Niğde’de saldırıya uğrayan mevsimlik tarım işçileri, yapılan saldırının ırkçı bir saldırı olduğunu belirterek, herkesin katledilmek istediğini söyledi
Riha’nın (Urfa) Sêwereg (Siverek) ilçesinden Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu Beldesi’ne çalışmak için giden mevsimlik işçiler, 28 Ağustos’ta ırkçı saldırıya uğradı. Saldırıya uğrayan 24 işçiden Orhan İdilkurt isimli işçi silahla vurularak ağır yaralandı. 3 mermi ile yaralanan Orhan İdilkurt, kamyonet kasasıyla olay yerinden çıkarılarak yolda ambulansa Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
3 günlük tedavinin ardından Niğde’deki hastanede ortopedi bölümü olmadığı için Amed’de bulunan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen Orhan İdilkurt’un tedavisi sürüyor.
Orhan İdilkurt’un tedavi gördüğü hastane önünde bekleyen yakınları, saldırganların kendilerini katletmeye çalıştığını belirterek, ırkçı saldırının hesabının sorulmasını istedi.
‘Tarladan çıkmamıza izin vermediler, peşimizden ateş ettiler’
Kardeşinin ağır yaralandığı saldırıyı anlatan Ali İdilkurt, domates yüklü tırın çamura saplanmasının ardından tarla sahibi Cemal Özer’e haber verdiklerini ve traktörüyle tırı çıkarması için kendisini tarlaya çağırdıklarını söyledi. Ali İdilkurt, Özer’in tarlaya geldikten sonra kendilerine hakaret ettiğini söyleyerek, “Kendisi bize saldırdıktan sonra köye telefon edip silah istedi. Bizler de durumun daha kötüye gideceğini anladığımız için oradan çıkıp çadırlarımızın olduğu yere gitmeye çalıştık. Tarladan çıkmamıza izin vermediler. Yolumuzu kapattıktan sonra peşimizden gelip ateş etmeye başladı. Saldırıları biz yaralandıktan sonra da devam etti. Kardeşim arabadaydı çıkamadı, savunmasız bir yerdeydi. Ona 3 metrelik mesafeden tekrar tekrar ateş etti. Engellemeseydik belki de hepimiz katledilecektik. Kimse sağ çıkamayacaktı bunu herkes biliyor” dedi.
‘Tutanaklara müdahale edip silahlar kurusıkı olarak yazdırılmak istendi’
Saldırının ardından yaralanan kardeşini kendi imkanları ile araçla oradan çıkardıklarını aktaran Ali İdilkurt, jandarmanın olaylar yaşandıktan yarım saat sonra geldiğini belirtti. Irkçı saldırının üstünün kapatılıp basit bir olay gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Ali İdilkurt, ifade aşamasında MHP’li belediye başkanının tutanaklara müdahale edip silahı kurusıkı olarak yazdırmak istediğini hatırlattı. Buna karşı çıktıklarını dile getiren Ali İdilkurt, yaşanan saldırının sebebinin daha önceki saldırılarda uygulanan cezasızlık olduğunu belirterek, olayın sorumlularının yargılanmasını istedi.
‘3 metrelik mesafeden ateş ediyor’
Saldırıya uğrayan Orhan İdilkurt’un amcası Abdullah Dağacar, tarla sahibinin yeğenini katletme amacıyla saldırdığını ifade ederek, “Tarlada çalışan çocuklar onların kendilerini öldüreceğini anlıyor ve oradan kaçmaya çalışıyorlar. Onlar kaçarken de yaklaşık 100 kişilik bir grup önlerini kesiyor. Tarla sahibi yeğenime yaklaşık 3 metrelik mesafeden ateş ediyor. Ona 3 kurşun isabet ediyor. Şu ana kadar birçok operasyon geçirdi” ifadelerini kullandı.
‘Bize yapılan bu saldırı ırkçı bir saldırıydı’
Kendilerine yapılan saldırının ırkçı saldırı olduğunu vurgulayan Abdullah Dağacar, “Bize yapılan bu saldırı ırkçı bir saldırıydı. Bu yapılanlar ırkçılık ve zulümdür. Bu yapılanlar yeni değil, yüz yıldır bu zulmü bize yapıyorlar. Bizlere sahip çıkılmasını istiyoruz. İşçilerin bu şekilde öldürülmesini istemiyoruz. Bunu patron-işçi arasında bir şeymiş ve tatlıya bağlanmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak öyle bir şey yok. Bu ilk değil ve her sene bu şekilde saldırılar oluyor. Bu saldırının da diğerleri gibi üstünün kapatılmasını istemiyoruz. Siyasi parti fark etmeksizin herkesin bu konuda duyarlı olup bu davaya sahip çıkması gerekiyor. Bizlere bunu yapanların yargıya hesap vermesini istiyoruz. 3 kuruş para için oraya gidip çalışıyoruz ama bize zulmediyorlar. Kimse bizim sesimizi duymuyor. Bu yapılan saldırı faşistçe bir saldırıdır. Bizi korkutmaya çalışmadılar, düpedüz katletmeye çalıştılar” diye konuştu.
‘Hesap sorulmasını istiyoruz’
30 yıla yakındır mevsimlik işçi olarak çalıştıklarını ifade eden Abdullah Dağacar, kendilerine dönük yapılan saldırının hesabının sorulmasını istedi. Abdullah Dağacar, “Devletten bu yapılan zulmün hesabının sorulmasını istiyoruz. Burada fabrika ya da bir iş imkanı yok. O yüzden başka kentlere gidip çalışmak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde katledilmeyelim. Kimse yapılanların hesabını sormuyor. Oraya gelen belediye başkanı da olayın üstünü kapatmak için silahın kurusıkı olduğunu söylüyor. Yeğenim buna karşı çıkıyor. Bu bile olayın üzerinin kapatılmak istendiğini gösteriyor” diye belirtti.
Haber: Şirvan Şilan Çil \ MA