DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmede Abdullah Öcalan’ın örgütlemeye dikkat çektiğini ve ‘Halka gidin, halkla yürüyün’ dediğini aktardı
DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Kürt Halk Lideri Abdullah Öcalan ile yaptıkları son görüşmeyi Yeni Özgür Politika’dan Gülcan Dereli’ye anlattı. Ömer Öcalan’ın Abdullah Öcalan’ın halka çok selamı olduğunu belirterek, “Gittiğiniz her yerde selamlarımı iletirsiniz” sözlerini aktardı.
‘4 Nisan fikre sahip çıkmadır’
Ömer Öcalan, 4 Nisan doğum gününe ilişkin ise “Tabii ki 4 Nisan’ı Kürt halkı sadece sayın Öcalan’ın şahsının doğum günü olarak görmüyor. Halk kendi doğum günü olarak görüyor. Defalarca 4 Nisan’da burada doğum günü kutlandı. İnsanlar irade beyanında bulundu. Türkiye metropollerinden ve Kürdistan’ın kentlerinden on binlerce insan buraya gelip ziyaret ettiler. İnsanlar sadece normal klasik bir doğum günü olarak bakmıyor. Bu bir irade beyanıdır. Bu bir düşünceye, fikre sahip çıkmadır. Biz böyle değerlendiriyoruz” diye konuştu.
50 yıllık anıyı konuştular
Ömer Öcalan, babası Mehmet Öcalan ile Abdullah Öcalan’ın arasında geçen çarpıcı bir sohbete dair, “İmralı’daki son görüşmede babam bundan yaklaşık 50 yıl önceki bir anıyı anlatırken Başkan da bu anıya müdahil oldu. Babam, ‘Senle Cemil Bayık eve gelmiştiniz. Annem size yemek yapmıştı. Yemeği yerken babam içeri girip başını kapıdan uzatıp oğlum siz komünizm ve sosyalizm mücadelesi veriyordunuz. Kürtlük ve Kürdistan mücadelesi komünizm mücadelesinden daha ağırdır. Bunun altında çok yorulursunuz.’ O esnada Başkan araya girdi. Hatırlıyorum dedi, babam da şöyle bir şey de söyledi, ‘Siz Kürtlük davasına girmişsiniz, Şêx Said de bu yoldan geçti, Şêx Said de büyük bedeller ödedi. O’nun aşireti vardı, ailesi, çevresi vardı. Sizin kimseniz yoktur, aşiretiniz bile yoktur, bu davada zorlanırsınız’ dediğini hatırlattı.
Öcalan’ın görmenin maneviyatı
Ömer Öcalan’ın amcası Abdullah Öcalan’la ikinci yüz yüze görüşmesi. Neler hissettiğini şu sözlerle ifade ediyor: “İlk görüşmeye 23 Ekim’de gittim. Orada ilk defa sayın Öcalan’ı göreceğim bir görüşmeydi. Belki yaşamımda, siyasi mücadelede, sosyal yaşamda benim eksik kalacağım yönlerden biriydi. Sayın Öcalan’ı görmek en büyük amaçlarımdan biriydi. O eksiklik kısmen de olsa giderilmiş oldu. 23 Ekim 2024’te sayın Öcalan’ı ilk defa fiziki olarak orada gördüm ve o görüşmelerin ayrıntılarını birçok yerde zaten açıkladık. Amca figürü önemli bir durumdur ama biz klasik bir amca figürü üzerinden gitmiyoruz. Sonuçta dünyayı etkileyen, çevreyi etkileyen, birçok yerde etki gücü olan, büyük vasıflara sahip olan bir liderle aile bağınız var ama hayatınızda hiçbir zaman görmemişsiniz. Bunun maneviyatı daha fazla olmaktadır.”
İmralı masası ayakta
Ömer Öcalan’a Abdullah Öcalan’ın siyasi değerlendirmelerine dair şunları belirtti: “Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma, yüz yılı götürebilecek bir perspektife sahiptir. Herkesin bu perspektiften bakması gerekiyor. Tabii ki siyasette maalesef Ortadoğu’da ve Türkiye’de karşıtlıklar üzerinden yürütülen bir siyaset var. Yeni bir dünya sistemi, yeni bir yönetim sistemi sunuyor. Yani Alevi Sünni’yle nasıl yaşar, Süryani Ermeni’yle nasıl yaşar, Ermeni Müslüman’la nasıl yaşar, Kürt Türk’le nasıl yaşar, Arap’la Fars nasıl bir arada insanca yaşar? Bunun paradigmasını ortaya koyuyor. Tüm bu farklılıkları ve zenginlikleri bir arada birbirine karşı saygılı ve birbirinin hukukuna saygılı olacak şekilde inşa etmek biraz yetenek ister, kabiliyet, meziyet, feraset ister. Bunların hepsinin formülünü Sayın Öcalan yazmaktadır. Devlet, iktidar ve yetkililer de ciddiyetle yaklaşmalıdır. Çözüm üretme, barış inşa etme, ilişki geliştirme önemlidir. Ve biz bu masanın İmralı’da ayakta olduğunu görüyoruz. Ortadoğu gerçekliğini analiz etti. Suriye’deki, Irak’taki, İran’daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Bunların hepsini ayrıntılı bir şekilde yakından takip ediyor.”
Demokratik siyasete mesaj
Abdullah Öcalan’ın demokratik siyasete de önemli mesajları olduğunu vurgulayan Ömer Öcalan, “Hem bir yandan duygu yönü güçlü ama analitik olarak son derece sürece hakim ve gündemi takip eden biri. Bu noktada devlet mekanizmasının bu sürece bu ciddiyetle yaklaşması gerekiyor. Bozmak, tahrip etmek kolay, ama kurmak zordur. Başkan şunu söyledi: ‘Sosyalist demek toplumsallık demektir, toplumsallık demek halkla yürüyüp halkla çalışmak demektir. Bunu oluşturmak gerekiyor. Siyasette boşluğa yer yoktur.’ Umarım ilerleyen zaman diliminde bu coğrafyanın yıllarca özlemini çektiğimiz bir barış inşa edilir. Hep birlikte yaşamayı inşa ederiz. Demokratik bir yaşamı, demokratik bir toplumu inşa ederiz. Bu zorlu, zahmetli bir yoldur. Belki uzun sürecektir. Bu noktada biz de gücümüz oranında katkımızı sunacağız” diye konuştu.
Halk kuşkusunda haklıdır
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın halkın sürece ilişkin kuşkularına da yanıt verdiğini belirterek şunları söylüyor: “Kendisine aslında şunu da ilettik. Kürt halkının size inancı son derece nettir. Bu konuda problem yoktur ama bazı kuşkuları vardır. Bu kuşkular sizden kaynaklı değil. Bu kuşkular 2015 çözüm sürecindeki yaşanmışlıklar, 2009’daki yaşanmışlıklar, 93’teki yaşanmışlıklardan kaynaklı insanlarda devlete ve iktidara karşı kuşkular vardır. Buna dönük, ‘halk haklıdır, doğrudur, doğru düşünüyor, durum böyledir ama ben umudumu koruyorum. Bu sürecin yürümesi için elimden geleni yapacağım’ dedi.” Ömer Öcalan son olarak Abdullah Öcalan’ın kendi küçüklüğünde kurduğu gruba dikkat çekerek çocukluğundan beri örgütlendiğini bu nedenle örgütlenin ve örgütleyin çağrısında bulunduğunu ifade etti.
HABER MERKEZİ