Ekrem İmamoğlu, ifadesinde ‘Kent uzlaşısı’ kavramının DEM Parti’nin söylemi olduğunu belirterek, ‘Türkiye’nin farklı kesimlerini kapsayan, demokratik bir temsili hedefleyen anlayışla seçim çalışmalarımızı yürüttük’ dedi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında yürütülen “Kent uzlaşısı” soruşturmasında verdiği emniyet ifadesi ortaya çıktı. İfadesi 5 saat süren İmamoğlu, 18 sayfalık bir ifade verdi.
Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından yöneltilen “Kent Uzlaşısı”nın anlamı ve amacıyla ilgili soruya verdiği yanıtta, bu kavramın kendisiyle ilişkilendirilmesini reddederek, şu ifadeleri kullandı: “Bu ifadeyi DEM Parti’nin söylemi olarak biliyorum. Ben 2019 seçimlerinden itibaren ‘İstanbul İttifakı’, sonrasında ise ‘Türkiye İttifakı’ söylemini kullandım. Türkiye’nin farklı kesimlerini kapsayan, demokratik bir temsili hedefleyen bu anlayışla seçim çalışmalarımızı yürüttük.”
‘Soruşturmanın içi boş’
Ekrem İmamoğlu, ifadesinde şunları söyledi: “19 Mart 2025 sabah saat 06.00 itibari ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına yüzlerce çok sevdiğim polisimizi yığarak güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum. İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir davranışı da olmamıştır. Ancak bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanıkları bağlamış göz altına 3-5 gün kala Masak raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır.
Ekonomi bu süreçten etkilendi
Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Hukuk ve Adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etmiştir. Ekonomisini alt üst etmiştir. Gençlerin umudunu perişan etmiştir. Elbette bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin, yüce yaradan huzurunda hem de bu dünyada hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Aynı kişi ve şürekası yine bir başka Ramazan ayında 2019 da 6 Mayıs’ta gözünü kırpmadan kul hakkı yiyerek Milletin iradesini gasp etmiştir. 2025 yılına geldiğimizde aradan 6 yıl geçmesine rağmen yediği demokrasi tokadının şiddetini anlayamamış hala bel atı oyunlarla mert olmayan anlayışı ile milletin iradesini gasp etmeye, kul hakkı yemeye devam etmektedir. Milletimiz bunu görmektedir. Milletimizin vicdanı adaleti gereken cevabı mutlaka sandıkta verecektir. Gözaltına alınmadan oluşturulan –uydurma altı soruşturma 30 yıla yakın hapis cezası istemi iptal edilen 31 yıllık diploma sadece gözaltından bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsıma tebliğ edilen soruşturma.
Bu zihniyetten kurtulmalı
Ben ülkemiz için büyük tehdit haline gelen sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağım. Dünden bugünü milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini dahi yapamam. Koltuğunu korumak için her şeyi yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan her şeyin; diplomanın, mülkiyetin, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, boğaz kıyılarının kendine ait olduğunu düşünen bu zihniyetten ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır. Aksi takdirde insanlarımızın geleceği tehdit altındadır. Bugün vermiş olduğum ifade de görüyorum ki beni ve arkadaşlarımı akla hayale gelmeyecek suçlama ve iftiralarla bir yol tercihi yapılmaktadır.
Hukuki yollardan hakkımı arayacağım
Demokrasi aşığı bir kişi olarak bu süreci önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum. Hak yemem, hakkımı da yedirmeme prensibimi milletimiz çok iyi bilir. Milletimiz de hak yiyeni sevmez, hakkını yedirmeyeni sever. Bu prensiple milletimizin bugün itibari ile sorumluluk alarak hak mücadelesini en üst seviyede vereceğine olan inancımla ifade ediyorum ki milletimiz büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrında ki duvarlara çarpıp geri dönecektir.”
İmamoğlu’nun saat 19.30’da adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
İmamoğlu ve Ongun soruşturması da gizli tanığa dayandırıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında yürütülen soruşturma kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile danışmanı ve Medya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un emniyet ifadelerinde sorulan suçlamaların çoğu gizli tanıklara dayandırıldı.
İfadelerde Doğan, Meşe ve Çınar isimli üç gizli tanığın iddiaları soruldu. Gizli tanıklar farklı kişi ve kurumlardan bahsederek, “haksız kazanç elde etmek, rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük, bazı gazetecilerin finanse edilmesi, yerel seçim sürecinde para trafiği, CHP kurultayı döneminde delegelere para dağıtılması”nın da aralarında bulunduğu çeşitli iddialarda bulunduğu belirtildi.
Kaynak: MA