeni, Ceyş El Nasr, Fırqet İdlib gibi gruplar da Ulusal Kurtuluş Cephesi’ni (UKC) kurdu.

IŞİD kalıntıları

Bunun yanı sıra Ensar El Tevid, Ceyş El Melahim, Cund El Şeria, Ensar El Hak, Ebu Bekri Sıddık Tugayları, Ceyş El Badiye, Ceyş El Sahil, Saraya El Xuraba, Saraya El Qebul, Ebu Ubeyde Cerrah Tugayları gibi gruplar da DAİŞ’ten sonra en radikal örgüt olarak bilinen Hurras El Din’i kurdu.

Türkistanlılar

Çoğunluğu Türki Cumhuriyetlerinden olan Türkistan İslam Partisi (TİP) ise İdlib’in Cisir El Şuğur bölgesinde etkili. Çin’in Doğu Türkistan’da savaş açtığı grup, Suriye’de birçok savaşta yer aldı. Bu grubun çoğu üyesi DAİŞ’e de katıldı.

Çeçenler

Çeçenlerin komuta ettiği gruplar da İdlib’de bulunurken, bunların en önemlileri de Muhacirin, Ensar Ordusu, Cund El Şam, Ceyş Usra ve Ecnad El Kafkas olarak biliniyor.

Suriye Milli Ordusu

Bunların en önemli olan çatı örgütlenmelerinden bir diğeri ise Türkiye’nin Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında topladığı gruplar. Bu güç sadece İdlib değil aynı zamanda Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê gibi kentlere girerek adından söz ettirdi. Yağma, talan, tecavüz, işkence, kaçırma ve demografik değişim yaptırımlarıyla bilinen SMO; Feylek El Şam, Hamza Tümen, Ehrar El Şerkiqye, Ceyş El Ehrar, Sultan Murad Tugayları, Muntasır Billah, Selhaddin Tugayı, Ehrar Şam, Hazım Hareketi, Nureddin Zengi, İslam Ordusu, Sukur Şam, Mücahitler Ordusu, Faruk Tugayı, Ceyş El Muhacirin, Fatih Sultan Mehmet Tugayı, Semerkant Tugayı, Cephet Şamiye, Liva Şimal Ezaz ve Ceyş Nuxbe gibi gruplardan oluşuyor.

Öfke Türkiye’ye yönelecek

İrili ufaklı neredeyse 50 grubu aşan selefi, radikal ve paramiliter güçlerin sayısı yaklaşık 100 bin olarak belirtiliyor. Daha önce Hama, Humus, Dera, Kuneytra, Şam, Haleb gibi yerlerden çıkarılan bu grupların çoğu, şimdi İdlib’de Suriye rejimine karşı ayakta kalmaya çalışıyor. Tekrar dünya gündemine gelen bu grupların son kaleleri olan İdlib’i de kaybetmeleri halinde nereye götürülecekleri bilinmiyor. Aileleri de dahil edildiğinde sayıları yüz binleri bulan bu gücün İdlib’in düşürülmesinden sonra Türkiye’yle de ilişkilerinin bozulacağı öngörülüyor.

Her ne kadar sayıları yüz binleri bulan bu grupların, İdlib’den sonraki sığınakları merak konusu olsa da Türkiye’ye, “yeterince destek alamadıkları ve sözlerini yerine getirmediği” için öfkelerinin büyük olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

* Nazım Daştan’a ait bu analiz Mezopotamya Ajansı’ndan alınmıştır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Rahip Bileçen hakkında iddianame hazırlandı

Sonraki Haber

Urfa’da 16 siyasetçi ve sendikacıya tahliye

Sonraki Haber

Urfa'da 16 siyasetçi ve sendikacıya tahliye

SON HABERLER

Cizîr’de 32 yıldır yasaklı olan iki köy barajla suya gömülmek isteniyor

Yasal düzenlemeler sorunu çözer mi?

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

8 Mart için sabah resmi kutlama, öğleden sonra soruşturma!

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Ortadoğu’da kaosun kökeni: Tarihsel mücadeleler ve demokratik çıkış yolu

Ortadoğu’da kaosun kökeni: Tarihsel mücadeleler ve demokratik çıkış yolu

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Kavganın Cevahir’i: Daima müstesna bir özne

Kavganın Cevahir’i: Daima müstesna bir özne

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

12. Kongre kararı nasıl hayata geçer?

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

Şikriya Resûl İbrahim: Derdimiz barış ve kardeşlik

Şikriya Resûl İbrahim: Derdimiz barış ve kardeşlik

Yazar: Yeni Yaşam
1 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır