7 CIA ajanını öldüren eşi için söyledikleriyle tanınan Defne Bayrak, IŞİD saflarındayken DSG tarafından yakalandı. ‘Kullanıldık’ diyen Bayrak, IŞİD ve Türkiye’ye kırgın olduğunu söyledi.
CIA ile ABD’nin Ankara Büyükelçiliği arasında 2010’daki kripto yazışmalarda adı geçen ve 2015 yılında IŞİD’e katılan Türk gazeteci Defne Bayrak, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) elinde. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı Bayrak, Hürriyet, Vakit, TimeTürk, İnkaNews, Küresel Haber gibi yayın organlarında çalıştıktan sonra IŞİD’in yayın organlarında çalıştı ve 2015 yılında sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımla, iki kızıyla birlikte örgüte katıldığını duyurdu.İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü okuyan ve aynı üniversitede tıp okuyan Ürdün vatandaşı Halil Ebu Mulal El-Belavi’yle evlenen Bayrak, 7 yıl Ürdün’de yaşadıktan sonra eşinin 30 Aralık 2009 tarihinde Afganistan’daki ABD üssüne yaptığı 7 CIA ajanının öldüğü intihar saldırısının ardından Türkiye’de yaşamaya başladı.
IŞİD içinde geçen 4 yılın ardından DSG tarafından sağ ele geçirilen Defne Bayrak, Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Ersin Çaksu’ya verdiği röportajda, katılmaya karar verdikten sonra önce Antep’e geldiğini, ancak gözaltına alındığını, kısa süre içinde bırakılınca sınırı geçip IŞİD’e katıldığını söyledi. Evlendiği Mısırlı IŞİD üyesinden şiddet gördüğünü ve uzun uğraşlar sonucu boşandığını belirten Bayrak, “Benim için bir hayal kırıklığı olmuştu. Kendisine devlet diyen ve bizi davet edenler bir kadına evlenmek dışında bakamıyorlardı” dedi. Bayrak, bir süre Kilisli Kürt bir IŞİD’li ile evli kalmış.
Kapı sonuna kadar açılmış
Daha sonra çocuklarını alıp Türkiye’ye kaçmaya çalışan Bayrak, Fırat Nehri’ni geçerken YPG tarafından yakalanmış. Şimdi bir kampta tutuluyor. Türkiye’de IŞİD ile ilişkili olduğunun devlet tarafından bilindiğini ve hatta Antep’te gözaltına alındığında da Suriye’ye geçeceğinin bilindiğini belirten Defne Bayrak, hiçbir şekilde uyarılmadığını dile getiriyor ve Türkiye’nin kendilerine “ihanet” ettiğini söylüyor. Defne Bayrak, “Birinci hayal kırıklığım IŞİD’ti. İkinci hayal kırıklığım ise Türkiye oldu. Herkes İslam’ı kullanıyor. Dünyanın her yerinden, Afrika’dan, Avrupa’dan, Asya’dan insanlar gelip Türkiye üzerinden IŞİD’e katılırken kapılar açıktı, ama şimdi işler bozulunca kapılar kapandı” diyor.
Türkiye’yi istiyor
“Bizler kullanıldık” diyen Defne Bayrak, “Sizleri kullandıklarını düşündüğünüz kişi ya da kurumlar ile aranızda bir anlaşma mı vardı?” sorusunu ise yanıtsız bırakıyor. Yargılanmaların ilişkin kurulması planlanan uluslararası mahkemeye mesafeli yaklaşan Defne Bayrak, Türkiye’de yargılanmak istediğini ve “muhataplarıyla yüzleşmek” istediğini belirtiyor.
IŞİD ve Türkiye’ye kırgın
“Yüzleşecekleriniz kim?” sorusunu ısrarla yanıtsız bırakan Defne Bayrak, “Soracağınız sorular var yani…” şeklindeki soruya ise “Tabi ki var. Kimse zulümle ayakta kalamaz. IŞİD’i görüyorsunuz. Zulmüyle yıkıldı. Eğer Türkiye de zulümle yürümek istiyorsa sonlarını beklesinler. Çok fazla hayal kırıklığına uğradım. Birinci hayal kırıklığım IŞİD, ikincisi Türkiye oldu” yanıtını veriyor.
Esrarengiz bir ajan
Defne Bayrak ile evlendikten sonra Ürdün’e dönen El-Belavi, burada Ürdün istihbaratı tarafından muhbirliğe ikna edildi. Böylelikle El Kaide içerisinde hızla yükselerek, örgüte ilişkin önemli bilgileri Ürdün istihbaratı, dolayısıyla CIA’yle paylaştı. El-Belavi, 30 Aralık 2009 tarihinde El Kaide liderlerinden Eymen El Zavahiri’ye ilişkin elinde önemli bilgiler olduğunu belirterek girdiği Afganistan’daki ABD üssünde biri Ürdün ajanı ve 7’si de CIA ajanına intihar saldırısı düzenledi. Afganistan’daki ABD üssüne yaptığı intihar saldırısının nedeni ise uzun süre “CIA ile El Kaide arasında çift taraflı olarak çalışan” El-Belavi’nin sırrı olarak kaldı. Ancak El Belavi’nin saldırıdan önce eşi Defne Bayrak ve çocuklarını Türkiye’ye getirmesi dikkat çekiyor
HASEKE