12 Eylül darbesinin yıl dönümü dolayısıyla işkence merkezlerinden olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi önünde açıklama yapan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Hafıza Merkezi İnisiyatifi Grubu, 12 Eylül’de amacın Kürt özgürlük mücadelesinin boğdurulmak olduğunu belirtildi. Grup, cezaevinin müze olması talebini yineledi
Onlarca insanın katledildiği, işkencelerden geçtiği 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümünde o dönemde işkence merkezi olarak bilinen Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi önünde açıklama yapıldı. Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Hafıza Merkezi İnisiyatifi Grubu tarafından yapılan açıklamada inisiyatif adına hazırlanan metnin Kürtçesini Mehmet Can Azbay, Türkçesi’ni ise Paşa Akdoğan okudu.
Özgürlük davası boğulmak hedeflendi
Diyarbakır 5 Nolu cezaevinin Kürt halkı açısından var olma ile yok olma meydanına dönüştüğünü söyleyen Paşa Akdoğan, “12 Eylül faşist cuntasının, Kürt halkının özgürlük davasını boğmayı hedefleyerek 5 Nolu zindanını bir laboratuvar gibi kullandılar” dedi.
İşkence merkezi müze yapılsın
Kürt halkının mücadeleci evlatlarının, faşist güçlerin baskı ve zülüm politikalarına direniş ve değerlerle cevap verdiğini söyleyen Paşa Akdoğan, şunları söyledi: “Diyarbakır zindanı 1981 ve1984 yılları arasındaki koşul ve ortamını yansıtacak şekilde işkence ve zülüm uygulamalarını o günün şartlarına paralel yeniden dizayn edilmelidir. Arkadaşların öneri ve talepleri doğrultusunda o sürecin fiziki yapısının, atmosferinin canlandırılması ve bu işkence çeşitleri ve tekniklerinin kamuoyuna sunumu konusunda ciddi tavırlar geliştirilmelidir. Koridorlardaki ırkçı metin-slogan ve yazılarının, pencere camlarına, koğuşların tavanına yapılan bayrak, portre ve resimlerin o sürece paralel yansıtılması, hastane, mahkeme ve yapılan görüşme (ziyaret) yerine gidiş ve gelişlerin aslına uygun sözlü anlatımlarla yansıtılması, toplu kitap okuma ve ırkçı marşlar eşliğinde yapılan bütün işkencelerinin yansıtılması. Her koğuşta kalanların isim listesi, öldürülen kişilerin fotoğraf ve isim listesi, sakat kalanların tespit edilmesi ve ortaklaşacak öneriler ışığında işkence müzesinin çerçevesini belirleyip dizayn edilmelidir” diye konuştu.
Ardından hazırlanan rapor okundu.
AMED