İHD İzmir Şubesi, şüpheli mülteci ölümlerinin bireysel psikolojiye indirgenmeyeceğini ve münferit olmadığını vurguladı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Mülteci Komisyonu, Geri Gönderme Merkezleri’nde (GGM) yaşanan şüpheli ölümler ve İzmir’de mülteci bir işçinin katledilmesine dair dernek binasında açıklama yaptı.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Ahmet Rodi Polat, Türkiye’de mülteci haklarının sistematik biçimde ihlal edildiğine dikkat çekti. Polat, GGM’lerde meydana gelen şüpheli ölümler ve intiharların iktidarın politikaları sonucu olduğunu ifade etti.
Rodi Polat, “Son günlerde kamuoyuna yansıyan bilgiler Çatalca/İnceğiz GGM’deki şüpheli ölüm iddiaları ve İzmir’de mülteci bir işçinin vahşice öldürülmesi bize şunu söylüyor: Kapalı, denetimsiz ve şeffaflıktan uzak idari gözetim rejimi ile dışarıda körüklenen yabancı düşmanlığı, birbirini besleyen bir şiddet sarmalı yaratıyor. İdari gözetim altındaki kişinin ölümü ‘bireysel psikolojiye’ indirgenerek açıklanamaz; tıpkı sokakta işlenen nefret temelli cinayetlerin münferit sayılamayacağı gibi” diye konuştu.
‘GGM kapatılmalı’
Mültecilerin siyasetin malzemesi haline getirildiğine işaret eden Rodi Polat, bu yaklaşımın mültecilere karşı hak ihlallerini arttırdığını ve nefret suçunu körüklediğini söyledi. Devletin bağlı olduğu uluslararası sözleşmeleri hatırlatan Rodi Polat, mültecilere yönelik protokollerin işletilmesi çağrısında bulundu.
Mültecilerin çaresizlik ve ölüm arasında sıkıştığını belirten Rodi Polat, şöyle devam etti:
“Gönderme merkezleri kapatılmalı; insan onuruna ve uluslararası yükümlülüklere uygun biçimde barınma ve karşılama merkezlerine dönüştürülmelidir. Çok dilli risk değerlendirmesi, 24 saat psikososyal destek, kriz müdahale ekipleri ve tıbbi acil yanıt sistemi derhâl işler hâle getirilsin. Son şüpheli ölüm ve tüm ağır hak ihlali iddiaları, deliller korunarak bağımsız bilirkişi ve uzman hekimler eşliğinde soruşturulsun; şüpheli personel açığa alınsın. İHD, TİHV, barolar, bağımsız hekim örgütleri ve milletvekillerinin GGM’lere düzenli ve habersiz erişimi sağlanmalı; bu erişim kötü muameleyi görünür kılarak cezasızlığı önleyecek, devletin hesap verebilirliğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini garanti altına alacaktır. İdari gözetim yerine toplum temelli alternatifler hayata geçirilmelidir, çocuklar, LGBTİ+’lar, travma mağdurları ve sağlık riski taşıyanlar gibi ‘özel ihtiyaç sahibi’ statüsündeki mülteciler hiçbir koşulda gözetim altına alınmamalıdır, hâlihazırda gözetim altında tutulan özel ihtiyaç sahipleri hakkında alınan idari gözetim kararları derhâl kaldırılmalıdır. Kamu görevlileri ve siyasiler dahil herkes için nefret dili ve hedef göstermeye karşı etkin disiplin ve ceza süreçleri işletilsin; kolluk nefret suçlarında ‘proaktif koruma’ yükümlülüğünü yerine getirsin.”
Rodi Polat, son olarak, şüpheli ölümlerin takipçisi olacaklarını söyleyerek mülteci nefretine karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Kaynak: MA