• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

İktidar nefsiyle mücadele kazanılmışsa-Ayşe Gökkan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
7 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu seçim epey konuşulacak gibi. Söylenen, yazılan, çizilen o kadar çok yanı var ki, söylenmeyenler söylenenlerden daha fazladır. Söylenmemesi niyetlidir. Bu tıpkı iktidarın kendi söylemi dışında ekranları herkese kapatmaya benzer. Birilerinin kendini iflas etmiş merkez iktidarın çevre iktidar rolüne büründürme girişimi olur. Kim asıl kazandıranın kadın ve halkların özgürlükte ısrarını kazanılan direnişi olduğunu söylemezse kaybeder. Bu nedenle söylemek iktidar nefsini terbiye edip, egemen kimlik ve cins durumundan vaz geçtiğinde nasıl kazanılacağını bilmesidir. Bunun için tez elden özgürlük mücadelesi veren kadınlarla yol haritası belirlenmeli. Bu seçimlerde kadınların cinsiyetçi, ırkçı, militarist, din istismarı saldırıları altında erkek egemen zihniyeti gerilettiğinin göz ardı edilmesi vicdani değildir.

Kürt halkı ve kadın hareketlerinin onlarca yıldır birikmiş tecrübesiyle bölgede kayyumlara, Türkiye’de tüm farklılıkları ret eden zihniyete karşı öncülüğünün çarpıtılması asla denenmemeli. Aksi halde ülkede çatışma zeminini körükleyen ve darbelere davetiye çıkarmak, oluk oluk kadın kanını akıtanlara yandaşlık olur. Tüm saldırı ve hakaretlere rağmen öz güvenle herkesi kucaklayan seçim stratejisinin belirlenmesi iktidar nefsini nasıl terbiye ettiğinin modelidir. Savaşın, ölümcül açlık grevinin, gözaltıların bombardımanların ortasında savaş derinleşmesin diye insanlık için keşfe çıkan kadınların duruşu bilinmelidir. Kimse yorumculuk adına gazeli güzel sesli okumayla romantize etmesin, güzel okuyana da yazık eder ve derinleştirilen savaşın geriletilmesi gerektiğini görünmez kılar. Bu çok ciddi bir mesele ve o kadar ciddi olmak gerekir.

Bir de kıyıdan köşeden suya sabuna dokunmadan demokratçılık oynayarak seçim sonuçlarını yorumlama adına kimse kendini tatmin etmesin. Bazılarının tahminleri için kullanılabilecek bir şey değil, insanlığın itibarıyle oynamaktır. Bir, bu kadınların, Kürtlerin iktidar nefsini terbiye politikasının kazandırdığı değerleri boşa çıkarmaktır. İki, savaşın ve mutlak tecridin toplumu talan edişini, bedenini açlığa yatıran bedele ihanettir. Üç, kadınların açık, şeffaf, kararlı iradeleri direnişini muğlaklaştırıp savaşın beslenmesini sağlamak, kadının emeğine el koyma ve kadına yönelik şiddeti desteklemedir. Dört, Kürt özgürlük hareketinin iktidar zaafıyla nasıl mücadele edip terbiye ettiğini, samimiyetle ortak vatan, özgür yaşamda ısrarcı oluşunu ve bu terbiye etmede ne kadar insani, vicdani, ahlaki ve hukuki olan yerel yönetimler modeline yazık eder, kaybeder.

Dünyaya bakmaya gerek yok. Bu güne kadar oryantalistçe Ortadoğu’da (Kürdistan, Türkiye dahil ) kadına biçilen rol iktidardaki ‘modernleşme erkeğin kadını’ olma dayatıldı, kadın ile herkes kaybetti. Bilinmesi gereken ve konuşulması gereken belediye eşbaşkanlığını kadını hiçe sayan resmi rakamlarla ‘4 il’ sayısıyla ifade edip ataerkil zihniyet yorumuna çekmesin. Belediye eşbaşkanlığı asla kadınla modern erkek görüntüsü yaratma aracı değildir. Eşbaşkanlığı iktidarların mekan rakamlarıyla tarif eden, sıradanlaştıran anlayışlar kadın özgürlük mücadelesine saldırıdır. Özgür kadın hareketi geleceğiyle birlikte mücadele eden erkek yol arkadaşları da iyi bilirler ki, cinsiyetçi zihniyetlerinin üstünü örtemezler. Eğer denerlerse, demokratik mücadele tarihine bir ayıp olarak girmekten kurtulamazlar ve itibar kazanamazlar.

Bu seçimin kadınlar açısından değerlendirilmesi gereken yanları, kadına karşı olan politikaları geriletme mücadelesine ve kazanımlarını kalıcılaştırmadır. Hiçbir hesap yapmadan eşitlik, özgürlük, demokratik çözüm için tecridin derhal kaldırılmasını seferberlik şeklinde ele almak. Kadın politikalarını yaşama geçirmek. Türkiye kadın ve haklarına mal olan yerel yönetim seçimlerine yol haritası çizmeye dahil olmak. Savaş değil, özgürlük istiyoruz diyerek savaşın önüne geçme sorumluluğunu taşımak. İktidar nefsiyle mücadele kazanılmışsa neler kazanılmaz ki…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Sonraki Haber

İstanbul Film Festivali’nde bugün

SON HABERLER

Aralık ayı katliamları Mamak’ta yürüyüşle protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Minbic’te bir çocuk katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

İstanbul Barosu’ndan 11. Yargı Paketi açıklaması: Yapısal sonuçlar doğuruyor

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

DEM Parti İzmir Kadın Meclisi’nden Leyla Zana’ya saldırılara tepki

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Şam’a bağlı gruplar Dêr Hafir’de bir çocuğu katletti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Derik’te Mazlum Alas için kurulan taziyeye ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Libya heyetinden başsavcılığa ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır