İHD, Adana’da 7 aylık “Çocuk Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı. Yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığının altını çizen İHD, yetkililere “Çözüm odaklı projeler geliştirilip somut adımlar atılmalı” çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Adana’da 7 aylık “Çocuk Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı. Şube binasında yapılan açıklamaya insan hakları savunucularının yanı sıra Eğitim Sen Adana Şubesi yöneticileri de destek verdi. Basından çıkan haberlerden derleyerek bir rapor hazırladıklarını dile getiren İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Berivan Aydemir, Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Adana ilinde de çocuklara yönelik kötü muamele, işkence, şiddet, taciz, cinsel istismar, kaçırılma, tecavüz, ölüm, çocuk işçiliği, gözaltı, tutuklama, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler göze çarpan önemli hak ihlalleri arasında yer aldığına işaret etti.
Türkiye’nin çocuğa yönelik cinsel istismar ve işkence olaylarında dünyada üçüncü sırada yer aldığını belirten Aydemir, “Çocuk hak ihlalleri verileri ne yazık ki adliye koridorlarında ve basına yansıyan vakalarla değerlendirilirken, yaşamın diğer alanlarında ulusal ve uluslararası mevzuatta çocuklara tanınan haklar sadece kâğıt üzerinde kalmaya devam ederek, birçok hak ihlali, istismar ve şiddet olayının üstü örtülmektedir. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu: Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık 3 kat artarak, yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığını belgelerle raporlarken çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve oluşabilecek hak ihlallerini önleyecek mekanizmalar ve politikalar henüz oluşturulamamıştır” dedi.
“Çocukların, işkence edilmediği, cezaevlerine kapatılmadığı, katledilmediği, anadillerinde özgürce konuştuğu, ayrımcılığa uğramadığı, taciz edilmediği, tecavüz edilmediği, çalışmak zorunda kalmadıkları, şiddete, istismara maruz bırakılmadıkları ve evliliklere zorlanmadıkları bir dünyada yaşamaya hakları vardır” diyen Aydemir, çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleri ile mücadele etmenin en temel insani sorumluluk olduğunu kaydetti.
Aydemir, “Çocukların yaşamında derin, ağır ve onarılması güç izler bırakan her türlü şiddet, kötü muamele, işkence, cinsel taciz, istismar, tecavüz, kaçırılma, gözaltılar, tutuklamalar ya da yaşam hakkı ihlali ve diğer hak ihlalleri toplumun tüm kesimleri tarafından gündeme alınması, bir farkındalık yaratması, insan hakları açısından oldukça önemli ve olumlu bir durumdur. Ancak sorunun dile getiriliş şekli ve içeriğindeki öneriler ve sadece faillerin cezalandırılmaları yaklaşımı ile ele alınması ciddi eksiklikler içermektedir. Çünkü bu yaklaşım psikolojik olarak gündemi rahatlatmasına karşın sorunları erteleyen ve ne yazık ki bir sonraki çocuk hak ihlallerine kadar olayın unutulmasına yol açmaktadır” şeklinde konuştu.
Öneriler
Çocuklara karşı yapılan hak ihlallerinin son bulması için şu önerilerde bulundu:
“* Çocukların sağlıklı gelişimi için öncelikle çocuk birey olarak kabul edilmeli, asimilasyoncu eğitim süreçlerinden uzak, sosyal ve siyasal yaşamın karar alma süreçlerine katılımı sağlanmalıdır.
* Çocuklar için kolay ulaşılabilir, güvenilir, etkili ve hak temelli başvuru kurumları-mekanizmaları oluşturularak, çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve riskleri önleyecek mekanizmalar ve politikalar oluşturulmalıdır.
* Çocuğa karşı her türlü şiddetin suç olduğu yasalarda açıkça yer almalı, bu konuda bildirim yükümlülüğü bulunduğunun tüm toplum tarafından benimsenmesi ve çocuğa karşı cinsel şiddet vakalarının hiçbir gerekçe ile cezasız kalmaması ve yargı mensuplarının çocuk istismarı konusunda belirgin bir algıya sahip olmaları sağlanmalıdır.
* Suç ve suça sürüklenen çocuklar ile ilgili önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, ailelerinde içinde olduğu etkili, bir çocuk koruma sistemi kurulmalı ve bunun gözlenebilir bir izleme mekanizması olmalıdır.
* Çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve riskleri önleyecek mekanizmalar ve politikalar oluşturularak, suça karışmış çocukların sonuç odaklı ceza yerine sorunun kaynağının tespitinin yapılması ve suça karışmasını engelleyici adaletli yapısal kararlar alınmalıdır.
* Çocuğun yüksek yararının gözetilmesi, çocukların maruz kaldığı sosyo-ekonomik ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması, dezavantajlı çocukların sosyo-ekonomik ihtiyaçları kamu tarafından sağlanmalıdır.
Bizler insan hakları savunucuları olarak hayatın tüm alanlarında çocukların maruz kaldığı her türlü hak ihlalleri, sömürü ve şiddete karşı başta kamu otoriteleri olmak üzere herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Çocuklara yönelik hak ihlallerinin son bulması için bir an önce yetkili kurum ve kuruluşlarının çözüm odaklı projeler geliştirmelerini ve artık somut adımlar atmaya davet ediyoruz”.
Hak ihlalleri
Aydemir hak ihlallerini ise şöyle sıraladı:
“* Çocuğun cinsel istismarı: 136’sı erkek çocuğu toplam 497 çocuk.
* Aile içi şiddet-kötü muamele: 65’i erkek çocuk toplam 190 çocuk.
* Adil olaylarda ölüm: 6’sı erkek çocuk toplam 9 çocuk.
* Yangın ölüm: 1 çocuk.
* İntihar: 2’si erkek toplam 3 çocuk.
* İntihara teşebbüs: 26’sı erkek çocuk toplam 95 çocuk.
* Suda boğulma: 4 çocuk.
* Toplumsal olaylarda gözaltı: 27 çocuk.
* Çocuğun alıkonulması: 15’i erkek çocuk 97 çocuk.
* Tecavüz: 2 çocuk.”,
MA