İHD Merkezi Kadın Komisyonu, ‘Kadınlar savaşa en sevdikleri varlıkları veriyorlar. Savaş ekonomik, psikolojik olarak yaşamımızın her alanını etkiliyor. Bu 8 Mart’ta insan hakları savunucuları olarak barış sesini yükseltiyoruz’ dedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu, Ankara ve İstanbul’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadınların bu 8 Mart’ı da mücadele ve inançla karşıladıklarını söyleyen Sevil Turgut, Türkiye’de baskı politikalarının uygulandığını ve yürürlükte olan sözleşmelerin bile halihazırda uygulanmadığını belirtti.
‘Şiddet arttı’
Türkiye’nin 2021 yılında tek bir kişinin imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’den çekildiğini anımsatan Sevil Turgut, “Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildikten sonra kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerindeki artış hiç de tesadüf değildi. Devletin her alanda uyguladığı şiddet politikası ve nefret söylemi devlet diline sorumsuzca yansıdı ve bu devlet dili maalesef ki şiddet üreterek topluma yayılmaya devam etti. Bu yayılma sonucunda kadına yönelik şiddet de büyük artış gözlendi” sözlerini kullandı.
‘Kadınlar baskı görmeye devam ediyor’
Devamında ise Sevil Turgut şunları söyledi: “Kadınlar, ifade özgürlüklerini kullanmada da sürekli baskı yaşamaya devam ediyorlar. Bugün cezaevlerinde sadece düşünceleri nedeniyle bulunan çok sayıda kadın siyasetçi, gazeteci, insan hakları savunucusu bulunmakta. Kadınlar yaşamın tüm alanlarında kendilerine uygulanan şiddetin belki de en büyüğünü emek alanında yaşıyorlar. Emekleri sömürülüyor. Kadın emeği ucuza satılıyor. Kadın işçiler örgütlenirken erkek egemen anlayışın engellemelerine maruz kalıyorlar. Siyasette de kadının, erkek egemen anlayışı yıkmak konusunda büyük bir mücadele vermesi gerekiyor. Cezaevlerinde çok sayıda hasta kadın mahpus, tedavi hakkına erişim sağlayamıyor. Yine cezaevlerinde bulunan adli ve siyasi kadınlara yoğun bir baskı yöntemi uygulanmakta. Kadınlar, arama adı altında koğuşlarına giren görevliler tarafından tacize maruz kalıyorlar. Yaşamlarının tüm alanları sürekli kontrol ediliyor. Koğuşlara, hücrelere konulan kameralarla en mahrem anlarının bile gözetlendiğini görmek kadınları son derece etkiliyor.”
‘Çatışma ve şiddet en çok kadınları etkiliyor’
Yaşanan çatışmalı şiddet ortamının en çok kadınları etkilediğine vurgu yapan Sevil Turgut, “Savaş en çok kadını vurdu. Kadınlar savaş ve çatışmalı ortamlarda kadına yönelik şiddetin en ağırını, cinsel işkenceyi yaşadılar. Coğrafyanın temel sorunu olan cezasızlık, bugüne kadar en çok kadınları etkiledi” sözlerini kullandı.
‘Kürt meselesinin barışçıl çözümü’
Yaşanan sorunların temelinde Kürt meselesinin yattığını ifade eden Sevil Turgut, “Kürt meselesi barışçıl bir çözüm bulmadıkça, kadınlar hak ihlalleri yaşamaya devam edecekler. Bu nedenle de kadınlar barışa, barış süreçlerine son derece büyük önem veriyorlar” dedi.
Sevil Turgut, “Kadınlar, her şeyden önce yaşanacak barış sürecinde ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyorlar. Yine kadınlar bu süreçte tüm siyasi mahpusların serbest bırakılmasını, hasta mahpusların öncelikle serbest bırakılmasını ve kadınların yaşamın tüm alanlarındaki kendilerine dayatılan hak ihlallerine karşı ifade özgürlükleri garanti altına alınarak mücadele etmek ve söz söylemek istiyorlar. Kadınlar bu süreçte cezasızlığın son bulmasını işlenen tüm devlet suçlarının açığa çıkarılmasını ve demokratik bir hesaplaşma ortamının yaratılmasını istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Barış istiyoruz!
Sevil Turgut sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadınlar bu 8 Mart’ta barış taleplerini yüksek sesle dile getirmek istiyorlar. İşte biz insan hakları savunucusu kadınlar olarak barış istiyoruz diye yüksek sesle talep ediyoruz. Evet, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü istiyoruz. Tüm hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz ve bu sesimizi duyacak olan siyasal iradenin gerekenleri derhal, hemen, acilen yerine getirmesini istiyoruz. Bir kez daha: Kadınlar 8 Mart’ta barış istiyor.”
İstanbul
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında “kadınlar barış istiyor” sloganıyla Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
‘Barış sesini yükseltiyoruz’
Açıklamada ilk olarak söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “İnsan hakları savunucuları süreçlerden bağımsız olarak hep barış talep etti. Devlet savaşı dayattığı dönemlerde biz yine barışçıl çözümleri savunduk. Savaş önce kadınları vuruyor. Militarizm, erkek egemen anlayış şiddeti üretiyor ve topluma yayıyor ve önce kadınları vuruyor. Kadınlar savaşa en sevdikleri varlıkları veriyorlar. Savaş ekonomik, psikolojik olarak yaşamımızın her alanını etkiliyor. Bu 8 Mart’ta insan hakları savunucuları olarak barış sesini yükseltiyoruz” dedi.
Kaynak: JINNEWS