Colemêrg’in Rûbarok ilçesinde bulunan Navberojan bölgesinde, 25 Temmuz 2023’te büyükbaş hayvanlarını otlatan Serhat, Mahmut Serkan Taş, Ercan Özmen ve S.Taş, askerler tarafından işkence edilmesine takipsizlik kararı verildi
Colemêrg’in (Hakkari) Rûbarok (Derecik) ilçesinde bulunan Navberojan bölgesinde, 25 Temmuz 2023’te büyükbaş hayvanlarını otlatan Serhat, Mahmut Serkan Taş, Ercan Özmen ve S.Taş, askerler tarafından işkence edildi. İşkence edilen dört kişiye ateş açılırken, aralarında çocukların da olduğu gençler vücutlarının çeşitli bölgelerinden yaralandı. Olayın ardından, “Pasaport kanununa muhalefet” gerekçesiyle savcılığa çıkarılan gençler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yaşadıkları işkenceye dair dört gencin yaptığı suç duyurusuna ise, basına yansıyan işkence görüntüleri ve darp raporlarına rağmen savcılık, “kaçmalarını engellemek adına zor kullanma yetkisinin sınırlarının aşılmadığı ve yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle olaydan iki yıl sonra takipsizlik kararı verdi.
İşkenceye klasik kılıf
Olay günü, aralarında biri çocuk olmak üzere dört genç, koyunlarını otlatmak için köylerinden çıkıp dağlık bölgeye geçti. Burada önce askerlerin taciz ateşine maruz kalan gençler, ardından karakoldan çıkan onlarca askerlerin hakaretlerine ve fiziki işkencesine uğradı. Ölüm tehditleri alan ve silah dipçikleriyle yaralanan gençler, işkenceyi gören köylülerin olay yerine gelmesiyle gözaltına alındı. Köylülerin tepkisine rağmen serbest bırakılmayan gençlere, karakolda da hakaret ve işkence devam etti. Köylü ve çoban olmalarına rağmen, askerlerin savcılık ifadelerinde gençler, “Sınırdan geçmeye çalışan dört kaçak” olarak tanımlandı. Gençler üç gün boyunca gözaltında tutuldu. O süreçte işkence uygulayan askerler hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı.
Suç duyurusuna iki yıl sonra cevap
Yaşanan işkenceye tepkisiz kalmayan İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi ve Colemêrg Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, ‘işkence yapma, hakaret, birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit ve tehdit” suçlamalarıyla olayda sorumluluğu olan kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusunda bulundu. İki yıl önce yapılan suç duyurusuna Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı bu ay yanıt verdi. Aradan geçen zamana rağmen suç duyurusu hakkında herhangi bir işlem yürütmeyen savcılık, mevcut delillere ve ifadelere rağmen, “Yeterli delil yok, askerler sınırı aşmadı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Kararda, gençlerin “sınırı geçmeye çalışan kaçaklar” olarak lanse edildiği ve karakolun sınırında yer aldığı ifadelerine yer verildi. Savcılık, görüntülere yansıyan işkenceye rağmen takipsizlik kararını ise şu ifadelerle savundu: “Yakalanma esnasında kişilerin görevli askeri personele direndiği ve yakalanmamak adına kaçmaya çalıştığı, olay esnasında görevli askeri personelin ise şahısları etkisiz hale getirmek amacıyla zor kullandığı ve şahısların jandarma birimlerine teslimine kadar gözetim altında tutmak adına direnen şahıslara fiziki müdahalede bulunduğu…”
Köylülerin ifadesi ‘delil’ sayılmadı
İşkenceyi uygulayan askerler, ayrıca gençleri korumak isteyen köylülerin ise kendilerini linç etmek amacıyla geldiğini, bu yüzden karakola gittiklerini iddia etti. Takipsizlik kararında, gözaltına alınan gençlerden Ercan Özmen’in verdiği ifadede askerlerin uyguladığı işkence açıkça anlatılmasına rağmen, bu ifadeler savcılık tarafından delil olarak kabul edilmedi. İfadelerin yanı sıra alınan darp raporlarında da kişilerin vücutlarında darp izleri olduğu ve bu yaraların basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği bilgileri yer aldı. Elde edilen delillere ve ifadelere rağmen, başsavcılık işkenceye karşı yapılan suç duyurusuna iki yıl sonra takipsizlik kararı verdi.
Kaynak: ANF